4. BENİ BU BEDENDEN GÖTÜR

1984 Words
Özleyiş annesiyle beraber salona geri indiğinde Umut'un yanına oturmuştu. İçeride ölüm sessizliği gibi bir sessizlik vardı. ‘’Yemek hazır Efendim.’’ diyen çalışanla Müge Hanım ayağa kalktı. ‘’Akşam yemeğini yiyelim.’’ dedi. Terleyen ellerini üzerindeki kumaş pantolona sürerek sildi. Kızı için duyduğu korku boğazında koca bir yumru oluşturuyordu. Gerçeği saklamasının bir yolu var mıydı? Aile buraya kadar gelip evi bulduğundan vazgeçip geri dönmeleri imkansız geliyordu. Hep beraber masanın etrafına toplandıklarında Umut bilerek Özleyişin yanına oturup misafirlerden ayrı kalmasını sağlamıştı. Görünüşleri, giyimleri, hareketleri içinde koruma içgüdüsü oluşturuyordu. Özleyiş tabağındaki yemekten bıçağıyla küçük bir lokma kesip ağzına alırken misafirlere kaçamak bakışlar atıyordu. Annesi kim olduklarını söylememişti ve merak ediyordu. En son dayanamayıp, ‘’Babam için mi geldiniz?’’ diye sordu. Ailenin dış görünüşünden aile dostları olduklarını düşünmüyordu. Babasının yardım ettiği insanlar ölümünden sonra baş sağlığına gelmişlerdi bu aile de öyle miydi? ‘’Sayılır.’’ dedi Hamza Bey. Müge Hanım oturduğu yerde kıpırdanırken hafifçe öksürdü. ‘’Anneciğim misafirlerimizi sıkboğaz etme rahatça yemeklerini yesinler sonra zaten gidecekler, yolları uzak.’’ ‘’O kadar uzak nereden gelmiştiniz?’’ diye Umut sordu. Soruyla Aziz’in keskin bakışları üzerine çevrildi. ‘’Sen kimsin birader, aileyle ne bağın var?’’ ‘’Aile dostlarıyım bir sıkıntı mı var?’’ Umut aldığı sert cevaba aynı sertlikte cevap vermişti. Eli masanın üzerindeki kumaş peçeteyi sıkarken Özleyiş elini tuttu. ‘’Tamam ayıp oluyor.’’ Hamza Bey birleşmiş eli görünce sakalını sıvazladı. ‘’Bu adam senin nişanlın mı, kocan mı rahatça elini tutuyorsun!’’ Genç kız gelen tepkiyi şaşkınlıkla karşılarken, ‘’Tatsızlık çıkmadan gidin.’’ diyerek Müge Hanım ortaya konuştu. Sesi diğer sesleri bastırmıştı. Nazime Hanım araya girdi. ‘’Biz buraya yemek yemeye gelmedik. Gerçekleri sen anlat yoksa ben söyleyeceğim.’’ ‘’Ne gerçeği, ne oluyor?’’ Özleyiş masadakilere bakıp duruyordu. ‘’Kızım odana git.’’ Müge Hanım, Umut’a baktı. ‘’Özleyiş’i buradan götür hatta evden götür ve ben söyleyene kadar getirme.’’ ‘’Seve seve.’’ Umut ortamdan kurtulmak için ayağa kalkarak Özleyiş’in elini tuttu. ‘’Gidelim.’’ ‘’Ne, hayır!’’ Genç kız elini tutana bakarak fısıldadı. ‘’Annemi bu insanlarla bırakmak istemiyorum.’’ ‘’İyi o zaman sen arabama binip git annenin yanında ben kalırım bu insanlar her ne için geldilerse sebeplerinin iyi olmadığı belli.’’ Hamza Bey oturduğu yerden kalkmış Umut’un karşısına geçmişti. ‘’Sen önce elini yeğenimin elinden çek yoksa namusun olmayana dokunamayacağını ben sana güzel yoldan öğreteceğim.’’ ‘’Sizi ilgilendirmez.’’ dedi Özleyiş sertçe. ‘’Evime neden geldiniz bilmiyorum ama haddinizi aşıyorsunuz.’’ ‘’Umut, Özleyiş’i götür.’’ Müge Hanım'ın sesi çaresizlik içinde kıvranıyordu. ’’Gidelim.’’ Genç adam tuttuğu eli daha çok sıktı ve genç kızı yanında yürüterek kapıya ilerledi ama salondan bile çıkamadan Aziz karşısına geçmişti. ‘’Kızımızı bizden izinsiz götürmek senin haddin değil.’’ Özleyiş karşısındakine ürkmüş gözlerle bakıyordu. ‘’Gitmek istiyorum.’’ dediğinde Umut’un elini kendi sıktı. Bir adım daha attığında bu defa Nazime Hanım karşısına geçerek engel oldu. Müge Hanım, ‘’Sakın!’’ diye uyarısını gönderdi ama Nazime Hanım dinlemeden genç kıza sarıldı. ‘’Ben senin gerçek annenim.’’ Sözleri odanın içine bomba gibi düşmüştü. Özleyiş her harfi her kelimeyi tek tek algılamaya çalışırken kendisine sarılan kadın yüzünü avuçları içine almış yanaklarını öpmeye başlamıştı. Kendine geldiğinde sertçe geri itti. ‘’Benden uzak durun!’’ diye bağırdığında yanaklarını siliyordu. ‘’Babası öldü gidip yalanlarla mirasına ortak olalım mı dediniz? Bu nasıl bir saçmalık böyle?’’ ‘’Umut yalvarırım kızımı götür.’’ Müge Hanım sıkışan kalbiyle düşmemek için sandalyeye tutundu. ‘’Hayır hiçbir yere gitmeyecek.’’ Hamza Bey genç kızın karşısına geçmiş korkulu gözlerin içine bakıyordu. ‘’Annen sana yıllardır annelik yapmış Allah razı olsun ama senin gerçek ailen biziz. Doğduğunda olmaması gereken şeyler yaşandığı için bebeklerde bir karışıklık olmuş hepsi o kadar.’’ ‘’Anne!’’ Özleyiş inanamayan gözlerle Müge annesine baktı. ‘’Bu insanları neden evimize aldın karşıma geçmiş olmayacak yalanlar söylüyorlar?’’ Müge Hanım olduğu yerde sendelediğinde düşmek üzereyken kızının kolları bedenine dayandı. ‘’Anne!’’ ‘’Müge Teyze!’’ Umut, Özleyiş’in kollarından çekip aldı. ‘’Seni odana götürelim.’’ Özleyiş, Umut ile birlikte ayakta durmakta zorlanan annesini odasına götürürken misafirlerine bakarak sertçe konuştu. ‘’Evimden defolup gidin.’’ Hamza Bey salondan gidenlerin ardından sandalyeye tekme attı. ‘’Bu evden bu kızı almadan hiçbir yere gitmem.’’ Nazime’ye dönerek konuşmasına devam etti. ‘’Bu kadın gerçekleri anlatırsa dava işi bitti diyeceğiz anladınız mı beni? Karakınar’a gel memleketini gör diye ikna edip götürelim oradan geri dönüşü zaten olmaz.’’ Müge Hanım yastığa başını koyduğunda kızı kolunu eline almış tansiyonunu ölçüyordu. ‘’Çok yüksek.’’ Özleyiş çekmeceden çıkardığı dil altı hapı annesinin dudaklarına uzattı. Umut odanın içinde bir sağa bir sola yürüyordu. ‘’Bunların evden gideceğini sanmıyorum polis çağırayım mı ya da şirketi arayayım oradaki güvenlik görevlilerinden göndersinler.’’ ‘’Anne bu insanlar kim?’’ Özleyiş, annesinin yükselen tansiyonuyla sessiz kalmak istemişti ama yapamamıştı. Söylenen sözlerin etkisi hâlâ üzerindeydi. ‘’Kızım!’’ Müge Hanım, kızının ojeli elini tutup elleri arasına aldı. Ailesinin gitmeyeceğini biliyordu artık emindi. ‘’Ne olursa olsun sen benim kızımsın.’’ ‘’Tabi ki öyleyim.’’ dedi Özleyiş. ‘’O gelenler…’’ Bir süre duraksamıştı, kelimeleri sese dönüştürmekte zorlanıyordu. ‘’Doğruyu söylüyorlar.’’ ‘’Ne demek doğruyu söylüyorlar? Anne sen iyi misin? Tansiyonun çok yükseldiği için hayal görmeye mi başladın? Bilincin mi bulanık?’’ ‘’Sana kazayı anlatmıştım, nerede nasıl doğduğunu biliyorsun.’’ ‘’Evet biliyorum.’’ diye onayladı genç kız. ‘’O gün kazada bebeğim ölmüştü ve bir daha anne olamayacağımı öğrenmiştim. Aşağıdaki kadın da doğum yapmıştı. Aynı odadaydık. Seni getirip kollarıma verdi kızımı al kurtar dedi.’’ Müge Hanım ağlarken geçen yılların korkusunun gerçekleşmesine şahitlik ediyordu. ‘’Al kurtar dedi öyle mi?’’ Özleyiş ne düşüneceğini bilmez hâlde sağına soluna bakınıyordu. ‘’Bir aileyle kan davaları varmış davayı bitirmek için iki ailenin doğan çocuklarını evlendirme kararı almışlar biyolojik annen de kızımı kurban veremem dedi bende kızımı o gün kaybetmiştim seni kucağıma aldığımda hiç yadırgamadın, süt dolan mememi alıp emmeye başladın. Özleyiş seni ben doğurmamış olabilirim ama sen ben kızımsın bir gün olsun aksini düşünmedim.’’ Özleyiş yaşlarla dolan gözleriyle elini annesinin elinden geri çekerek oturduğu yataktan kalktı. Olduğu yere bir anda yabancılaşmıştı. ‘’Özleyiş!’’ diyen Umut duyduklarının şaşkınlığını bir kenara bırakıp genç kıza yaklaştı. Bakışları, yüzünün rengi fazla korkutucu hâle bürünmüştü. Genç kız elini kaldırarak kendisine daha fazla yaklaşmasını önledi. ‘’Ben kimim?’’ dediğinde annesiyle göz göze geldi. ‘’Sen benim kızımsın tek gerçek bu.’’ ‘’Hayır ben gerçekte kimim!’’ Boş bakışlarıyla odanın kapısına yöneldi. Bu evden, bu şehirden tamamen gitmek istiyordu. Duyduğu gerçekleri kabullenmek imkansız kadar zor geliyordu. Merdivenlerden alt kata indiğinde Umut ardından gelmişti ve Müge Hanım kendi güçsüzlüğünü unutarak kızına yetişmeye çalışıyordu. Nazime Hanım merdivenlerden ineni gördüğünde koşar adım yanına gitti. ‘’Kızım!’’ dediğinde Özleyiş yüzüne anlamsızca baktıktan sonra sanki hiç görmemiş gibi kapıya yöneldi. ‘’Özleyiş!’’ Umut koşarak yetiştiğinde Aziz’de peşlerinden geliyordu. Genç kız şoförün temizlediği arabaya yaklaştı ve doğrudan şoför koltuğuna oturdu. Gaza basacakken diğer tarafın kapısı açılmıştı ve Umut oturmuştu. ‘’Tek gitmene asla izin vermem.’’ Arka kapı açıldığında bu defa Aziz oturdu. ‘’Nereye istiyorsan gidelim sonrada sakince konuşalım.’’ Özleyiş avazı çıktığı kadar bağırıp, ‘’İn arabamdan!’’ dedi. İki adamda aynı anda, ‘’İnmeyeceğim.’’ diyerek karşılık verdi. Umut arkaya baktı. ‘’Arabadan in yoksa ben indireceğim.’’ ‘’Asıl sen in! Bu kız benim amcamın kızı senin ise hiçbir şeyin. Namusun olmayan birine bu kadar yakın duramazsın!’’ ‘’Hâlâ namus diyor delireceğim.’’ Umut geri bağırırken Özleyiş gaza basmıştı ve evden son sürat uzaklaşmıştı. Gaza bastıkça gözlerinden aynı hızda yaşlar boşalıyordu. Dudaklarından fırlayan çığlıkla direksiyona yumruk attı. ‘’Özleyiş!’’ diye bağıran Umut karşıdan gelen araçtan kaçabilmek için direksiyonu tutup çevirmişti ve aynı anda oldukları yerde sertçe dönerek yol kenarındaki ağaca çarpıp durmuşlardı. Açılan hava yastıkları içinde kaldıklarında Umut dışarı çıkmayı başarınca genç kızın olduğu tarafa geçti. Aziz’i umursamamıştı ve ilgilenmemişti. Kapıyı açtığında tuttuğu kolla beraber arabadan dışarı çekti. ‘’İyi misin?’’ dediğinde Özleyiş boynuna sarılıp hıçkırıklara boğuldu. ‘’Beni bu bedenden götür.’’ Genç adam sözlere verecek cevap bulamadığından sadece sarılmasına karşılık verdi. Aziz arabadan indiğinde etrafa toplanan insanlara bağırdı. ‘’Ayı mı oynuyor ne bakıyorsunuz, kendi işinize gidin!’’ Kalabalık dağılırken ikilinin olduğu yere adımladı. Yürürken kaza anında çarptığı omzunu ovalıyordu. ‘’Özleyiş sakin olursan sana derdimizi anlatalım, kızmalarını sonra dinleyelim.’’ ‘’Ne derdi? Al aileni nereden geldiysen oraya geri dön!’’ Umut’un bağırması etraftakilerin bakışlarını üzerlerine çevirmişti. ‘’Bak sen fazla göze batıyorsun dikkat et ezilirsin.’’ Aziz, kuzeninin yanında diz çöktü. ‘’Özleyiş, annen bizden uzak dur diye sana eminim neyin ne olduğunu anlatmıştır ama öyle bir durum olsaydı yanına gelip seni tehlikeye atmazdık. Bunca zaman nasıl sessiz kalındıysa o sessizlik aynı şekilde devam ederdi. Niyetimiz seni annenden ayırmak değil ama diğer annen de bunca sene senin hasretini çekti ve bunu sadece seni korumak istediği için yaptı. Ortada öfkelenip, kızacağın kimse yok.’’ ‘’Gidin hiçbirinizi görmek istemiyorum.’’ diyen genç kız gözlerinden akan yaşları siliyordu. ‘’Söylediklerinize de inanmıyorum.’’ ‘’İnanma ama dinle.’’ Aziz yere otururken ağrıyan kolunu tutuyordu. ‘’Buraya gelemedi ama memlekette seni görmek için yanıp tutuşan bir kardeşin var. Diğer aileyle aramızdaki davayı annen söyledi değil mi söylemediyse en başından anlatayım?’’ Baktığı bakışlarda bir onay belirtisi görünce devam etti. ‘’Neyse işte dava bitti aileler normal yoldan barışı kabul etti. Barış kabul olunca da annen senin hayatta olduğunu, görmek istediğini söyledi bizde yaşadığını öğrenince bu isteğini geri çeviremedik geldik. Annene seni bıraktığı için kızmak istersen bil ki o sadece seni koruyordu. Söylediğin gibi mirasından beklentimiz de yok ailemiz zaten varlıklı bir aile yapacağımız tek şey mirasına miras eklemek olur. Annenden ayırmaya da çalışmıyoruz ama bizimle gel memleketini, doğman gereken evi gör sonra yine dön geri hayatına devam et ama ailemizi görüp tanımadan sırt çevirme.’’ ‘’Özleyiş ne yapmak istersen ben yanındayım ama önce eve dönelim burada sokak ortasında bu hâlde bir gazeteci görecek olursa iş büyür.’’ Umut’un sözleri genç kızın üzerinde etkili olmuştu. Evden çağrılan arabaya binerken kaza yaptıkları aracı çekmek için çekici gelmişti. Üç genç eve dönünce Müge Hanım kapıda bekliyordu. ‘’Kızım!’’ dediğinde genç kız, ‘’Lütfen anne şimdi değil.’’ diyerek konuşmasına engel oldu. İçeri girdiğinde Hamza Bey ve Nazime Hanım salonda sıkıntıyla bekliyordu. Karşılarında durduğunda, ‘’Sadece seninle konuşmak istiyorum.’’ dedi Nazime Hanım'a bakarak. ‘’Siz konuşun.’’ Hamza Bey oturduğu yerden kalkmış hemen salondan çıkmıştı. ‘’Özleyiş!’’ Müge Hanım yaşlı gözlerle kızına bakıyordu. ‘’Anne lütfen izin ver.’’ Kızının uyarısıyla geri çekilmek zorunda kaldı. Salonda yalnız kaldıklarında genç kız annesi olduğunu söyleyen kadının tam karşısına oturdu. ‘’Beni neden bıraktın?’’ dedi. ‘’Mecbur kaldım.’’ diyen Nazime Hanım yaşların aktığı gözlerini sildi. ‘’O zaman seni korumamın tek yolu buydu.’’ ‘’Şimdi ne değişti?’’ ‘’Dava bitti artık tehlikede değilsin.’’ ‘’Bunca yıl benden uzak yaşamışsın neden gelip hayatımı mahvettin ki?’’ Özleyiş ağlamak istemese de kendisine engel olamıyordu. ‘’Bizden nefret etme kızım buraya kötülüğüne gelmedik.’’ Nazime Hanım sızlayan vicdanına rağmen yalanları söylerken inandırıcı konuşuyordu. ‘’İstersen anne değil teyze kabul et ama reddetme. Kardeşine geri dönerken yanımda olacağına söz verdim.’’ ‘’Kardeşim kim?’’ ‘’On yedi yaşında delikanlı oldu. Yaşına rağmen boyu boyunla aynıdır.’’ Sözleri genç kızı tebessüm ettirmişti. ‘’Peki babam?’’ Nazime Hanım’ın bakışları yere indi. ‘’Hapiste, dava yüzünden.’’ Özleyiş oturduğu yerden kalktı. ‘’Düşünmeye ihtiyacım var. Bu gece sizi evimde daha fazla görmek istemiyorum.’’ ‘’Seni bırakıp gitmek istemiyorum.’’ ‘’Olanlar normalmiş gibi kollarımı size açacağımı düşünmeyin. Lütfen aramızda olmayan ilişki çirkinleşmeden gidin.’’ Daha fazla konuşmadan salondan çıkıp odasına giden merdivenlere yöneldi. Nazime Hanım dışarıda bekleyen Hamza Bey’in yanına gidip konuştuklarını anlattı. ‘’Bu gece daha fazla üstüne gitmeyelim sabah tekrar geliriz.’’ Aziz, babasını ve yengesini evden çıkarıp dışarıdaki arabalarına götürdü ama kaçma ihtimaline karşın geceyi arabada evi gözetleyerek geçireceklerdi. Müge Hanım, kızının yanına gittiğinde, ‘’Konuşabilir miyiz?’’ dedi. Özleyiş cenin pozisyonu alarak yatağa yatmıştı. Annesine bakarken gözlerinden yaşlar akıyordu. ‘’Anne sana kızgın değilim ve o kadına da kızgın değilim. Biriniz evladını korumak istemiş diğeriniz ölen evladının yerine yeni bir evlat edinmek ama beni de anla bütün hayatım yalandan ibaretmiş ve bunu bu şekilde öğrendim.’’ ‘’Yalan değildi kızım sen benim evladımsın, iki yaşına kadar mememden akan sütü sen içtin, ağladığında kollarımda sakinleştin, güldüğünde sesinle mutlu oldum. Karnımda taşıyıp doğurmamış olabilirim ama sen benim öz kızımsın tek kabul ettiğim gerçek bu.’’ ‘’Yalnız kalmak istiyorum.’’ Müge Hanım, kızının isteğine uyum sağlayarak saçlarından öpüp odadan çıktı. Dışarıda bekleyen Umut ile göz göze gelmişti. ‘’Sen yat dinlen ben kapısının önünde sabahlarım.’’ dedi Umut. Genç kız yattığı yerde sessiz gözyaşlarını dökerken atacağı hangi adımın doğru olacağını düşünüyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD