BURCU Dilay’ın odasından çıktıktan sonra kendi odasına geçti. Kırçıllı mavi kanepeye kendini bıraktı. Dilay’ın hep dalga geçtiği, kendisinin en sevdiği pozisyonda uzandı. Ayakları kanepenin tepesinde, vücudu kanepede, başı ise kanepeden aşağı sarkar halde. Dilay her gördüğünde ona ‘yarasa’ diyordu. Hatta bir doğum gününde yarasa baskılı pijama takımı almış, karta da ‘Yeni kankalarınla beyin fırtınası yaparsın artık!’ yazmıştı. Kartı hala saklıyordu Burcu. Dilay’la ilk tanışmalarını hatırladı. Fakültede ilk günüydü, panoya ev arkadaşı aradığına dair duyuru asarken arkasından bir ses ‘Bende ev arıyorum, şartlar nedir?’ demişti. Burcu konuşana döndüğünde ağzından ‘oha!’ diye kaçırmıştı. ‘Hayatımda bu kadar iri göz görmemiştim!’ Kızın yüzünün değiştiğini görünce ‘Kusura bakma ben açık sözlüyü

