“Şehla’m…” “Benim kiraz dudaklı sevgilim…” Fısıltılar bir bir kulağıma dolarken sızlayan bedenimle kirpiklerimi araladım. Bedenime vuran rüzgar ile uykum tamamen dağıldığında nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Gözlerimi tamamen açtığımda gecenin karanlığı beni karşıladı. Kıpırdanmak istediğimde, başımın altındaki sertlikle duraksadım. Yanağımı usulca okşayan parmaklarla kaşlarım çatılırken gözlerimi yavaşça yukarı çıkarttım. Beni izleyen kahveleri gördüğümde yüreğim ansızın kapılarını açtı ona lakin bu sevdaya izin vermemem gerekiyordu. Bir daha ona kanmamam lazımdı. “Sen?” diye mırıldandığımda yanağımı okşayan parmağı durdu. “Koskoca beyim, herkes bana hürmet eder. Param, malım, mülküm ne desen var lakin bir bu anı durdurmaya gücüm yok. Keşke, keşke hiçbir şeyim olmasaydı. Sadece se

