4.BÖLÜM

3384 Words
Bahar, gözlerini çalan telefonla açmıştı sabahın ışıklarına.. Ekrana baktığında arayan, eski okul arkadaşı “Tuğçe” yazıyordu . Gözlerini devirdi.. Tuğçe, çok konuşan, konuştuğu zaman ise hiç susmayan bir arkadaştı. Aslında, çok iyi kalpli bir kızdı ama bazen gerçekten hiç susmayı bilmiyordu . Gülümsedi genç kadın.. “Bakalım, bu konuşma kaç saatte bitecek” diyerek, telefonu açtı.. “Aşkım, Aşkım, Aşkım, Aşkım” derin derin nefes aldı genç kadın Kaşlarını çattı Bahar “tuğçe, iyi misin” “Ay hiç iyi değilim, imdat yardım . İstiyorum merkez Lütfen Bahar koş gel buraya lütfen” Yalvarıyordu genç kadın. Bahar, bir türlü arkadaşının derdinin ne olduğunu anlayamadı “Tuğçe ne oldu, düzgün anlatır mısın” “İki saat anlatamam vallahi, konum atıyorum. Lütfen imdat yardıma gel” Telefonu kapamış, sosyal medyadan da , konumu göndermişti Bahar!a “Ne oluyor ya bu kıza” Genç kadın, banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Üstünü giyinmiş. Salona inmişti. Koca, evde sessizlik hakimdi. Elbette ki Emir, çoktan gitmişti işe.. Bir hoşça kalı dahi kendisine layık göremiyordu .. ** Emir, odasındaydı.. Maşasında duran resme baktı.. Bahar! Yüzüne güldüğü herkes arkasından, hakkında kötü şeyler söylüyordu.. Bu durum, genç adamı üzmeye başlamıştı artık.. Amacı hiçbir zaman Bahar’ı, yada onun sevgisini kullanmak değildi.. Tek istediği , kendisinden uzak tutmak ve bu evliliği bir an nice bitirmekti.. Ama Bahar’ın, kendisine olan hisleri? Ve bu hisleri kullanan aç gözlü Ailesi.. Hiçbir zaman bunları hak etmemişti işte.. Hemde hiçbir zaman. Genç adam koltuğundan kalkıp, istanbul manzaralı penceresine ilerledi.. Zordu, hemde çok zoordu.. Çıkmazın içinde boğulduğunu düşündü genç adam.. Gzlerini yumdu , kendisine sıkıca sarılan narin bir eli fark ettinde gözlerini hızla açtı.. “Sevgilim, özledim seni” Emir, telaşla arkaya baktı. Neyse ki odanın kapısı kapalıydı .. “Alev, burası bir iş yeri. Hal ve hareketlerine dikkat et” Alev, gülümsedi “Merak etme, dikkat ediyorum. Ama haliyle sevgili mi de özlemek hakkım.. “ genç adamın dudaklarına sıcak bir öpücük kondurdu.. Emir, bu sıcak öpücüğe karşılık verdi.. Erkek iradesi, nereye kadar dayanabilirdi ki zaten.. ** Lale, Okulun kantininde bacaklarını sallıyordu . Yakın arkadaşı Seda “Kızım sakin ol” Lale, sinirle “Nasıl sakin olayım, gidiyor diyorum ya gidiyor” Seda, gülümsedi “Ay resmen , yedin kendini. Kızım madem duygularından emnsin, git konuş Mert ile” Lale, öfkeyle baktı arkadaşına “Yuh, ne duygusu ya abartma istersen.. Sadece, alışmıştım ona.. Bana bir şey dememesine sinir oldum sadece” Seda, yine güldü “Tabi, canım bende yedim zaten” “Seda” dedi uyarıcı bir sesle Lale.. “İster, yalan de ister dolan. Ama sen Mert’e aşıksın.. Ve eğer, erken davranmazsan, adam gidecek . Hayır baştan söyleyimde. Sonra, başını taşlara vurma” Okulun, zengin ailelerinden birisinin oğlu Bekir, Lale’yi süzüyordu.. Okulun, bir çok kızları ile uzak yakın ilişki kurmuştu ama bir türlü, istediğini alamamıştı Lale’den.. Biliyordu, o tarz bir kız olmadığını Yanına gelen kız arkadaşı “Bekir, çok özledim seni” deyip yanağına sıcak bir öpücük kondurdu.. “Dur ya, ne öpüyorsun. Kimden izin aldın” Genç adam sinirle kalktı yerinden “Dün” dedi genç kadın şaşkınca “Çıkmaya başlamıştık ya” “Kızım, o dünde kaldı.. Benim işimde dün seninle çoktan bitti. Alacağmı aldığıma göre bir ilişkide kalamdı” Şok olan gözlerle baktı genç kadın “Allah belanı versin senin. Kandırdın beni Bekir, umursamaz bir tavırla “Kanmasaydın sende.. Zorla olmadı ya sonuçta.. sende istedin” “Allah belanı versin.. Sen nasıl bir adamsın” Genç kadının sesi yükselmişti.. “O sesini kısmazsan, ben daha güzel bir şekilde kısarım” Bekir, seslerin yükselip Lale’nin olan biteni duymasını istemiyordu.. Sonuçta, yeni kurbanı artık Lale’yidi.. Genç kadın korkuyla uzaklaştı oradan .. Bekir, kendisine çeki düzen verip Lale’nin olduğu masaya geldi.. “Merhaba” dedi Lale yüzüne bile bakmadı Bekir’in.. Seda’da pek umursamadı merhabayı .. Bekir, bozuldu “merhaba dedik, insan bir karşılık verir” Lale, gözünü kıstı “Demek ki, umurumuzda olan birisinden gelmemiş bu Merhaba.. İşine bak” dedi.. İkiside göz göze geldi.. bekir, hınzır bir gülüşle.. “Sen böyle sinirli olunca çok daha güzel oluyorsun lale” “Bana bak, bunun bir diğer kısmı da kafa göz dalma ile devam ediyor.. işine bak, yoksa devamı sana işlenecek” dedi genç kadın.. Masada duran kitaplarını aldı eline ve Seda ile uzaklaştı oradan.. “Yeni kurbanım, sen olacaksın demek ki Lale.. Çok eyleneceğiz hemde çok” dedi.. çirkince.. ** Bahar, demirli kapının üstünde yazan yazıya baktı.. “Sevgi Evi” diyordu .. gözleri doldu genç kadının.. Güvenlik’e bilgilerini verip içeri girdi.. Uzun taşlı yolda yürürken, Yan sağında ve solunda , bahçe bölümlerinde oynayan küçük çocukları gördü.. Genç kadının gözleri doldu.. Tuğçe, kapıda görür görmez arkadaşına koştu.. “Ayy, bir an gelmeyeceksin diye aklım çıktı Bahar” sıkıca sarıldı.. Bahar da aynı karşılık ile devam etti. “Sakin ol, geldim işte “Hoş geldin Aşkım” .. Tuğçe, Bahar’a hep aşkım derdi.. Çok severdi arkadaşını.. “Ne arıyorsun sen burada” “Biliyorsun, Annem, buranın müdürü” “Aaaa Evet, bir ara söylemiştin. “ “Öğretmenin birisi ile ciddi bir problem yaşamışlar.. Diğer, yeni öğretmenin gelmeside Bir haftayı bulur dedi. Bende şimdi işsizim.. İlla gel, sen başında dur çocukların dedi.” Tuğçe bıkmış bir sesle.. Bahar gülümsedi “Sen ve çocuklar” dedi.. Evet, tuğçe, çocukları severdi. Ama oldukça uzaktan.. Çok uzaktan “Hayır, annemde biliyor . İnatla, çağırdı.. Yumurcaklar da başımı şişirdi vallahi.. Aklıma da tek sen geldin Bahar “ “Çok iyi yapmışsın da, ben ne yapacağım” merakla gözlerle çocuklara bakıyordu “Bir süre, bana destek olsan.. Bir sürecik vallahi bak.. başka istemeyeceğim. Yoksa bu çocuklar beni öldürecek. Sözde geçiremiyorum, çocuklarla nasıl ilgilenilir bilmiyorum ki. Senide bilirim, seversin yumurcakları ondan aklıma direk sen geldin” Bahar, tek kaşını kaldırdı “onlara ben mi , yardım edeceğim” “Evet, senden daha iyisini mi bulacağız” korku ve panikle yüzünü buruşturarak “Hayır deme ne olur” dedi Tuğçe. “şu meleklere, nasıl hayır derim akıllım” gözleri çocukların üstünde keyifle gülümsedi. Tuğçe kısa çığlıklarla arkadaşına sıkıca sarıldı.. ** Necla , keyif kahvesinden bir yudum çekti.. Niyazi, karısına gülerek “Bakıyorum, keyfin yerinde” “Yerinde olmaz mı, o hizmetçi parçasna yol verildi” “Hadi , nasıl oldu bu iş. Senin nereden haberin oldu” “Sabah sabah bir tanecik dünürümü aradım ağız yoklaması için. Melek’de, güvendiği hizmetçinin, Bahar’ın evinden ayrılıp köyüne yerleştiğini söyledi.. Canı sıkılmış, şimdi kimi güenip o eve koyacağım ben deyip duruyordu” “hahaha” diyerek güldü yaşlı adam “Necla, senden korkulur” Yaşlı kadın, kocasına tek kaşını kaldırıp baktı “Madem öyle, o eve benim istediğim hizmetçi girecek” “Bu nasıl olacakmış.. Bahar, asla izin vermez” “Bahar kim oluyormuşş.. Orası, oğlumun evi.. Bahar’ın, borusu ötmez.. oğlumun evinde de sadece benim söz hakkım geçer.. Bunu herkes öğrenecek.. Fazla şımartmışız biz bu gelin hanımı.. Biraz had bildirmek lazım.. “ “Yine de sen fazla uğraşma kızla.. Sonuçta yolduğumuz bir tavuk.. “ “O salak, bir halt anlamaz.. Ben ne yaparsam belli etmeden yaparım.. Görecek oda gününü çok yakında..” ** Mert yine tam saatinde üniversitenin kapısına geldi.. Lale, onu gördüğünde elini kalbine götürdü.. “Seda doğruyu söylüyor olabilir mi.. Sahiden, ilgimi duuyuyorum ben bu adama” Mert, Lale’yi gördüğünde gülümsedi genç adam.. “Hoş geldiniz” “Merhaba..” Onları uzaktann göre Bekir, elini sıktı.. “Kim bu pç” dedi yanında ki arkadaşına.. “Şoförü” dedi arkadaşıda “Bekir, büyük oynuyorsun, başın ağrır bu kızdan uzak dur” Bekir, gülerek “Hadi ya, büyük oynuyorsak demek ki kazancımız baya büyük olacak.. yakında, alacağımı aldığımda sende görürsün dostum” Genç adamın yüzü buruştu.. Başını sallayarak sitem ediyordu bu duruma.. Bekir, yakın arkadaşıydı.. kızları kullanıp , bir hiç miş gibi atardı onları hayatından.. Şimdi sırada Lale vardı.. ve amacı yine belliydi işte… ** Bahar, sınıfta bulunan 10 tane 5 yaşlarında olan çocukar ile tanışmış.. Hepsi ile de , keifli bir zaman geçirmişti.. Boyalar yapıyor, oyunlar oynuuyordu.. Hepsinin sevgisi öyle güzel gelmişti ki genç kadına.. Bu sınıfta tekrar nefes aldığını hissetti. O an anlamıştı aslında, yanlış meslek seçtiğini.. mimar değilde, keşke öğretmen olsaydım diye geçirdi içinde.. Miniklerin hepsi ile teker teker ilgileniyor, günü doldurmaya devam ediyordu genç kadın .. Ama bir tane küçük bir kız çocuğu fark etti. Gözleri , tıpkı kendi gözleri gibi yeşil olan. Altın saçlı minik bir kızı fark etti.. Yanına gitti.. küçük, kkız bir resim çiziyordu.. Anne baba ve çocuklu bir resim.. Birde kocaman iki katlı, bacasında dumanı olan bir ev.. “Merhaba, güzelim.. Senin adın ne” dedi Bahar.. Ama çocuktan, ses gelmedi.. genç kadın üzüldü… Kendisi ile konuşmak istemediğine yorumladı.. Diğer