şarkılar yüzünden

322 Words
Belki bir gün gelecektin. Belki yağmur getirecekti seni bana. Belkide onunla gelen kokunun içinde olacaktın. Bu düşüncelere dalmış izliyordum yağmuru:) Yağarken senin teninede değiyor mu damlalar diye düşündüm. Acaba kendisiyle birlikte getirdiği koku senin tenine değen damladan mi geliyordu. Ve işte ben seni çekiyordum ciğerlerime, yağmurun kokusu seni getirmişti bana.... Gecenin karanlığı içime sızıyordu. Yavaş yavaş beni ele geçiriyordu. Hatıralarım canlanmaya başlamıştı gözümde. Kulağımda Emre Aydın "beni vurup yerde bırakma ' diyordu. Ama sen beni bırakmıştın. Sensizlik her sessizlikte sarıyordu ruhumu. Gene karanlık sessiz bir gecede aklıma gelmiştin işte.Ben sensizliği , çevreme topladığım seslerin gürültüsüyle bastırmaya çalışıyordum ama gene becerememistim sevgilim. Ben seni sensizlikte daha çok sevmiştim..... Gözlerindeki karanlığı gördüğüm o gün yıkıldım ben, Sanki hapsoldum o karanlığa Bir daha gün yüzüne çıkamayacak kadar yok olmuştum Giderken beni bıraktığın karanlık bana bataklık olmuştu, İşte ben hâlâ o karanlıktaki bataklıkta seni bekliyorum sevgilim Asla çırpınmadan, çıkmaya çalışmadan bekliyorum....... Zorundayım... Ben seni unutmak zorundayım. Kalbimi parçalayıp kenara atmak zorundayım . Sen olmadan da nefes almak zorundayım . Ruhuma senin yokluğunu anlatmak zorundayım. Senin hayalini içimden atmak zorundayım. Ben sensiz yalnızlığımla yaşamak zorundayım .... İçimdeki küçük çocuğu bahane ediyordum hep. Aslında içimde hiç buyuyeyemis bir çocuk var diyordum. Şımarıktım hemde çok şımarık. Yaşımdan beklenmeyen davranışlarım vardı. Herkese ben deliyim diyordum. Ama bunun gerçek sebebini de bir tek ben biliyordum. Seni unutmak için taktığım maskeye bahaneydi bu sözlerim, bir tek ben biliyordum. Öyle davranmasam cidden delirirdim çünkü. Ne beyninden ne kalbimden seni silememistim. Yokmussun gibi davranmak beni çok yoruyordu. Yorgunluğumu kimseler görmesin diyede hep oyunlar oynuyordum. Asi, deli, şımarık bir çocuk rolüne bürünüyordum. Ben o halde kalmasam beynim susmuyor, kalbime saplı bıçağın biraz daha acıtıyordu. Ama genede susturamiyordum onlari. O kadar ki artık içimde küçük bir kuyu vardı. Senden kalanları ona hapsettigim küçük bir kuyu. Ne kadar tamam kapağı kapandı artık unutulacak desemde. Hiç olmadık yerde aralaniyordu o kapak. Bu yorgunluk beni bitirmeye başlamıştı bile. Cevremdekiler beni çok rahat diye tabir ediyordu. İçimdeki karanlığı asla görmüyorlardı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD