Bölüm 6

360 Words
Sessiz Anlaşma Ameliyatlar biteli 4 saat olmuştu ama Dilay hala dinlenememişti. Odasındaki kanepeye uzanmıştı ama uyku tutmamıştı. Zihni darmadumandı. Hemşireden Alper’in uyandığına dair mesajı alınca yoğun bakımın yolunu tuttu. Yorgunluğunu belli etmeden, dikişlerin son kontrolünü yaptı. “Bacağını kurtardık, ama baston kullanmak zorunda kalacaksın, umarım kendini iyileşmeye kapatmazsın” dedi kendi kendine. Alper gibi birçok hastası olmuştu. Genelde sakat kalacaklarına inanır, depresyona girerlerdi. Dilay, Alper için böyle olmamasını diledi içinden. Alper’in göz kapakları yavaşça aralandı. Gördüğü yüz, çok tanıdıktı. Şaşkın bir gülümseme yayıldı dudaklarına. “Sen… Gerçek mi bu? Asu musun? O iri hareli ela gözleri nerde görsem tanırım!” Dilay, hafifçe duraksadı, buz kesmişti adeta, gözleri onun gözlerinde sabitlendi. Yalan söylemenin bir anlamı yoktu. “Artık o isimle yaşamıyorum. Adım Dilay SERPER…” dedi, sesi alçak ama kararlıydı. Alper hafifçe başını salladı. “Biliyordum, gözlerine baktığım an. Ortaokuldan… Yarkın’ın Asu’su.” Bu isim Dilay’ın içinde eski bir yaranın üzerine bastı. Gözlerini dikmiş adeta meydan okuyordu Alper’e. Sessizlik, odanın içine ağır bir sis gibi çöktü. Sonunda Alper fısıldadı: “Ona söyleyecek misin?” Dilay’ın bakışları sertleşti. “Hayır. Şu an değil. Belki hiç… Gülhan Hanım hâlâ hayatta, değil mi?” Alper’in yüzü ciddileşti. “Evet, ve hâlâ tehlikeli. Senin kim olduğunu anlarsa… Yarkın’ın hayatını da, seninkini de mahveder.” İkisi de bir süre sessiz kaldı. Bu sessizlikte yıllar öncesinin karanlık planları, zehirli fincanlar, fren sesleri yankılandı. Sonunda Dilay, elini Alper’in omzuna koydu. “Ona söylemeyeceğiz. Şimdilik bu bizim sırrımız.” Alper, yorgun ama kesin bir ifadeyle başını salladı. “Söz.” ‘Alper, sağ kolunda ve sırtında birkaç dikiş atmak zorunda kaldığımız ufak çaplı kesikler vardı. Vücudunda çoklu ezilmeler ve sağ diz kapağının üstünde açık yara, doku ve kas kaybı. Hepsiyle ilgilendim. Ameliyatın başarılı geçti, bir süre koltuk değneği ya da baston kullanman gerekecek. Dikişlerini aldıktan sonra fizik tedavi planlayacağız.’ Dedi Alper’in yüz ifadesinin şüphe, korku ve karmaşaya doğru kaydığını gördü. Elini hemen omzuna koydu ve Alper’in gözlerinin içine baktı. ‘Kendini bırakmak yok başçavuş! Bunu da atlatacaksın. Kendine inan ki bende sana destek olabileyim!’ Kapı hafifçe aralandı, bir hemşire başını uzattı. “Doktor hanım, Teğmen uyandı.” Dilay’ın kalbi bir an durdu. Bu kez geçmiş, kapıyı kendi elleriyle aralıyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD