bc

Tahir Böyle Olsun İstemedim

book_age18+
474
FOLLOW
1.7K
READ
others
badboy
independent
sweet
lighthearted
serious
mystery
mercenary
city
assistant
like
intro-logo
Blurb

AŞK hiç bu kadar güzel olmamıştı...

Tahir Erdem: Genç, başarılı, hırslı, yakışıklı, esprili bir mühendis. Kadınların bir erkekte isteyebileceği her şeye sahip. Ona sakın aşk demeyin çünkü bu kelimeden ödü kopuyor.

O özgürlüğün adamı.

Bakalım kalbinin sahibini bulduğunda ne yapacak?

Arkasını dönüp kaçacak mı yoksa sevdiği kızın peşinden mi koşacak?

Ünlü iş adamı genç yakışıklı ve bir o kadarda çapkın olan Tahir Erdem gönlünü asistanı olan Ebru'ya kaptırınca bir anda kendini hayatta yapmam dediği şeyleri yaparken bulur.

chap-preview
Free preview
Ev Sahibi Tahir
Onu ilk kez Alev'in evinde gördü. Elbette o gün hayatını tamamıyla değiştirecek kızla tanışacağını bilmiyordu. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı ama bunu anlaması biraz zamanını alacaktı Tahir Erdem'in. Ebru İzmir de okuyordu. O hafta sonu annesini ziyarete gelmişti. Annesi Neslihan Hanım yanında çalıştığı Alev Vural ile tanıştırdı onu. Şamil Vural'ın genç ve bir o kadar güzel eşi... İlk görüşte ısındı Alev'e. Çok naif bir kadındı. Sohbet ederlerken o sırada kapı çaldı ve annesi kapıyı açmak için yanlarından ayrıldı. Çok geçmeden içeriye bir adamla birlikte girdi. Alev yavaşça oturduğu yerden kalkıp misafirini karşılarken Ebru gelen bu yakışıklı adama utangaç bir bakış atmıştı. 'Hoş geldin Tahir. Seni görmeyi beklemiyordum. Sürpriz oldu.' 'Hoş bulduk. Sürprizlerle dolu bir adam olduğumu söylemiştim.' Alev gülümsedi sempatik adama 'Görüşmeyeli ne kadar ukala biri olduğunu unutmuşum' diye karşılık verdi arkadaşına. 'O zaman hatırlatmanın vakti gelmiş' Ebru ikilinin sohbetine tanıklık ederken adamın ne kadar özgüven sahibi ve etkileyici olduğunu düşündü. Sahi kimdi bu egosu yüksek kişi? 'Seni dostlarımla tanıştırayım. Neslihan Hanım ve onun güzel kızı Ebru' Bir çift siyah gözün kendisini süzdüğünü fark edince hemen bakışlarını kaçırdı genç kız. Nasıl utanmaz bir adamdı bu böyle herkesin yanında ona nasıl da bakıyordu. 'Memnun oldum güzel hanımlar' dedi kibarca ellerini sıkarken. 'Bu beyde benim arkadaşım Tahir Erdem' Bu ismi birçok kereler duyduğunu hatırladı genç kız. Sonra birkaç dergi ve gazetede gördüğü resimler canlandı gözünde. Her bir karede ayrı bir kadın ile birlikte görünüyordu. Ondan başarılı iş adamı diye bahsetmelerinin yanı sıra çapkın ve ukala diye de bahsediyorlardı. Demek Tahir Erdem buymuş? Yakından çok daha yakışıklı diye iç geçirmeden edemedi. 'Ben de memnun oldum Tahir Bey' Açık kumral saçları beline kadar uzanıyordu. Ela gözleri ışıl ışıldı kızın. Hafif esmer teni ve orta boydan biraz daha uzun boyu vardı. Tahir o kısacık zamanda kızın yüzünü ve tüm vücudunu hafızasına kazıdı. 'Söyle bakalım hangi rüzgar attı seni buraya?' Bakışlarını genç anne adayına çevirirken zihni hala Ebru ile meşguldü. 'Canım kahve çekti. Bir de baktım sizin evin önündeyim. Hadi dedim bende bir uğrayıp hal hatır sorayım' 'İyi yapmışsın.' 'Kahveniz nasıl olsun Tahir Bey?' diye sordu Neslihan Hanım. 'Sade lütfen' İki arkadaş derin sohbete dalmadan önce Ebru ve annesi izin isteyerek yanlarından ayrıldı. Annesi kahveleri yaparken Ebru az önce davetsiz olarak gelen adamı düşünüyordu. Biraz sonra onun ağzından duyacağı şeylerin onu hayal kırıklığına uğratacağını ve ondan uzaklaşmasını sağlayacağından bir haber. Neslihan Hanım yaptığı kahveleri fincana boşalttıktan sonra tepsiyi eline aldı. Birkaç adım atmışı ki 'Anneciğim sen bırak ben götürürüm' diyerek önüne çıktı. 'Gerek yok kızım sen misafirsin.' Annesine aldırmadan elinden tepsiyi aldı. O ukala adamı görmek için yanıp tutuşuyordu aslında ama bunu annesine söyleyemezdi. 'Sen diğer işlerini hallet, bunu ben götürürüm.' Salona yöneldiğinde Tahir ile Alev konuşuyorlardı. 'Eminim annesi gibi güçlü, babası gibi başarılı biri olacaktır.' dedi Tahir. Onun Alev'in beklediği bebeğinden bahsettiğini anlamıştı. Ebru'nun salona girmesiyle Tahir'in tüm dikkati dağıldı. Yanlarına gelip ona tepsiyi uzatan kız ile göz göze geldiler. Ebru içten içe kendisine böyle dikkatle bakan adama kızmadan edemedi ve ona ters ters baktı ama adamın umursadığı yoktu. Fincanı alırken 'Teşekkür ederim Ebru Hanım' dedi gülümseyerek. Adıyla hitap etmesi hoşuna giderken bu adamın kız tavlama konusunda usta olduğunu hatırlattı kendisine. Üstüne üstlük o ünlü bir inşaat firmasının sahibiyken kendisi ona göre bir hizmetçinin kızı konumunda kalıyordu. Elbette annesini küçümsemiyordu böyle bir şeyi asla yapmazdı Ebru, o vefakar ve fedakar annesiyle gurur duyuyordu. Her zaman da duyacaktı. Adama zehir olsun diyecekti ama 'Afiyet olsun Tahir Bey' dedi kibar görünmeye çalışarak. Alev'e de kahvesini verdikten sonra hızla yanlarından uzaklaştı. Fakat giderken adamın sözleri kulaklarını doldurmuştu. 'Duyduğum kadarıyla Kerim de evlenenler kervanına katılacakmış.' Kerim Şamil'in kuzeniydi. Onu da en az Şamil kadar sevip sayardı Ebru. 'Evet' dedi hüzünlü bir sesle genç kadın. Bu konuda hala kendini kötü hissediyordu Alev. Ona yaşattıklarını hatırladıkça hala vicdan azabı çekiyordu. 'Darısı senin başına' diyerek iğneledi arkadaşını. Tahir iki elini yukarı kaldırdı 'Aman kalsın. Ben almayayım' Adamın bu sözüyle olduğu yerde mıhlanıp kaldı Ebru. Demek evlenmeyi düşünmüyordu. Tahir Erdem hakkında birkaç fikir edinse fena olmayacaktı hani. 'Aaa nedenmiş o?' Diyerek merakla atıldı bir kaçlık hamile olan Alev. 'Ben böyle mutluyum Alev. Tek bir kadına bağlı kalamam. Üstelik boşanma oranları bu kadar artmışken evlenmek hiç doğru bir tercih değil. Nasıl olsa boşanacağım ne diye kendimi strese sokayım' Nedense bu duydukları içini sızlattı Ebru'nun. Ona ne oluyorsa artık? 'Çok kötüsün Tahir. İnşallah karşına seni sürüm sürüm süründürecek bir kız çıkarda aşkından deli divane olursun. Seninle evlenmesi için ona yalvarırsın' Tahir neşeyle kahkaha attı 'Dost musun düşman mısın? Oldu mu şimdi Alev ya?' 'Bal gibi oldu. Sen onca kızın kalbini kır aşk acısı çektir. Bu yanına kar kalsın öyle mi? Senin de karşına biri çıksa sana aşk acısı çektirse fena olmazdı hani. Düşünsene sende evlenmişsin çoluk çocuğa karışmışsın. Yani böyle olmaz benim çocuğuma arkadaş lazım.' Daha fazlasını dinlemedi. Bu adam hakkında duydukları fazlasıyla midesini bulandırmıştı. Demek ki onun hakkında okuduklarının hepsi gerçekti hatta az bile yazılmıştı. O uslanmaz bir çapkın ve güvenilmez bir adamdı. Hemen mutfağa gitti. Boş tepsiyi masanın üzerine bıraktığında elleri zangır zangır titriyordu. Sinirlerini bozmuştu Tahir Erdem. 'Umarım' dedi 'Umarım bu kendini beğenmiş adamla bir daha karşılaşmam' Kader ağlarını örmüştü bir kere. Ne yaparsa yapsın bir gün yolları kesişecekti. Sonra onunla hastanede karşılaştı Tahir. Alev kaza geçirmiş ve onun ameliyattan çıkmasını bekliyorlardı. Gözü belli bir noktaya kaymaya başladığında sinirle söylenerek yerinden kalktı genç adam. Ne diye bu kıza bakıp duruyordu sanki? Tamam çok sade ve duru bir güzelliğe sahipti ama hepsi bu kadardı. Kalbinin ritminin hızlanmasına neden olabilecek başka bir özelliği yoktu işte. Diğer kadınlardan farkı olmayan bir kadındı. Ağzı bunları söylerken kalbi deli gibi atıyordu. O bakışlarını Ebru'ya dikmişken kızın kendisine bir kere bile bakmamış olması sinirlerini iyice gerdi. Bu kız kendini ne zannediyordu ki. Ayakları onu Alev'in ailesinin yanına götürdü. Onlarla konuştu ve olan biten her şeyi anlattı. Şamil'in suçsuzluğundan ve oyuna geldiğinden bahsetmeyi de unutmadı. Gözü bir an Alev'in kardeşi Zehra'ya takıldı. Kendisine üzgün gözlerle bakıyordu. Teselli arar gibiydi. Elini genç kızın omzuna koydu 'Alev güçlü olmanı isterdi, sakın onu haksız çıkarma' Zehra başını aşağı yukarı sallarken ona doğru birkaç adım attı ve Tahir ne olduğunu anlayamadan kızı kendisine sarılmış buldu. Hiç bu kadar gerildiği bir an olmamıştı Tahir Erdem'in. Kıza hiçbir karşılık vermeden öylece dikilip kaldı. Zehra Kerim ile yaşadığı hayal kırıklığına Tahir'i de eklemişti. Ondan ümidini kesmesi gerektiğini biliyor ama bir türlü yapamıyordu. Genç adam Ebru ile göz göze geldiğinde içinden 'Tam bakacak zamanı buldun sende' diye söylenmeden edemedi. Bu kadınlar gerçekten anlaşılması güç yaratıklardı onun için. Bu nedenle çözmek için uğraşmaya gerek duymuyordu. 'Hadi bakalım kendini toplamaya çalış' dedi teselli ederek ve yavaşça uzaklaşarak. 'Kızım çok susadım. Bana su alır mısın yavrum?' Nemli gözlerle bakan annesine baktı Ebru. Onu babasının vefatından bu yana ilk defa böyle görüyordu. Alev'i gerçekten çok sevdiğini biliyordu çünkü ona da kızı gibi davranıyordu. 'Tabi anneciğim' Annesine su almak için gruptan ayrılan Ebru'nun peşine düşerken buldu kendini Tahir. 'Bir dakika Ebru Hanım bende sizinle geleyim. İçecek bir şeyler alacağım' Ebru ona yetişen adama bakmadan yürümeye devam etti. Tahir gerildiğini hissetti oysa bu duygu ona oldukça yabancıydı. 'Alev mimarlık bölümünde okuduğunuzu söylemişti. Demek sizinle meslektaş olacağız' diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı. Ebru çekinerek baktı ona 'Bence rakip desek daha doğru olur' 'Anlamadım neden?' 'Mezun olduktan sonra Şamil abinin yanında işe başlayacağım da ondan. Malum Erdem ve Vural inşaat firmaları rakipler. Dolayısıyla bizde rakip olacağız.' Bu kız laf sokmayı iyi beceriyordu anlaşılan. 'Şimdilik öyle görünüyor fakat zamanın neler getireceği hiç belli olmaz Ebru Hanım. Bir bakmışsın ki birlikte çalışmaya başlamışız' İçine doğmuştu sanki, tam bir yıl sonra bu kızın hayatına bir daha gireceğinden haberi yoktu. Bir yıl az bir zaman değildi. Bu zaman zarfında Ebru'yu bir daha görmemiş ve hayatına kaldığı yerden devam etmişti Tahir. Şamil ile ortak olarak kurduğu şirkette Ebru'yu görünce şaşırmadan edemedi. İşe alım işlerini Şamil hallettiği için dolayısıyla Ebru'nun işe başladığından haberi olmamıştı. Onu Alev'in evinde ilk gördüğünde ne hissettiyse aynı duygular adamı çepeçevre kuşatmıştı yine. O an kendi kendine söylenmeden edemedi. 'Yapma Tahir alt tarafı bir kadın işte. Ne var bunda bu kadar etkilenecek?' Tabi aynı şaşkınlık genç kızda da mevcuttu. Tahir'in Alev'e söyledikleri kulağında tekrar yankılandı. İçten içe öfkelenmeden edemedi ama en çokta öfkelendiği kişi kendisiydi. Ne kadar kızsa da onun yakışıklı yüzüne ve etkileyici duruşuna baktıkça iç geçirmeden edemiyordu. Bir yıl öncesinden bile yakışıklı ve fit görünüyordu. 'Dünya ne kadar küçükmüş değil mi Ebru Hanım? Demek okulunuzu bitirdiniz?' Ona ürkek ve çekingen gözlerle bakan kızı, yüzünde kocaman bir sırıtışla izlerken nasılda keyifli görünüyordu. 'Evet Tahir Bey mezun oldum.' Konuşmak istemediği için kısa kesmek en iyisiydi. 'Hatırlıyor musunuz? Size bir zamanlar birlikte çalışacağımızı söylemiştim. Görüyorsunuz ne kadar öngörülü bir adamım.' Siyah gözler içten içe muzipti. Aslında Ebru onun ne kadar ukala ve kendini beğenmiş olduğunu düşünüyordu. 'Size hakkınızdaki düşüncelerimi söylerdim ama patronum olduğunuz için susmam en doğrusu olacak.' Adam bozulmuşa benzemiyordu. Sinir edici gülümsemesi hala devam ederken 'Benim için iyi şeyler düşündüğünüzü var sayıyorum. Bundan sonra beraber çalışacağımız için, sık sık görüşecek olmamız ne güzel değil mi? Size öğreteceğim o kadar çok şey var ki ve inanın bunu keyifle yapacağım.' Ne demek istiyordu bu adam? Ebru altında yatan imayı sezmiş olsa da kendi kendine adamın ona iyi niyetli davrandığını düşünmeyi seçti. Yüzüne zoraki bir tebessüm yerleştirerek 'Çok teşekkür ederim Tahir Bey. Gerek sizden gerekse diğer çalışanlardan çok şey öğreneceğimden eminim.' Kızın bakışlarındaki buz gibi esintiyi fark eden Tahir bir an duraksayıp kendini toparladı. 'İzninizle yapacak işlerim var Tahir Bey' Kısa bir an kızın karşısında ısrarla dikilse de, sonunda geçmesi için kenara çekildi. Uzaklaşan kızın arkasından bakarken onun vücut hatlarını incelemeyi ihmal etmedi. Topuz yapılmış saçlar, incecik bel, yuvarlak kalçalar ve uzun güzel bacaklar. Pabuç kadar dilini de unutmamak lazımdı. İki akşam sonra Alev ve Şamil çiftinin düzenlediği akşam yemeğine katıldığında yine Ebru ile karşılaşacağını bilmek nedense ona iyi hissettirmişti.. Bu kızı sürekli görecek olması iyi bir şeydi. Zira ondan fazlasıyla hoşlandığının farkındaydı. Fakat kızın soğuk tavırlarını yumuşatmak için bir şeyler yapsam fena olmayacak diye düşünüyordu. 'Ev aradığınızı duydum Ebru Hanım' Zoraki baktı adama, zira onunla göz göze gelmekten sakınıyordu. Adam çapkının önde gideni olunca ondan çekiniyordu doğal olarak. 'Evet Tahir Bey' 'Şirkete çok yakın Etiler'de bir dairem var. Geçen hafta boşalmıştı. Dilerseniz oraya yerleşebilirsiniz.' Adamın bu teklifiyle ne diyeceğini bilemedi. Tam gerek olmayacağını söylemek üzereydi ki Alev konuştu 'Ne kadar kira istiyorsun bakalım?' 'Çıkan kiracı dört binden çıkmıştı sanırım.' Ebru'nun duydukları karşısında neredeyse dili tutulacaktı. İşe yeni başlamıştı, tamam aldığı maaş iyiydi fakat bu kadar kira verirse yemek için bir şey bulamayacaktı. Neyse ki Alev yine devreye girerek yardımcı oldu. 'Ebru o kadar kira veremez Tahir. Madem bunu teklif ettin, o zaman vereceğimiz kiraya ses çıkarmayacaksın' Ebru yanakları kızarırken araya girdi 'Buna gerek yok Alev. Ben Tahir Beyi zor durumda bırakmak istemem' 'Saçmalama Ebru Tahir senin kiranla batacak değil ya' Tahir istediğini elde etmenin mutluluğuyla gülümserken 'Alev haklı, ne verirseniz kabulümdür' dedi. Alev ellerini çırparken oldukça mutlu görünüyordu. 'Ay çok sevindim Ebru aklımız sende kalmayacak. Aklınla bin yaşa Tahir' 'Bence de çok iyi oldu bu' diyerek fikrini belirtti Alev'in eşi Şamil.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

HÜKÜM

read
221.7K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.7K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
515.8K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.6K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.2K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook