
Diyar Demirhan, abisinin ölümünden ve kendi canına kasteden bir saldırıdan sonra hayatta kalmayı başarmış bir adamdı.
Ama töre, ona yaşamayı değil, bir bedel ödemeyi uygun gördü.
Bu bedel, düşmanının kızıyla yapılan bir evlilikti.
Günseli, daha adını bile bilmediği bir adamla evlenmek için Almanya’daki hayatını geride bırakıp Mardin’e gönderildi.
Satılan bir çocuk, istenmeyen bir gelin, konuşulmayan gerçeklerin ortasında bir kader…
Diyar için bu evlilik;
öfkeyi bastırmak,
intikamı ertelemek
ve affedemediği bir ailenin kızını koynuna almak demekti.
Günseli içinse susmak, dayanmak ve hayatta kalmaktı.
Bir evlilik…
Bir düşmanlık…
Ve kanla yazılmış bir kader.
Bu evlilik, aşkla değil, kanla başladı.