çocuklarda resimlere devam etti. Saatine baktı genç kadın. “Evet, hadi bakalım ufak bir tenefüs arası çocuklar.. Birazda bahçede temiz hava almaya çıkalım” dedi.. Kendisine cevap vermeyen çocukta, arkadaşları ile beraber dışarı çıktı.. Bahar, iç çekti.. “Sevmedi galiba beni” dedi gülerek.. Tuğçe , hemen Bahar’ın yanına geldi.. “Nasıl, sevdin mi “ “bayıldım” dedi içttenlikle.. “Bazen yanlış bir meslek seçtiğimi düşünüyorum.. keşke öğretmen olsaydım Tuğçe.. Çocuklarla i içe, bir arada olmak bana öyle iyi geldi ki anlatamam” Tuğçe gülümseyerek “çok sevindim güzelim.. Ne güzel oldu, hayatına bir ışık” “tuğçe, bir şey soracağım sana, sınıfta bir kız “ “öğretmenim, öğretmenim” diye iki tane çocuk telaşla geldi.. iki kadında, çocuklara baktı.. “Ne oldu, ne bu hal” dedi tuğçe “Sessiz kız, düştü yere uyuyor öğretmenim” Tuğçe ve Bahar birbirlerine bakarak koşar adımla bahçeye çıktı.. bahar, kendisi ile konuşmayan o altın saçlı kızı yerde hareketsiz görünce telaşladı hemen.. Bahar, kızı kucağına alıp “Hemen hastaneye götürelim tuğçe” “Krizi tuttu yine” İki kadında, koşar adımlarla arabaya binip çocuğu hastaneye götürür.. Acile geldiklerinde ilk müdahale yappılır çocuğa .. Doktor, dışarı çıktığında Bahar, telaşla bakar “Nesi var” “Merak etmeyin, bu tarz hastalarda yaşanılanılan bir atak.. Ama çok dikkatli olun, fazla yorulmasın. Bu yaşlarda , fazla hareket edince de ataklar devam edebilir” “Ne atağı Anlamadım” “ben sana anlatırım bahar, Teşekkür ederiz doktor hanım. Hastamız ne zaman kendisine gelir. “ “Birazdan kendisine gelir, biraz dinlendikten sonra götürebilirsiniz” “teşekkür ederim” dedi Tuğça.. Doktor yanlarından ayrılınca, Bahar arkadaşının kolundan tuttu “Ne oldu, ne atağı bu” Tuğçe , İçeride hava verilen çocuğa baktı “Astımı var Deniz’in . o yüzden sık sık bayılıyor” Bahar üzülerek “Daha minicik, kıyamam” “Sorma, biz kıyamıyoruz ama Anne babası kıymış” Bahar, tek kaşını kaldırıp arkadaşına baktı “Nasıl yani. Ne demek bu” “Deniz” tuğçe sinirle gözlerini kıstı “Deniz’in ailesi erkek çocuk bekliyormuş. Deniz de, kız doğunca ailesi onu doğar doğmaz poşete geçirip çöpe atmış” Bahar, elini gözleri kocaman olarak ağzına götürdü “Sen ne diyorsun” “Maalesef Bahar, oluyor böyle leş insanlar.. haal da varlar.. Deniz’i, bir köpek bulmuş.. Köpek havlayarak kçocuğun sesini duyurmasa, çocuk havasızlıktan ölürmüş.. Hastaneye götürmüşler …. İşte, o lanet gecenin savunmasız çocuğa hediyeside ömür boyu , onu krize sokacak bir astım.. Çocuk işte, gelde hareket etme, de” Gözleri doldu Bahar’ın, çouğa baktı uzaktan.. “Neden konuşmuyor.. niye sessiz kız diyorlar ona” Tuğçe iç çekti “Aslında, onu bizde anlamadık.. Annem, çok ilgilendi Deniz ile.. Bir çok doktor gördü ama hala neden konuşmadığını bilmiyoruz.. Sessiz, savunmasız bir çocuk” “Meleğim benim. İnsan nasıl kıyar böyle bir şeye.. Allah’ım, çok korkunç” ** “Anne, buna Bahar karar verir sen değil “Ne demek şimdi bu.. Gördük işte onların karar verdikleri hizmetçi , oğlumdan maaşını alıp ona kılıç sallıyor “Anne, Yeter dedim” “Bak, birkaç çalışan var beğenmezsen gene olmasın ama en azından bir bakın yani.. “ Alev, kapıyı dinlemiş.. Ve Emir’in evine bir hizmetçi alınacağını işitmişti.. “Demek prenses hanım efendiye bir hizmetçi lazım.. Bizde yardım edelim o halde” gülümseyen gözlerle kendi odasıan geçti genç kadın.. ** Bahar, eve gelmişti.. Aklı hala Deniz’de kalmıştı genç kadının.. Emir, de arkasından girdi eve.. genç adam başı ile selam verip odasına yöneldi.. “Emir” Emir, durdu “Ne oldu” “Aç değil misin” “Değilim, dışarı da yedim ben” Genç kadın dudağını ısırdı “Evet, şey ben yemek yapmayı çok bilmiyorum.. Ama bir şey canın isterse deneye bilirim.” Gülümsedi “tabi, sonuç iyi çıkarmı bileme” Emir de, gülümsedi “bir şey istemiyorum sağ olsun.. Ama bu böyle devam etmez.. Bir yardımcı bulmak lazım” “Hafta sonu bu konu ile ilgileneceğim” Emir, tek kaşını kaldırdı “Neden hafta sonu” “Sana anlatmadım” bu evde birbirlerinin yaptıkları hakkında bilgi vermek yoktu.. Evlendikleri gece , Emir’in kuralları yeterince kulağına küpe olmuştu.. Başını iki yana salladı , o geceyi düşünüp üzülmek istemedi.. “bir sorun mu var” Emir, merakla bakındı genç kadının ağzından çıkacak söözlere “Hayır, şey yani.. Beni bugün bir arkadaşım aradı.. Sevgi evinde.. Yani yetiştirme yurdunda annesi müdür.. Bir öğretmen , işten ayrılmak zorunda kalmış. Oda yardım için beni çağırdı.. Bende bugün gittim çok sevdim “ derken gözleri gülümsüyordu Bahar’ın.. Emir’in bunu fark etmesi geç olmadı.. “O yüzden bir hafta boyunca oraya gidip çocuklarla ilgileneceğim” “Sen.. böyle rahat edeceksen sorun yok” “teşekkür ederim” Emir, “Bana hesap vermek zorunda değilsin biliyorsun..” Genç kadın başını dik tutup “Hesap vermiyorum, bil diye söylüyorum.. Normal değil mi” “Anladım” “Neyse, dediğim gibi ben yemek yapmayı bilmiyorum. Eğer bir şey istersen deneyebilirim. Ama sonuç için garanti veremem.. Dışarıdan, birkaç yer var çok iyi ev yemekleri yapıyorlar.. Dilersen, oradan sipariş vereyim. Yeriz” dedi bahar’ın, kendiside açtı ama , Emir, yemedikçe onunda canı bir şey istemiyordu. “tamam, pizza söyleyelim.. Sen seversin” Bahar, tek kaşını kaldırıp baktı.. Pizza sevdiğini sahiden hatırlıyordu.. şaşırdı genç kadın.. Hakkında ilk defa Emir, bir şey biliyordu.. “olur” dedi tüm samimiyeti ile.. ** Haluk ve Melek, akşamın karanlığında bahçede karşılıklı oturuyordu.. Kahvelerini içti yaşlı çift.. “Aklım , Bahar da kaldı Haluk” “Koca kkız oldu artık, rahat ol” “Ne yapayım, Saniye de yok yanında şimdi bir şeyde hazır edemez. Bugün konuştum, hafta sonu ilgilenecekmiş yardımcı çalışanla” Melek, kızı için endişe ediyordu her anne gibi.. “Bahar, bu halini görse, senden daha çok üzülür. Canım çocuk aklı başında … Neden bu kadar kahırlandın ki sen” “Aç mıdır acaba.. Keşke, bizim çocuklardan yemek gönderseydim” Haluk gülümsedi “hanım, kkızımız 25 yaşında.. Çoktan dışarıdan sipariş vermiş karınlarını doyurmuştur “ “haluk bey, deme öyle.. Bahar tek pizza sever . Hayatta ev yemeği de yemez dışarıdan .. pizza ile de karın mı doyar” “Ahh hanım ahh, arada sor için rahat etmeyecek yoksa senin “Olmaz “ dedi yaşlı kadın.. “Ben böyle arayınca da kızar.. çocuk muyum ben diye” “hanım, bir rahat ol sende.. “ “Anneyim ben bey, kolay mı.. Yarın, çocuklara söyleyim ev buradan bir şeyler hazırlatıp gönderelim.. Olmaz, öyle içim rahat etmyor “ Yaşlı adam karısının bu halile gülmeden edemedi.. başıyla onay verip “Senin için nasıl rahat edecekse öyle olsun Meleğim” dedi ** Lale, telefon ekranında Mert’in adına baktı.. Burun kıvırıp derin bir nefes aldı.. “Offf, niye gidiyorsun sen .. Ne var yani burada görev yapsan.. Burada olsan, seni hep görsek. Hayır köyde ne işin var.. Allah bilir, çokta uzak yeri seçersin sen şimdi.. Bir daha da göremem zaten seni” Elini tekrar kalbine götürdü “Ya seda haklıysa… Ya ben ona karşı bir şey hissediyorsam” Kalbi ağznda atıyordu genç kızın.. Gözlerini yumarak iç çekti “Ben yapacağım şimdi.. Diyelim ki, ben duygularımı itiraf ettim. Ya o , aynı şeyleri hissetmiyorsa . O zaman ne olacak” Lale, ikilemdeydi .. Kafası karışık ne diyeceğinide bilmiyordu “peki ya, onunda bana duyguları varsa” dedi gülümseyerek “Oda, bana bir şey hissediyorsa. O zaman ne olacak” Tavana baktı genç kadın “Allah’ım bir ışık gönder bana .. tam bu sırada telefon çaldı.. Panikle ayağa kalktı .. Ekra Seda’yi görünce sinirlendi “Yuh, bu nasıl evrene mesaj.. Ödüm koptu..” Telefonu açıp “Ne oldu Seda.” Seda, gülümsedi “Anlaşılan o ki, güzel arkadaşımız yine kendi kendisine sinirlenmiş” “Uğraşamam seninle.. Söyle ne var” “Kızım, bak aklıma takıldı.. Gel Mert’e tüm herşeyi itiraf et.. Olursa ona göre yol çizersiniz. Olmazsa da, zaten gidecek unutursun olur biter” “Seda, gece gece bunu mu dert ettin kendine” “Sanki sen oturmuş, masal okuyordun demi” “Seda” “lale.. ben sana akıl veriyorum. Sonra başını taşlara vurma diye” “Neyse nee” “Bak güzel arkadaşım.. Yine söylüyorum.. Konuşmaktan başka şansın yok” Ayağa kalktı Lale, pencereden aşağıda bahçede köpeği seven Mert’e baktı.. Yutkundu “Sonra, yapmadım , neden yapmadım diye pişman olma istiyorum” “Mert” dedi içten ve sıcacık “Aynen öyle, Mert.. Git konuş. Bilsin senin duygularını.. Dediğim gibi.. en azından hislerini bilmeli… kim bilir oda belki seni seviyordur, cesareti ollmadığı içinde gelip konuşamıyordur.. Belkide bu yüzden gitmek istiyordur.. senden uzakta, seni unutmak için gidiyordur” “Kafam çok karışık Seda” “Biraz toparla kendini, sonra düşün benim dediklerimi.. Geç olmadan yap” ** Alev , babasına baktı “bul işte, güvenilir birisi sokalım evin içinde” “Bizim bulduğumuzu alacaklar mı sanıyorsun o evin içine” “O kadın, öyle saf ve salak ki.. İki göz yaşına kanar .. bulduğumuz kişi, biraz oyunculuğunu da konuşturursa.. Evin anahtarı onda demektir” Çetin, kızına baktı.. “Diyelim ki karıyı soktuk o eve.. Bize ne faydası olacak bunun” “Onu da zamanla düşünürüz.. Önemli olan, birisini o eve sokmak.. herşeyden haberimiz olacak