bc

Lanetlenmiş Aşk

book_age18+
17
FOLLOW
1K
READ
revenge
curse
sweet
kicking
magical world
another world
superpower
like
intro-logo
Blurb

Tinia(Hava elementi) ve Actaeo (toprak elementi) bedensiz elementlerdi ikisi birleşerek ateş elementini yenilmezliğin gücünü simgeleyen savaşçı element olarak erkek bir bedende oluşturdular. Hava ateş elementi ile birleşerek yaşamın gücünü simgeleyen kadın bedeninde su elementini oluşturdular bu iki bedenin kaderleri bir yazıldı. Bu iki beden beşinci elementi oluşturabilmek için cinsiyetlerle oluşturuldular. Ancak Chantico (ateş elementinin) Doris'e (su elementi) ihaneti sonrasında su kendisine karşı ateşi lanetlemiştir. İhanetin ardından dünyaya gelen Draven (ateşin oğlu) ve Aura (suyun kızı) laneti bozup kaderi gerçekleştirecekler mi?

chap-preview
Free preview
1. Bölüm [KİTAP]
Kendimi yine o kütüphanede bulmuştum. Burası, eski Yunan tarihiyle ilgilenen yaşlı bir kadına aitti. Kütüphanenin büyülü bir havası olduğuna inanıyordum. Ancak ne zaman gelsem, hangi Yunan efsanesine başlayacağımı bilemeden rafların arasında dolanıp duruyordum. “Aradığını bulabildin mi?” diye sordu kadın, kısık ve tok sesiyle. “Ne aradığımı bilmiyorum açıkçası. Sadece... burası bana büyülü geliyor. Bu yüzden hep burada buluyorum kendimi.” “Bunu fark ettim,” dedi kadın. “Her seferinde raflar arasında dolanıyor, hiçbir şeye dokunmadan çıkıyorsun. Sana bir kitap önerebilirim.” Bir kitap uzattı: Atlantis’in Derinliklerinde. “Fiyatı nedir?” diye sordum. “Benim kütüphanemdeki hiçbir kitabı satın alamazsın,” dedi kararlı bir sesle. “Peki, o zaman nasıl okuyacağım?” “Al git. Bitirdiğinde kitap kendiliğinden geri gelir.” Anlamadığımı belli eden bir ifadeyle ona bakarken, kütüphaneye benim yaşlarımda bir çocuk girdi. Onun bu kasabadan olmadığına emindim; çünkü burada herkesi tanırdım. Kadın hemen ona yöneldi ve ikisi bilmediğim bir dilde konuşmaya başladılar. Bu beni rahatsız etmişti. Elimde kitapla dışarı çıktım. Ne kadar meraklı biri olsam da bu atmosfer beni germişti. Ben aksiyon seven biri olsaydım, belki de kendi öz ailemi çoktan arayıp bulmuştum. 🔥💧🌫️🌾 Lyra: Göldeki araştırman sonucunda, bir yıl içinde Doris'in kayıp kızı Aura'yı bulmamız gerekiyor. Draven: Gölün suyunu gördüm. Gerçekten çok azalmış. Çocukken geldiğimde çok fazlaydı. Neden su azalıyor, Lyra? Lyra: O su, Aura’nın yaşam kaynağı. Organlarının varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan su. Draven: Peki biz neden böyle doğduk? Lyra: Halkımız, dünyaya yaşamı sunmak için elementlerin özünü oluşturur. Hava elementi Tinia ve Toprak elementi Actaeo, cinsiyetsiz ve bedensizdir. Tinia yaşamın ta kendisidir, Actaeo ise bilgeliği ve şifayı temsil eder. Bu iki element güçlerini birleştirerek savaşçı element olan Ateş’i oluşturdu. İlk Ateş elementi, senin baban Chantico’dur. Daha sonra Ateş ve Hava birleşerek Doris’i, yani ilk Su elementini oluşturdu. Senin organların ateşten, çünkü annen ölümlüydü. Aura’nın babası da bir ölümlüydü. Draven: Peki prenses nasıl kayboldu? Lyra: Atlantisin kayıp kapılarını sadece su tanrıçaları açabilir. Aura, güçlerini kontrol etmeyi bilmediği için henüz bebekken bu kapılardan birini açtı ve yaşam kaynağı olan göl ile birlikte bu dünyaya geçti. Onu bulanlar, onun sadece sıradan bir çocuk olduğunu sandılar. Draven: Çünkü o da benim gibi insan görünümlü... Lyra: Aynen öyle. Bak Draven, dört ana element var. Tinia ve Actaeo birleşerek Chantico’yu, Tinia ve Chantico birleşerek Doris’i, Doris ve Actaeo ise ölümlü dünyayı ve insanları oluşturdular. Chantico ve Doris’in bir araya gelerek beşinci elementi oluşturması gerekiyordu. Ancak Chantico, bir ölümlüye âşık olarak Doris’e ihanet etti. Bunun üzerine su ateşe lanetledi. Artık su ve ateş bir araya gelemez. Aura’nın yaşam suyu gölde korunmalı. Tıpkı senin ateşinin Atlantis’te korunduğu gibi. Draven: Onu bulacağız. Buna söz veriyorum. 🔥💧🌫️🌾 Yine gölün kenarındaydım. Kendimi rahatlatmak istediğimde hep buraya gelirdim. Ailem beni bu gölde bulmuştu. Söylenene göre, büyük bir fırtınanın ardından bu göl ortaya çıkmıştı. O günden beri burada hiç yağmur yağmadı. Kasaba halkı beni bu yüzden cadı olarak görüyordu. Elimdeki kitaba göz gezdirdim. Okumaya başladım. Atlantis'in Derinliklerinde Atlantis, evrenin başladığı noktadır. Tinia ve Actaeo güçlerini birleştirerek Chantico’yu, ardından Doris’i oluşturdular. Bu ikisi, ilk defa bedene sahip elementlerdi. Ateş, savaş için; su, başka evrenlere yaşam sunmak için yaratıldı. Sonra bu dörtlü — Tinia, Actaeo, Doris ve Chantico — ölümlü insanları oluşturdu. Tinia nefes verdi, Actaeo beden verdi, Doris yaşamsal işlevleri ve cinsiyeti sağladı, Chantico ise duyguları... Ama ölümlülere elementler gibi güç verilmedi. Yaşamları sınırlıydı. Beşinci elementin doğması için Doris ve Chantico’nun bir bebek sahibi olması gerekiyordu. Ancak Chantico bir ölümlüyle birlikte olarak Doris’e ihanet etti. Doris, suyu ateşe lanetledi. Yine de Doris de bir ölümlüyle birlikte oldu, ancak o da ihanete uğradı. Ölümlü, Doris’in çocuğunu kabullenmeyip kaçmak istedi. Doris ondan aldığı yaşamsal işlev yüzünden, adam öldü. Doris hamile halde Atlantis’e döndü. Bunu duyan Chantico, Doris’in kızını öldürmek üzere yola koyuldu. Doris ise oğlunu korumak için Chantico’nun ateşini sakladı. İkisi büyük bir savaşa tutuştu. Savaş sırasında, bebek geçit kapısını açarak başka bir dünyaya geçti. Yaşam kaynağı olan göl de onunla birlikte kayboldu. Atlantis halkı yıllarca bebeği aradı. Yaşam kaynağını buldular ama bebek yoktu. O bebek, organları elementlerden, bedeni ölümlü olan bir çocuktu. Eğer yaşam kaynağı tükenirse, organları da vücudunu terk edecek ve hayatı sona erecekti. Bu hikâye beni derinden etkilemişti. Chantico eğer Doris’e ihanet etmeseydi, her şey farklı olabilirdi. Doris’e lanet ettiği gibi, şimdi kızını da öldürmeye çalışıyordu. Hava kararmaya başlamıştı. Eve gitmeliydim. Ertesi gün okul başlıyordu. Kitabı bitirip sahibine geri vermeliydim. Yarın okul başlıyordu. Bu sene reşit olacaktım. Ama kasaba halkı beni hâlâ dışlıyor, çocuklarını benden uzak tutuyordu. Şeffaf göz rengimden ötürü öz ailemin beni göle attığını düşünüyordum. Üvey ailem bunu hiç sorun etmemişti. Hatta dikkat çekmemem için bana mavi lens almışlardı. Odamda, çantamdan kitabı çıkardım. Doris’in görsellerine baktım. Gerçekten duru bir güzelliğe sahipti. Sudan yaptığı ölümlü beden bile element bedeni kadar güzeldi. Chantico’nun ona ihanet ettiği için pişman olmaması imkânsızdı. O sırada içimi tuhaf bir ağırlık kapladı. Kitabın yanına uzanıp gözlerimi kapattım. Karşımda biri belirdi. Doris’ti. O kadar gerçekti ki... “Gücünün farkına varmaya başladın, Aura.” “Kim... kimsiniz siz? Tanımıyorum sizi.” “Ben Doris. Su elementi. Unutma güzel kızım, suyun hafızası vardır.” “Ne diyorsunuz? Hiçbir şey anlamıyorum...” Sıçrayarak uyandım. Hemen mutfağa gidip bir bardak su içtim. Su içince rahatladım. Bardağı çalkalayıp kenara koydum. Odaya döndüğümde, kitabın masada olduğunu gördüm. En son yatağımdaydı. Annem koymuş olmalıydı... Yatağa yöneldim ve yeniden uykuya daldım.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

KARANLIĞIN GİZEMİ

read
6.3K
bc

Geyna-Layon'un Fısıltısı

read
1.3K
bc

AŞKIN KÜLLERİ [ YENİDEN DOĞMAK ]

read
7.4K
bc

Hayaletin Avukatı

read
15.9K
bc

İNCİ TANESİ

read
11.1K
bc

ŞAHİT OLDUM!

read
4.3K
bc

Küçüğüm +21

read
92.3K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook