Yade evini toparlamakla geçirdiği gecenin ardından yorgun bir hâlde uykuya daldı. İki kez Yavuz’un da dâhil olduğu korkunç balo kâbuslarıyla uykusu bölündüğü için iyi uyuduğunu söyleyemezdi ama en azından uyuyabilmişti.
Uyandığında kahvaltı edemeyecek kadar mutsuz hissediyordu ve okula gitmeyi bir parça bile olsun istemediğinden emindi. Ayrıca arabası da yoktu ve bu demek oluyordu ki özgüveninin en düşük olduğu şu günleri insan içine karışarak geçirmek zorundaydı.
Bir duş alıp giyindi, saçlarını bir tokayla sımsıkı bağladı. İtinayla aynaya bakmaktan kaçınıyordu ama evden çıkmadan önce kendine bakma alışkanlığı kolay kolay kırılacak gibi değildi. O mutsuz, şişman ve yorgun kız karşısında gündelik kıyafetleriyle dururken kendinden gerçekten nefret etmişti.
Nasıl oluyordu da Yavuz’un düşün