ve ona göre devam edeceğiz.. ona göre hareket edeceğiz.. Düşmanı daha yakından tanıyacağız” Çetin güldü.. “Düşman mı.. O salak kız mı.. “ “Ezik düşman, ama işte ben hiçbir düşmanımı küçümsemem.. senin gibi. Sayende, kendinden herkesi küçük gördün.. Sonunda elinde avcunda ne varsa olsun.. Düşmanını her zaman bil ve tanı.. Ona göre de, yol çiz” Çetin, kızına baktı.. “Bak sen, bizim kızıl nellerde biliyormuş.. Selim abiyi de bir ele alsaydık.. Sırtımız yere gelmezdi amk” “Adama o kadar kazık soktuktan sonra hala, sana güvenmesini beklemen de çok komik.. Bence , sen nefes aldığına dua et.” Çetin, burun kıvırıp masanın üstünde dürdüğü lahmacunu ağzına götürdü.. “Karıyı ben ayarlarım.. İnşallah bir işe yarar” ** Bahar , yeni bir günde sevgi evine gelmiş ve küçük kızı görünce içi rahat etmişti.. “Merak etme, çok iyi şuan” tuğçe keyifle araya girdi.. “Aklım, gece boyu Deniz’de kaldı..” “Fark ettim ama sakin ol güzelim. Bazen, insanların kaderleri aynı olmuyor.. Kötülerin, emelleri daha can alıcı.. Kader herkese güzel gülse, bu çocuklar ortada kalır mıydı” “Bir şey yapmak lazım ama tuğçe” Başşını iki yana salaldı.. “Bebeğim, kalbinin güzelliğinin farkındayım ama bbu çocuklardan milyarlarcası var.. Hangi birisine destek olacak yardım edeceksin ki” Yüzü düştü Bahar’ın, “Haklısın, bazı insanların leş zihni değişmeden .. Bu hayatı güzel kılmak . Geleceğe umutla bakmak imkansız” “Aynen öyle, keşke herkes senin benim gibi düşünse.. Dünya o kadar acımasız ki, en masumuna çektiriyor, ağır yükü hep ona veriyor. Gelde anlat şu çocuklara kaderin cilvesini. Tek istedikleri, bir sevgi yuvası.. Mis gibi bir anne kokusu, ona sevgili ile bakan bir baba hasreti” Tuğçe anlattıkça Bahar daha da üzülüyordu.. o akdar haklıydı ki genç kadın.. Çocukların, bu hayat için ne kadar kadersiz olduğunu gördü. En azından bu çouklara bir yuva kurulmuştu burada.. Peki ya, sokakta ki çocuklara.. “Bu arada Bahar, Annem ile konuştum senden çok memnun kalmış” “Teşekkür ederim, çok severek yapıyorum” “Ve bir şey daha” Tuğçe gülümseyerek “Eğer isterse, bir süre daha biziml devam edebilir de, dedi” Bahar, sevinçle “Sen ciddi misin” “Vallahi, bu durum beni kurtaracak gibi.. Çok ciddiyim” “tuğça çok istiyorum burada olmak bana çok iyi geldi.. Annen ile konuşalım lütfen , bir süre daha destek olmak istiyorum” “Herkes, miniklerle ilgilenmek istemez. Ama madem bu denli isteyen var.. Bunuda geri çevirmek hiç olmaz. Annem bakanlığa yazı yazıp onayı alınca, seninle bir süre daha devam edecekler. Arada ki prosedürler de gelişsin sonuçta” “Çok teşekkür ederim tuğçe.. Bu iş bana ilça gibi geldi resmen. Onlarla olmak, öyle güzel ki.” “Canım benim” Bahar, mutlulukla bahçede oynayan tüm çocuklara baktı.. Onlarla olmak gerçekte de Bahar’a iyi gelmişti. Sabah akşam evde oturup sadece çiçekleri ile ilgilenmekten, gerçek dünyaya yabancı kalmıştı. Ama şimdi, bu yumurcaklarla gerçek dünyayı da tanımaya başlayacaktı artık
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD