2.1

3232 Words

İki hafta sonra Yorgun bedenini arabaya kadar ayakları üzerinde zor taşırken kalbinin üzerindeki yük, acıyla kıvranmasına sebep oluyordu. Dudakları susuzluktan kurumuş, parmakları soğuktan buz kesmişti. Gözleri itinayla aradı ela gözleri. Konağın camlarına bakarken orada bir yerde onu görmeyi beklerken, çalan telefonu kapatıp sırtını duvara yasladı Mirza.  İyi değildi. "Geçecek," diye mırıldandı acıyla. Sıkıntıdan kendini içmeye vermişti, gelişen olaylara yetişemezken yarının nişan günü oluşuna daha da yaktı gecenin bir vaktinde. "Hazır mısın oğlum," dedi kendi kendine. Bir başkasının hayatınıda karartmak istemiyordu.  Kararsız haline gözlerini yumup derin derin nefes aldı. Bir, iki, üç.. geçmiyordu ama. Gözlerini hayal kırıklığı ile araladığında, "Öyle geçmez Mirza Bey," dedi alayla Di

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD