Bölüm 16

344 Words

Sabah Karmaşası Odanın kapısı hafifçe aralandı. Güneş ışığı, tül perdeyi aşıp içeriyi solgun bir altın rengine boyamıştı. Yarkın, başını hafifçe kaldırdı; Alper hâlâ uyku sersemi, yarı açıkgözlerle tavana bakıyordu. Kapıdan içeri beyaz önlüğüyle Dilay girdi. Elinde hasta dosyaları, boynunda stetoskop, saçları gevşek bir topuz halinde. Zarif, şekilli yüzü, biçimli alnı, çıkık elmacık kemikleri, dolgun pembe dudakları, neredeyse saydam denecek kadar açık ama saten gibi teni, dalgalı koyu saçları, zayıf ince uzun ama biçimli bedeniyle ile bir heykeltıraşın elinden çıkmış imkânsız güzellikteki heykel gibiydi. Ama Yarkın’ın dikkati yine gözlerine kaydı… O iri, badem şeklinde hareli ela gözlere. “Günaydın beyler.” Sesi net, ama içinde yumuşak bir tını vardı. Alper hafif gülümsedi. “Günay

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD