Bir ses daha yankılanıyor, gölgelerin türlü orospuluklarla ışıkları aldattığı odamın kireçli duvarlarında. Makasın kapanan ağzı mağrur bir şövalye gibi ikiye yardığı straplezin tam ortasında, tüm savaş meydanı ise bu uslanmaz şövalyenin çaresiz hükmü altında. Bu öyle bir garip savaş ki ölmekten ölesiye korkan tecavüzcü ve yağmacı askerin kaçmadığı; halkı boğazlanmış bir kahramanın ise atalarının tüm hatıralarına küfretmiş bir askere kıyamadığı...
Son bir hareket ile yeni bir kervansaray keşfediyor bu soğuk metal. Yak ateşini ve aklının katarlarına saldırmış tüm haramileri sonsuza kadar esir al. Bütün istediklerimi yapıp aklını benden alan tüm kötü düşünceleri beyninden uzaklaştırıyorsun. Derin bir nefes daha alıp makasın ucuna bakıyorsun. Makasın dudaklarının sol meme ucuna dokunuşunu izliyorsun. Bu sahneyi seyir için gözlere gerek yok, bunu sen de biliyorsun. Dudakların yeniden kıvrılıyor, görüyorum ki tekrar zevk alıyorsun. Böylesi bir fetih karşısında bırak ele geçmemiş her noktan kendisini efendisine sunsun.
Makasın devri son bir kapatmayla bitiyor. Üzerinde kalan son kıyafet parçasının hükmü de katran karası gecede yok oluyor. Gördüğüm en güzel sultan sensin. Bırak bu gece ellerim sadece senin saltanatına hizmet etsin. Çırılçıplak tenini izleyen gözlerim bu güzellik karşısında biçare kalır, başka neylesin.
Yok yok, ayakların kıvrılmasın, o güzel zihnin bu gece geçmişi, o kötülüklerin hiç birini anımsamasın. Ve işte karşımdasın, çırılçıplak. Kollarını çaprazlamış gövdeni kapatmaktasın . Önceden aşinayım bu tavrına. Eskiden ettiğim dua geliyor aklıma, "Allahım, lütfen bu muazzam güzellikten gözlerimi mahrum bırakmasın." Ben istemeden duayı hatırlayan beynim, tez zamanda kahrolasın. Söyleyen patavatsız dilim, taş olasın, lâl olasın. O duayı eden kalbim batan güneşle batıp bir daha doğmayasın.
İşte şimdi sadece abajur değil tüm ışıklar, hatta bu ev toptan alev alsın, çıplak kaldın diye sakladığını sandığım yara izleri kaplanmış yasemin kokulu teninden sen değil, suçlulara yataklık eden bu dünya utansın
Üzülecek bir şey yok hala. Kollarımın arasındasın. Saklama yaralarını, kaldır başını bak bana . Utanması gereken en son insan sensin bu rezil dünyada. Sadece izin ver, parmaklarım yara izlerinin de üzerinde dolaşsın. Ne sana işkence eden ne de tecavüze yeltenen o adilerin adı bu gece anılsın. Oyy, Nasıl kıymışlar? Evlerine gün doğmasın.