Bazen bazı olaylar ya da insanlar kişilerin dönüm noktası olabiliyordu. Healer ise Araf'ın dönüm noktası olacakken Araf onun dönüm noktası olmuş gibiydi. Kendi buzdan şatosuna gelip, köşesine çekildiği andan bu yana yaklaşık iki saat geçmişti ve kara kara bilgisayar ekranına bakıp düşünüyordu. Ne düşündüğünü bile bilemezken odanın kapısına tıklatıp içeri giren Abel'in bile farkına varamadı. Abel, usulca Healer'a yaklaşıp onun dalgın halini görünce istemsiz kaşlarını kaldırdı. Healer'ın dalgın olduğu görmek ilk ve şaşırtıcıydı. Çünkü Healer asla dalgın olmaz hep pür dikkat işleriyle ilgileniyor olurdu. Abel bir süre sessizce bekledi, elini gözleri önünde hareket ettirdi ama bir tepki alamadı. Onun bu şekilde dalgınlaştıran olay neyse fazlasıyla önemli bir konu olmalıydı. "Healer." dedi

