Saat yedi buçuktu, bu adam kaçta gelmişti buraya? Telefonumu sırt çantama atıp odadan çıktım. Annem yeni uyanmış, odasından çıkıyordu. Beni görünce olduğu yerde durup, “Hayırdır kızım?” dedi. “Okuldan bir arkadaşım kahvaltıya çağırdı anne. Yanına gidiyordum, bir sorun olur mu?” “Tabii ki olmaz. Ben söylemeyince şaşırdım. Paran var mı?” “Var anneciğim. Hadi ben çıktım.” “Dikkat et kendine kızım.” Gülümseyip çizmelerimi giydim. Şemsiyemi alıp evden çıktım. Yağmurda daha fazla ıslanmaması için merdivenleri ikişer ikişer indim. Demir kapıyı açtığımda sabahın ayazıyla karşılaştım. Donacaktım bu havada. Şemsiyeyi açıp yağan yağmurun altında koşarak parka doğru yürüdüm. Acaba geliyor mudur? Arabası dünkü yerdeydi. Yanına gidince kapının kilidi açıldı. Arkamı döndüğümde, “Binsene,” dedi. Ses

