“Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.” Özcan’ın söylediği son şeyle beraber kahkaha atmaya başladım. Bunu beklemiyor olacak ki şaşkın gözlerle baktı bana. Ama ben öyle bir kahkaha atıyordum ki, şaşırılmayacak gibi değildi. Biraz önce bugüne kadar bildiğim her şeyin yalan olduğunu, kötü bildiğim biyolojik babamın daha da kötü bir insan olduğunu, annemin bana bunca yıl hiçbir şey anlatmadığını öğrenmiştim. Gerçi hala inanmak gelmiyordu içimden. Lakin bunca şeyi duyduktan sonra ağlayıp, isyan etmem gerekirken ben kahkaha atıyordum. “Demek Kerem’i öldüreceksin!” diyebildim kahkahalarımın arasından. Şaşkın bakan gözlerine ciddiyet yerleşti birden. “Niye? Öldüremem mi?” dedi ciddi ciddi bana bakarak. Başımı iki yana sallayıp yutkundum. “Kerem seni öldürecek…” dedim nefes alıp vermeye ç

