Sabahın ilk ışıkları odanın ince perdelerinden süzülüp içeri girerken Defne gözlerini araladı. Yastığın üzerinde Sinan’ın kokusu vardı, ama kolunu uzattığında yatağın boş olduğunu fark etti. Yüzünde bir gülümseme belirdi; Sinan’ın sabahın erken saatlerinde göreve gideceğini tahmin etmişti. Başucundaki komodinde küçük bir not buldu. Sinan’ın hızlı, net yazısıyla tek cümle yazılıydı: “Uyandığında yanında olamayacağım ama kalbim hep yanında, karım…” Defne o kelimeyi defalarca okudu: “karım”. Dudaklarına istemsizce bir tebessüm yayıldı, gözlerinden yaşlar süzüldü. Daha dün gece aldığı evlilik teklifinin sıcaklığı hâlâ üzerindeydi. Bir yandan korkuyordu, çünkü köprü çetesi hâlâ dışarıdaydı; ama bir yandan da inanılmaz bir güven hissediyordu, çünkü Sinan’ın yanında hiçbir şeyden korkmaması ge

