Kör bir kuyudaydı yüreğim. Işığımı çalmıştı birileri. Karanlığın derin izleri bedenime hırçın bir hançer gibi çarparken, ben kendimde bu acıya daha fazla katlanacak gücü bulamıyorum.
Ailemin beni o psikopatla evlendireceğini söylediği an her aklıma geldiğinde çaresizlik denizinde boğuluyordum sanki. Geleceğe dair kalmayan umudum, çaresizliği kendine mühürlemiş kalbim ve asla aydınlık olmayacak geleceğim. Her bakımdan yolumun sonu çıkmaz sokaktı. Gözümden akan her damla gözyaşı beni karanlığa daha da itiyordu. Var olma sebebim yoktu fakat bu gidişle yok olma sebebim ailem olacaktı.
Yalnızdım... Hem de her bakımdan. Bana destek olacak, 'Üzülme ben senin yanındayım.' diyecek ve en önemlisi de beni bu durumdan kurtaracak kimsem yoktu bu hayatta. Birine veya bir şeye tutunmak istiyordum. Mesela bir umuda... Fakat umut denen o şey kaybolan geleceğimde silik izler bile bırakmıyordu.
Gerçekten aklım almıyordu. Hangi aile, çocuğunu istemediği bir kişiye verirdi ki? İstemediği kişiyi geçtim evleneceğim adamın psikolojik sorunları vardı. Hatta öyleki mahalledeki lakabı psikopattı.
Onu daha önce görmemiştim. Ama bu ilçedeki namını sağır sultan bile biliyordu. Adam beş kişiye tek başına dalmış, içlerinden dört kişiyi hastanelik etmiş diğer kalan birini de öldürecekmiş. Keşke yaptıkları sadece bununla kalsa... Çok zengin bir ailenin çocuğuydu. Evlerindeki bir çalışanı da boğazlayarak öldürecekmiş. Daha bilmediğim bir çok olay daha vardı yaptığı. Aklıma geldikçe ben daha da kötü oluyordum zaten.
Maalesef hayatım psikopat bir adamla evlenerek son bulacaktı. Belki de artık adımı bile kullanmayacaklardı artık. Nasıl herkes ona 'Psikopat' diyorsa bana da 'Psikopatın Karısı' diyeceklerdi. Düşüncelerim beni bir çıkmaza doğru iterken ben aklıma gelenlerin içinde boğuluyordum sanki.
Yan odadan annemin seslendiği duyunca kalbimi yoğun bir acıyla nefret duygusu kapladı. Tuhaf. Gerçekten tuhaf. Ben, annemden bile nefret edecek kadar berbat bir hayat sürerken bazıları sadece parasıyla istediği her şeyi yapıyor, gününü gün ediyordu. Sözüm o zengin züppe olan psikopataydı.
"Kız Rüya, sen daha uyuyor musun? Birazdan seni istemeye gelecekler. Ay yemin ederim manyak bu kız. Bak güzelim elbisen de kırış buruş olmuş. Kalk hadi hemen kendine çeki düzen ver." Anneme sırtımı dönmüş yatakta cenin pozisyonunda gözyaşlarımı usul usul yastığa akıtıyordum. Ama bana emir veren ses tonu öfkemi daha da arttırmıştı. O ve babam yüzünden hayatım kararıyordu zaten...
Aklıma bana söyledikleri o sözler gelince yutkundum. Bu sözleri unutmak için her şeyini verirdim ama imkansızdı. Ömrüm yettikçe de asla unutmayacaktım...