1.BÖLÜM

3312 Words
Güneşin, eşsiz ışığı odanın her yerini aydınlatmayı başarmıştı.. Uzun, siyah dalgalı saçları ile beyaz tenli genç kadın , yüzünü buruşturarak açtı gözlerini.. Yeşilin en narin tonları barınıyordu göz bebeklerinde .. Üstünde, sade çiçekli bir gecelik, hemen ayak dibinde ise ona nazaran bir sabahlık duruyordu . Yavaşça doğrulup, yatağından kalkıp sabahlığı üstüne aldı. Odanın genişliği oldukça büyük, ve göz kamaştıran bir eşyalar bulunuyordu. Yatağı ise, yuvarlak. Pencereler yere kadardı. Pencereye doğru adımlarını hızlandırdı .. Saçları, beline kadar uzanıyordu .. Temiz havayı ciğerlerine çekebilmek için, pencereyi açtı.. Güneş, yeşil gözlerine vurunca hafif gülümseyerek gözlerini kıstı.. Bahçeye doğru gözü kaydığında, Hayatta belki de bu yaşına kadar aşık olduğu tek adam duruyordu .. Emir.. Hayat arkadaşı.. Sahi, hayat arkadaşı mıydı Emir onun? İnce ve naif sesi ile ‘’Erkenden uyanmış’’ diye iç çekti.. Yüzü, buruşarak içeri geçti.. Banyoda kendisine çeki düzen vererek , hızla üstünü giyindi.. Bahar, duru bir güzelliğe sahipti.. Varlıklı bir aileden gelmesine rağmen, asla öyle giyimine önem vermezdi.. Sade, yaşına hep uygun giyerdi. Altında, bol paça bir kot pantolon, üstünde salaş bir buliz vardı. Dalgalı koyu saçları, Bu haliyle bile harika duruyordu genç kadın.. Merdivenlerden indiğinde, evin 50 yaşlarında olan hizmetli Saniye ile göz göze geldi. Tebessüm ederek, ‘’Gün aydın Abla’’ Saniye de aynı tebessüm ile ‘’Gün aydın Bahar hanım, Kahvaltıyı bahçeye hazırladım. Siz geçin, ben çayı alıp geliyorum” Bahar, başı ile onaylayıp, bahçe kapısına doğru gitti.. Emir, bahçenin çokça ilerisinde telefon konuşmasına devam ediyordu.. Bahar, kiminle konuştuğunu merak etse de, henüz sormaya cesareti yoktu.. Genç adam, sert bir dille “Sakın, bu seni son uyarışım” Öfkesi, yüzüne de yansımış bir şekilde telefonu sertçe kapattı. Karşı tarafın cevabı onun umurunda bile değildi. Telefonu cebine koyup, Öne düşen saçlarını, tek eliyle arkaya doğru aldı.. Canı sıkılıyordu, bu çıkmaz onu boğmaya devam ediyordu.. Arkasını döndüğünde Bahar ile karşı karşıya kaldı.. Genç kadını , sakince süzdü. Havuz kenarında , kendisine doğru bakan kadın… Karısı.. Sahi, bu kadın karısıydı değil mi? 30 yaşında genç ve yakışıklı bir adamdı Emir. Kirli sakallı, İri siyah gözleri vardı. Ve evet, istemediği bu evliliğin mahkumu olmuştu.. Derin bir iç çekti, Bahara doğru ilerledi.. “Günaydın” dedi, ses tonu oldukça sakindi Bahar’ın. Emir, umursamaz bir tavırla “Sana da” diye cevap verdi.. Bahar, başını eğerek oturdu kahvaltı masasına.. Bir “Günaydın” bile kendisinden esirgeniyordu, sevdiği adam tarafından.. Saniye, elinde çaydanlık ile gelir.. Bahar’ın, sevdiği şekilde açık çayını doldurarak , Emir’e doğru bakar “Emir bey, kahve mi çay mı alırsınız” “Ben bir şey almayım abla..” Çalışanlara her zaman saygısı sonsuzdu Emir’in.. Tabi, aynı şeyi karısı için yapamazdı.. “Bugün geç gelebilirim, “ ses tonunda önemsenmez bir tavır vardı. Bahar, sessizce “Peki” diye iç geçirdi.. Emir, hızlı adımlarla bahçeden , çıkışa yönelip evden çıkar… Bahar, ise gözleri dolu bir şekilde öylece gidişini izliyordu.. Saniye, bir çok şeyin farkındaydı aslında.. Her şeye rağmen , sessiz kalsa da, Bahar’ın bu hallerine üzülüyordu içten içe.. “Üzülme kızım, bir gün oda anlayacak kıymetini” Bahar, umutla bakıyordu yaşlı kadının gözlerine…. İçten içe, sahiden anlar mı bir gün kıymetimi diye iç çekiyordu genç kadın. Anlaşılmak, sevdiği adam tarafından sahiplenmek, sevilmek istiyordu.. Tıpkı her kadının olduğu gibi, değer görmek en büyük hakkıydı .. ** Takım elbiseli, kilolu Yaşlı adamın saçlarına beyazlar düşmüş, öfkesi ise yüzüne yansıyordu artık. Niyazi bey, Çalışma odasında volta atmaya devam ediyordu .. Sosyetik olduğu her halinden belli olan , takıp takıştırılmış Necla hanım da odaya girer.. Eşinin , öfkesini tahmin edebiliyordu artık.. “Senin o oğlun , bir gün benim elimde kalacak. Demedi deme” “Yine mi, hayır dedi” Sesinde ki o kinaye , odaya buz gibi yansıyordu artık.. “Ulan” dedi öfkeyle.. Sinirlendiği zaman , çoğu kez argoya bağlardı yaşlı adam.. “Bu adamın bana garezi ne” “Sakin ol artık Niyazi bey, Kalbine bir şey olacak” Sahiden merak ediyor muydu kocasının sağlık durumunu.. “Adama bak.. Paraların içinde yüzen it.. Bize, burun kıvırıyor” Yaşlı adam , voltasına devam ederken. Necla hanım gülümseyerek önüne geçip durdurur.. “Unuttuğun bir şey var, O sümüklü bana hayran” Niyazi, kimden bahsedildiğini bilerek çirkince gülümsedi.. “Kabul edecek mi dersin” “Biricik, kayın validesini kıracağını hiç sanmıyorum” derken , o cüretkar ses tonu, insanı deli ediyordu.. “Madem , oğlumuz bir boka yaramıyor.. O halde bizde gelinimizi sömürelim” Yaşlı kadın gülerek “Her zaman” dedi.. çirkin bir tonla.. Her zaman, Zengin gelinini sömürmeye hazır bir aile vardı .. Çirkin bir yüz ifadesi, kalpleri kararmış iki insan.. ** 55 yaşlarında, tonton ve sevimli yaşlı adam kahvaltı masasında gazetesini okuyordu.. 3. Sayfa haberleri yine canını sıkmayı başarmıştı.. “Şu hale bak, yine kadına şiddet. Yine kadın katilleri.. Allah kahretsin bu insanları” Adı gibi kendisi de Melek olan güzeller güzeli eşi, Elini sıkıca tuttu… “Sakin ol Haluk’cuğum. Kalbine bir şey olacak” “Bir daha haber okumayacağım Melek.. vallahi kaldıramıyorum .. Gül gibi çocuklar, bir hiçlerin elinde yok olup gidiyor. Gerekçe de, kıskançlık.. Yahu, bir insan hayat arkadaşına nasıl el kaldırır, nasıl kıyar” Melek ve Haluk, 30 yıllık evlilerdi.. Bırak kavga etmeyi, en ufak bir ses tonları dahi birbirlerine yükselmemişti.. Evlatlarını da aynı şekilde sevgi ile büyütmeyi bilmişti güzel çift.. “Nasıl da güzelmiş .. Ah güzel kızım” Haberde ki kadın ile uzaktan yakından bir tanışıklığı yoktu ama.. Kaderi, yaşlı çifti üzmeye değmişti işte.. Uzun boylu, esmer zayıf bakımlı ama tatlı bir kız, Yaşlı adamın boynuna sıkıca sarılır… “Günaydın yakışıklı tonti” sevimli bir şekilde yaşlı adam güldü.. Ona eşlik eden Melek hanım ise, bu mutlu tabloya bakıyordu “Hanım, bu kız beni genç hissettiriyor” Melek hanım , gülerken . Sevimli genç kız “Sen zaten gençsin Yakışıklım” Genç kız, Melek hanımın yüzüne de sıcak bir öpücük bırakıp “Günaydın Kraliçem” “Günaydın kızım. Bugün okul kaçta” Genç kız saatine bakarak “Bir saatte kadar çıkarım. Bugün biraz geç başlayacak ders” Yaşlı adam, gülümseyerek “Dersler nasıl bakalım küçük hanım” “Hepsi beş babacığım” diyerek dalga geçmeyi de ihmal etmedi” Ya baba, Üniversiteli oldum ben. Artık şöyle soruları bıraksan mı diyorum” “Benim gözümde hala 1.ci sınıfa gidiyorsun küçük hanım” Genç kız , somurtkan bir şekilde “Anne yaaa” “Uğraşma Lale’m ile , Haluk.. Hem , dersleri de gayet iyi” Takım elbiseli, genç ve yakışıklı efendi bir genç adam, ceketinin önünü ilikleyerek salona girer. “Haluk bey, arabanız hazır” Yaşlı adam , Şoföre bakarak “Tamam Mert oğlum “ ders Lale, genç adamın varlığını fark edince yutkunur. Fark ettirmeden de, bakışları ile göz göze gelir. İki siyah ve derin gözler birbirini bulmuştur . Mert hemen başını eğdi.. Lale de , babasına baktı.. ** Bahar, bahçede çiçekleri ile ilgileniyordu.. Genç kadın, çiçekleri ile bir çocuk gibi, bir bebeğe bakar gibi ilgi gösteriyordu.. Toprağı değişmesi gereken saksıları düzeltiyor, Kurumuş yaprakları kesiyor. Suyu bitmiş olan çiçeklere, suyunu veriyordu.. Elleri, çamurdan kötü bir görüntüye ulaşsa da.. Umursamıyordu genç kadın.. Güneşin, haşin ışığı genç kadını iş yaparken terletiyordu.. Elinin diğer tersi ile, Alnında oluşan teri sildi.. Silerken de, çamurun bir kısmı alnına yapışmıştı.. Tabi, bundan habersizdi Bahar.. Bu haliyle bile, çok güzel görünüyordu.. Arkasında, topuklu ayakkabıları ile çimenlerin üstünde yürümekte zorlanan Necla gelir.. Bahar’ın, uğraştığı işe, ona belli etmeden iğrenerek bakıyordu yaşlı kadın.. Aklından, tam kendisine yakışır bir cümle geçirdi “O kadar zengin ol, gel aptal iki çiçekle uğraş.. Allah’ım, ne salak bu kadın” diye geçirdi.. Ve devam etti “El mahkum Necla.. bu aptala mahkumuz işte” Sahte gülücüğü yüzüne işleyerek “Kızım, sen ne yapıyorsun” diye, sanki bilmiyormuş gibi , aptalca bir soru sorar.. Bahar, gülümseyerek arkasına bakar.. Samimiyeti yüzüne yansıyan genç kadın yavaşça ayağa kalkar.. Üstü başı , eli ve yüzü her yeri çiçeklerin çamurundan nasibini almıştı.. Bahar, bir bir zaman rahatsız olmuyordu bu görüntüden.. Tabi, karşı taraf için aynı şey söylenmezdi.. “Hoş geldiniz Anneciğim” diye, Necla’ya eğildiğinde Yaşlı kadın arkaya doğru bir adım gider. Bahar, bu durum karşısında bozulunca. Necla hemen araya girip “Hayatım, her yerin çamur içinde. Şimdi bende çamur banyosu yapmayın değil mi” Bahar, gülümseyerek “Ben, üstümü değiştirip geliyorum” Bahar, odasına doğru giderken .. Necla arkasından gözlerini kaydırdı.. Bakışlarını çiçeklere devirdi.. “Bu kadınla işimiz var vallahi” ** Emir, şirketten içeri girip odasına hızla girer.. Genç adam, kıravatını biraz bollaştırıp penceren dışarı bakar.. Canı sıkılıyordu, Çok şeye canı sıkılıyordu artık ve bu duruma daha ne kadar tahammül edebilirdi, işte cevap veremediği yerde burası oluyordu.. Kapı tıklanıp içeriden gel cevabı almadan giren genç kadın.. Derin, bakışları ile pencereden dışarı seyreden adama bakar.. Altında mini siyah bir etek, Üstünde dekoltesi az olan bir gömlek, kızıla boyalı uzun düz saçları ve siyah