1.7

3746 Words

İstanbul  Kahvaltı yapmak için sahil kenarında bir kafeye geldiğimizde açlıktan karın gurultum yanımdakilere ulaşacak seviyeye gelmişti, İstanbul'a ineli bir kaç saat oluyordu. Beni havaalanında karşılayan kimse olmazken, Buse'nin erkek kardeşi almıştı bizi.  Çınar ve Buse'nin arası iyiydi gözlem yaptığımdan anladığım kadarıyla. Biraz olsun bir şeyleri atlatmaya başlayan Çınar, gelirken Hazal'ın mezarına uğradığını söylemişti. Mezarlık.. veda etmek için çok kötü bir yerdi ve zaman geçtikçe insanları kaybediyorduk.  Hepsi.. gidiyordu hayatlarımızdan.  Garson gelmişti, siparişlerimizi alıp gitmişti. Bukre ile yerlerimize oturduktan sonra çocuk oturacağına Umut'u yerleştirip sandalyeyi çekmişti masaya doğru. Bu dedikodunun geleceğinin habercisiyken, "Anlat bakalım külkedisi," dedi sırıta

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD