Çok rahatsız bir pozisyonda oturup şarkı dinlerken içeriye girdi Selin kapıyı tıklatarak, elindeki dosyaları gözüme çarparken, "Çıkmadın mı Selin," diye sordum merakla, mesai saati çoktan bitmişti.
"Hayır aslında ben size Ömer Bey'in dosyalarını getirmiştim."
Kaşlarımı çatarken, "Ne dosyası," diye sordum merakla, en son kendisi bana getirmişti diye hatırlarken, "Çıkış işlemleri için, kovmuştunuz kendisini," dedi bu durumdan rahatsız bir ifadesi yüzünde belirirken. Anlık gözlerimi kapatarak geçmişe gittikten sonra saçlarımın ön kısmına dokundum unuttuğumu fark ederek.
"Onlar iptal Selin," dedim aniden. "Senide yordum, kusura bakma. Ben anlık bir sinirle,"diye ekledim başımı sallayarak.
Peki, Ömer'e ne demeli? Onu kovmama rağmen devam etmesi.. biraz garipti doğrusu.
"Ömer Bey imzal