gözleri vardı.. Yüzünde seksi bir gülücük belirdi.. Kapıyı kapatıp içeri girdiğinde , Eli ile, gömleğinin bir düğmesini daha açtı.. Şimdi, daha da derinleşmişti bakışları, dudağının kenarını ısırarak , seksi adımlarla Emir’in arkasından yaklaştı.. “Canını sıkan bir durum mu var” Emir, irkilerek arkasını döndü.. Gözleri kamaşıyordu, bu seksi güzellik karşısında.. Sonuçta, böyle bir kadına hayır diyemezdi.. Hiçbir erkek hayır diyemezdi.. “Alev hanım” dedi, gözleri en güzel bölgesine kayarak.. Sahiden, Alev gibiydi genç kadın. “Hani, baş başayken resmi olmayacaktık” dedi, seksi ses tonu ile Gülümsedi Emir, “Öyle mi karar almıştık” Alev, elini genç adamın gömleğine doğru götürdü.. Kıravatını düzenlemek bahanesi ile daha da yakınlaştı.. “Bu akşam size yemek ısmarlamak istiyorum.. Bu sıcak teklifime hayır demeyeceğinize eminim” dedi, dudağının kenarını ısırarak. “Hem size , hala bir teşekkür edemedim” dedi, daha da cüretkar bir şekilde yaklaşarak .. Bir birlerine temas etmeleri an meselesiydi artık.. “Ne teşekkürü” “Eeee bir lafınız ile, staj için sizinle çalışmama izin verdiniz.. Neyse ki, babamı kırmamış olmanız beni çok mutlu ediyor.. Onu kırmış, beni de işe almamış olsaydınız, sizin gibi birisi ile nasıl tanışırdım” Emir, sol elini kaldırıp gömleğini düzeltirken.. Alev, yüzüğü görmüştü.. Bu yüzük, bu adamın eline hiç yakışmıyordu.. Suratı düştü genç kadının.. Bu sırada kapı , çalınmadan hızla açıldı.. ikisi de hızlı bir şekilde toparlandı.. “Oğlum” diyerek, Niyazi girmişti içeri.. Alev’e bakarak “Çık kızım sen dışarı” Alev gözlerini kaydırarak çıktı dışarı… Kapıyı kapattığı an.. “Çok yakında seni o tasmandan kurtaracağım Emir, sen hiç merak etme” ** “Ne oluyor baba” diyerek , yaşlı adamın tam karşısında duran tekli koltuğa oturdu Emir “Asıl sana ne oluyor” sitemli ve kızgındı Niyazi Emir, an anlamıştı olan biteni.. “Baba” “Bana bak Emir, bu çocukça hareketleri kes artık.. Bu kadınla evlendiğinden beri, hala bir şey sömüremedik.. Anca, şirketi kurtara bildik borç batağından.. Benim işime yaramayacak ise, ne diye evlendin o zaman” Emir, derince bir iç çektii.. “Baba, yeter artık.. Şirket kurtardık borç batağından.. Daha ne istiyorsunuz siz” “Demek ki, daha fazlasına ihtiyacımız var” Niyazi’nin aç gözlülüğü hep baki kalacaktı. Aslla, az ile yetinmez.. Hem daha fazlasını isterdi .. Emir de bunun bilincinde olduğu için , ona göre hareket ederdi. “Baba, istediğini yaptım o kızla evlendim.. Şirketi kurtardık, senin derdin ne” “Daha fazlasını istiyorum, ben farkında değil miyim lan” diyerek öfkeyle baktı oğluna .. “O kızdan bir an önce kurtulma derdinde olduğunun.. Yakında boşar atarsın. Biz beş parasız mı kalalım” Emir, sinirle yumruğunu sıktı “Kızın, iyiliğini su istismar ettiğiniz yetmedi mi.” Niyazi, gülümseyerek “Bak sen, aptal karısını da düşünürmüş Emir, zoraki olarak çalışma masasına koyduğu düğün resminde , güzeller güzeli karısına baktı.. Beyaz, onu temsil ediyordu.. Saf ve çok temizdi Bahar, Emir bunun bilincindeydi.. Kimseye en ufak bir saygısızlığı yoktu Bahar’ın.. Hatta, kendisini sevmediğini bildiği halde.. Ailesine , hep sonsuz saygı gösterip yardımlarına koşardı.. Oysa, Ailesi arkasından genç kadına hakaret ediyordu.. Emir, bu girdabın içinde boğulduğunu fark etti. ** Yüzüne sahte bir mutsuzluk ekleyerek , Bahar’ın karşısında kahvesini yudumluyordu Necla.. “Neyiniz var” diyerek sordu Bahar, tüm içtenliği ile “Ahh kızım ahh, kendi dertlerimle seni de üzmeyim boşver” Bahar, yüzünü buruşturarak.. “Aşk olsun, siz benim ikinci Annem’siniz. Sizin derdiniz benim derdim. Lütfen, kendinizi yalnız hissetmeyin. Ben, Yani sizi dinlemek isterim” Necla, tabiki bu cevabın geleceğini bilerek içten içe gülümsedi.. Aptal, gelini ufacık sahte bir duygu sömürüsüne hemen kanardı zaten.. “Niyazi babanın , biraz borçları var.. Geçen verdiğin ile bir kısmını ödedik, taksitlendirdik.. Ama işte, şirketin de durumu malum.. Gelir düzeyi hep gidere harcanıyor.. Yine kredi başvurusu yapmış ama kabul olmamış.. Öylece kaldı Niyazi.. Kocaman adam gözümün önünde ağladı, ben bu borçları nasıl ödeyeceğim diye” “Kıyamam” dedi tüm samimiyetini, duygusunu ortaya dökerek Bahar.. Saniyesinde kandırmayı başaran Necla, oyununa kaldığı yerden devam etti.. “Öyle işte” “Babam” dedi Bahar Necla panikle” Olmaz” yutkunarak “Yani, malum araları pek iyi değil.. Babandan normalde borç isteyecekti ama işte araları iyi olmayınca , cesaret edemedi Niyazi de” “ben yardımcı olurum” Necla, “Ama, kızım mevla biraz büyük.. Yani, babanın onayı olmadan nasıl” ağız yoklaması yapıyordu Necla.. Gülümseyerek devam etti. “Merak etmeyin, benimde kendi hesabım var.. Oradan yardımcı olurum Niyazi babama” Necla, sahte samimiyet gülüşü ile Bahar’ın elini tuttu.. “Çok teşekkür ederim canım kızım.. İyi ki, benim gelinim sin.. İyiki” Bahar, samimi güzel insanları hep severdi.. Bu yüzden Necla Kayınvalidesini de, kendisine samimi bularak seviyordu.. İçinde kötülük barındırmayan insanlar, daima karşı tarafı da öyle bilirdi işte.. Bahar da, öyle sanıyordu Necla’yı.. Bu yüzden, elini sıktı.. ** Emir, evrakları imzalarken Niyazi elinde ki telefona bakarak gülümsedi.. Emir, başını kaldırıp babasına baktı, merakla kaşlarını çatak “Bir şey mi oldu” “Beklediğim haberi sonunda aldım” “Ne oldu” “Annen, senin başaramadığını başarıp .. Karına borçları ödetmiş” Emir, elinde ki kalemi masaya vurarak ayağa kalkar “Ne demek bu şimdi” Niyaz, oğlunun öfkelendiğinin farkındaydı Ama umursamadı yaşlı adam.. “Kaz gelecek yerden tavuğu , senin keyfine göre esirgeyecek değilim… “ “Baba, seni daha bu sabah uyarmıştım.. Rahat bırak kızı diye” “Bana bak Emir, benim işlerime burnunu sokmaktan vazgeç.. Senin yüzünden işlerimi baltalayacak değilim..” Emir, ceketini koltuğun üstünden alıp odasından hızlı ve öfkeyle çıkar.. “Artistte bak” ** Saniye, fasulyeleri düdüklü tencereye koyarak Bahar’a bakar.. “Bunu da koyduk Bahar hanım” “Ay, mis gibi koktu yemekler.. Emir’in sevdiği herşey hazır. Abla, mercimek çorbası oldu mu” diyerek, tencereye uzaktan baktı.. Bahar, çok yemek yapmaktan anlamazdı ama hep bir meraklı gözlerle Saniye’yi takip eder.. ondan ufak tefek şeyler öğrenmeye çalışırdı.. “Azıcık daha kısık ateşte pişsin kendine gelir” Bahar, gülerek çorbadan bir kaşık ağzına alır” offf muhteşem olmuş bu abla ya.. Vallahi senin elinin tadı başka bir yerde yok” Saniye gülümseyerek “Aman Bahar hanım” “ya vallahi bak, çok güzel yemekler yapıyorsun.. İyi ki seni annemlerden kapıp getirdim. Vallahi aç kalırdık biz Emir ile” Saniye , gülümseyerek salatanın malzemelerini doğrar.. “Anneler sana hiç kıyar mı hiç. Hele Melek hanım, her gün yapar yemek kendisi getirirdi öyle bir durumda” Sevdiğini bilince , içtenlikle gülümser Bahar… İçeriden , kapı sert bir şekilde çarpıldığını Duyan Bahar Ve Saniye birbirlerine telaşla bakarlar.. “Baharrrr” diyerek ses tonu kızgın bir şekilde Emir sesleniyordur.. Bahar, yutkunur.. Saniye, mutfakta kalır Bahar hızlı adımlarla Emir’in, sesinin geldiği yere gider.. İkisi de göz göze gelir.. Emir, kızgın bir boğa gibi, yeşilin en narin tonlarına sahip olan Bahar’a bakar.. genç adamın gece karası gözlerinden alev fışkırıyordur.. Bahar, onu ilk defa böyle sinirli görür.. “Bir şey mi oldu” “Evet oldu” … sesinde ki öfke , bulunduğu ortamı bile geriyordu.. Bahar, çekinerek “Ne oldu” “Sen..”dedi, tüm öfkesini kusmak ister gibi.. “Senin derdin ne.. Nasıl yaparsın bunu.. Nasıl,ailemin borcunu ödemeye kalkarsın” Bahar, gözlerini kaçırdı.. Bu haber, Necla hanım ile konuşmasında arasında kalacağı şekilde anlaşma sağlamıştı.. Şimdi, Emir’in kulağına nasıl gitmiştii.. bu düşünce girdabında boğuluyordu genç kadın “Ben sadece yardımcı olmak” Emir, yaklaştı hep uzak kaldığı kadına.. Bahar’ın yeşil olan gözlerini yeni fark etmişti bu yakınlıkta.. Kendisini toparlayıp “Sen kimsin ki yardımcı olacaksın, benim aileme” Bahar, gözleri dolu olarak baktı gece karası, aşık olduğu gözlere “Emir” dedi sesi titriyordu.. “Biz seninle sadece kağıt üstünde evliyiz.. Kendini bu evcilik oyununa çok kaptırıyorsun.. Ne yani, sen şimdi aileme yardımcı olacaksın.. Bende sana aşık olacağım? Öyle mi? Planın bu muydu , bu iyiliği yaparken “ Bahar’ın yeşil gözleri artık kanlı olmuştu.. “Ben öyle birisi değilim. Asla aklımdan geçmedi” “Tabiki, Bahar hanım. Tüm borçları ödeyecek.. Emir de, Bahar’ın kölesi olacak.. “ Emir, öfesinin azizliği ile kullandığı cümlelerin farkında bile değildi.. “Beni yanlış anlıyorsun” “Asıl sen, yanlış anlıyorsun” Nefreti öyle büyüktü ki, Bahar’ı getirdiği durumun farkında bile değildi Emir..umursamadı.. “Biz, seninle asla gerçek bir karı koca olmayacağız.. Bunu o kalın kafana sok.. Sakın, boş hayallere de kapılayım deme” Bahar yutkundu.. “Emir” cümleler, boğazına diziliyordu . Oysa hiçbir zaman kötü niyetle yapmıyordu bunu.. Hatta aklına, böyle çirkin düşünceleri dahi getirmeyi bırak düşünmezdi bile Bahar… Emir, onu hep yanlış tanıyordu işte.. Beyaz pürüzsüz yüzünden , damla damla yaşlar süzüldüü.. “Bir daha aileme, maddi durumda yardımcı olursan.. Bu konuşma adliye de biter” Bahar, başını kaldırıp dolu olan gözlerle baktı..Emir, son sözünü de söyleyip. Arkasında bıraktığı yıkık viraneyi umursamadan evden çıkar.. Her şeyi duyan Saniye, Bahar’a sıkıca sarılarak “üzülme kızım” “Abla, yemin ederim asla kötü niyetim olmadı.. Beni yanlış anladı” “Ahh Güzel kızım, sen onu hep yanlış biliyorsun” Bahar iç çekerek , Saniye’ye sarılarak ağlar.. ** Emir, uzakta duran kkız kulesine baktı.. Öfkesi, bir kasırgayı andırıyordu .. Onu tek rahatlatan yerde burası oluyordu.. Kayalıkların üstünden, geceye en güzel şekilde kendisini sergileyen kız kulesine bakıyordu.. Bahar’a söylediği sözler geldi aklına.. Elini sertçe sıktı.. Kendi kendisine hak etti diyerek rahatlıyordu.. Ailesi , asla durmayacak daha da çok para isteyecekti.. Bahar, onlara para verdikçe.. Emir de, Bahar’a bağlı kalacaktı.. Genç adamın tek isteği, istemediği bu evlilikten bir an önce kurtulmaktı.. Kendisine aşık olduğunun farkındaydı, Bu durum onun hoşuna asla gitmiyordu.. Gözlerini kıstı.. Gecenin sessizliğini , denizin hoyrat sesini dinlemeye başladı.. Kurtulacaktı bu saçma evlilikten.. buna inanarak devam ediyordu hayatına.. Kurtulacaktı o kadından.. telefona gelen mesaj sesi ile dişini sıktı.. “Yine ne var bee” diyerek eline telefonu aldı.. Bahar’dan mesaj geldiğini düşünerek ekrana baktığında.. Mesaj Bahar’dan değil.. Alev’dendi.. “Bugün, şirketten çok öfkeli çıktın.. yemek teklifim hala geçerli..” Emir, gelen mesaja gülümseyerek baktı.. Alev’den etkileniyordu.. Zaten hangi erkek öyle bir kadına hayır diyebilirdi ki. ** Üstüne aldığı pike ile, bahçede yola bakan Bahar. Emir’in gelmesini bekliyordu.. Elinde ki telefon ile, en az 100 kere aramış, aynı şekilde defalarca kez özür mesajı atmıştı.. Ama Emir, hiç birisine cevap vermemişti.. Bahar, yurtkundu.. Dolu dolu gözlerle bakıyordu sokağın ışığına.. Sonunda gök yüzüne baktı.. “Allah’ım, ne olur affetsin beni.. Asla kötü bir niyetim yoktu.. Sadece atfetsin beni.. “ gözlerinden damla damla yaş tekrar süzüldü.. çok seviyordu Emir’i.. Kendisine aşık olmadığını bildiği halde.. Yine de, sevmeye devam ediyordu genç kadın… tekrar, sokağın lambasına baktı.. “Ne olur gel.. Ne olur “diyerek i çekti.. ** Cüretkarlığı ile kendisini her zaman gösteren Alev, yine aynı şekilde giydiği gecelikle Emir’i karşılar.. “Hoş geldinn” Emir, gözlerini seksi kadından alamıyordu.. Bir ahbabının kızıydı Alev, aslında çokça da zengindi.. Ama staj için adam , Emir’den rica edip Alev’i işe almasını istemişti 2 ay önce.. Aralarında 2 ay içinde bir yakınlık oluşmaya başlamış ve Alev’e derin duygular beslemeye başlamıştı Emir.. Bu derin duyguların karşılığı elbette ki vardı.. Kapıdan içeri girdiği an.. Alev ile Emir, aşkın en doğruğuna, kendilerini bırakıp, dudakları ile İhanetin mührünü imzalarlar . Hızlı ve seksi bir şekilde sevişmeye başlamıştı çift.. Alev, üstünde duran saten geceliği indirip genç adamın karşısına tüm bileğini sunuyordu.. Emir de, üstünü hızlı bir şekilde çıkarıp hızlı adımlarla , yatak odasına geçerler.. Gece kapanan kapı ve arkasında beraber olan çift ile biter.. (not: yazım hatalarım varsa kusura bakmayın elimden geldiğince düzeltmeye çalışıyorum. hem okul hem hikaye hem de çalışmak olunca çok yoğunlaşamıyorum. desteğiniz içinde teşekkür ederim. Hikayeme başlıyorum , umarım diğerleri gibi bunu da severek okursunuz)
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD