Ellerimi birbirine sürterek sobanın kenarına iyice kıvrıldım. Bedenim hafiften üşüyordu ama Allah’tan şifayı kapmamıştım. Eve geldiğim gibi hamama girmiş sobanın üzerindeki suyu almış ve yıkanmıştım. Tabi yolda gelene kadar Yiğit’e sövüp durmuştum, yüzüğümü almıştı elimden. Ne kadar gel bin dese de arabaya binmemiştim o da bu yüzden yol boyu beni takip etmiş, konağın önüne kadar yürümüştü lakin tek kelime etmemiştik ikimizde. Parmaklarım o anın düşüncesiyle boynumu buldu. Arsızca sömürdüğü için boynum morarmıştı bu yüzden de boğazlı bir kazak giymiştim. Babam görmesin diye. Bir daha bana bu kadar yakın davranmasına, bu kadar yakınıma girmesine izin vermeyecektim. Uzanıp önümdeki çaydan bir yudum aldığımda akan burnumu çektim, yorgun düşmüştüm. Bu olayın üzerinden bir gün geçmişti lakin n

