2. BÖLÜM

1042 Words
Keyifli okumalar Gülşah kapının önünde bekleyen Yavuz'a bakıyordu. Gözlerini kapatıp tekrar açarken karakoldan çıkıp onun yanına gitmişti. Yavuz araçtan indiğinde karşısındaki kadına bakmıştı. "Sen niye hala buradasın?" diyerek sordu. Derin bir nefes alan genç adamın bakışları ona döndü. "Seni bekledim işini hallet çıkalım." dediğinde genç kadın derin bir nefes almıştı. "Bekleme beni operasyona çıkıyorum." dediğinde gözleri kadına bakarken, "Başlarım operasyonuna." dediğinde yüzüne yediği tokatla olduğu yerde kalmıştı. "Bana bak haddini bil akşama geleceğim diyorum çekil git." diyerek bağırdığında herkes onlara bakıyordu. "Bir de demişsin ya düşmanın kızını evime almam koynuma almam bana bak meraklı mıyım? Kardeşine bir gün olsun laf etmedim buraya gelmiş işime karışıyorsun?" diyerek bağırdı. Yavuz'un öfkeyle araca binip gitmesiyle genç kızın gözyaşları akıyordu. Başına geleceklerini biliyordu. Ama o da Ağa'nın kızıydı. Telefonu aniden alırken annesine haberi vermişti. Ayşenur hanım kocasına durumu anlatınca Kazım Ağa Demir konağına geldiğinde herkes ona bakıyordu. "Hakkı Ağa kızın evime geldi mesleğim var müsaade et diye sordu. Bende ettim belki siz bilmezsiniz ama kızım şanlı bir mesleğe sahiptir." dediğinde gözleri kapıda duran adama baktı. "Yavuz kızım askerdir. Mesleğine sevdalı bir asker bunu herkes biliyor. Ama onun işine karışmak gibi bir şey aklından geçmesin." dediğinde alayla konuştu. "Kadının ne işi var dağda" diyerek bağırdığında, "Senin bacında doktor değil mi?" diyerek sordu. Derin bir nefes alırken Havva hanım oğluna bakıp, "Yavuz kız mesleğini eline almış işini yapar. Sen karışma." diyerek kızmıştı. Gülşah sakin olduktan sonra operasyona çıkmıştı. Hiçbir aramaya bile cevap vermek istemiyordu. Bu operasyon için 3 aydır çalışıyordu. Helikopterle birlikte havalandığında akşama isteme için de kıyafet almıştı. Operasyon başarılı olmak zorundaydı. Zeynep ona dönerken, "Komutanım yaklaştık" dediğinde gözleri askerlerine döndü. "Herkes dikkatli olsun attığınız adıma dikkat edeceksiniz." dediğinde kulağına, "Emredersiniz komutanım." sesleri geliyordu. Helikopter alçaldığında hepsi aynı anda atlarken çatışma başlamıştı. Küçük çocukları kurtarmak zorundaydı. "Zeynep çocuklara yanaşınları indir." dediğinde tek tek indirmişti. Ele başları kaçarken peşinden koşacaktı ki komutanın dön emriyle durmak zorunda kalmıştı. Bir ceza daha almak istemiyordu. Çocukları kurtarmış helikoptere bindirmişti. Yine başarılı bir operasyon olmuştu. Askeri helikopter iniş yaparken aileler onlara bakıyordu. Çocukları ailelere teslim ederken, "Allah'ım sizi korusun inşallah" diyerek dua ediyordular. Saate baktığında eve dönerken kapıda durduğunda annesi kardeşini kovaladı. "Eşek sıpası akşama kadar seninle uğraşamam." dediğinde gözleri kızına bakmıştı. "Gülşah kızım hoşgeldin." dediğinde sarılmıştı. "Hoşbuldum anne." dediğinde kardeşi ona döndü. "Ablam yine başardın herkes senden bahsediyor." demişti. Ayşenur hanım ona döndü. "Tabii ki başaracak kimin kızı." dediğinde gülmüştü. "Yavuz tepemi attırdı." diyerek kızarken yüzü düşmüştü. Kardeşine öfkeyle bakmıştı. "Siz ikinizi asla affetmeyeceğim gözüme gözükmeyin." diyerek bağırdı. Akşama doğru yemekler yapılmıştı. Gülşah sinirli olduğu için kimseyle konuşmak istemiyordu. Derin bir nefes alırken duşa girip çıkmıştı. Kıyafeti giyinip saçlarını maşaladı. Makyaj yapmıştı. Misafirler geldiğinde odadan çıktığında Yavuz genç kadına baktı. Bakışları ona dönerken anlamazca bakan adama sırıttı. Misafirlerin ellerini öperken Kazım Ağa'nın sesiyle ona döndüler. "Kızım Gülşah gururumuz oldu." dediğinde genç adam ona dönerken, "Kadın dediğin evde oturacak eşine hizmet edecek dağda ne işi var." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "Sen istedin diye mesleğimi bırakacak değilim. Ben hayatımı adadım ömrümü verdim. Evlendikten sonra da yine yaparım sen buna karışamazsın." diyerek uyardığında sinsi sinsi güldü. "Sözde okumuş üniversite bitirmiş adama bak" dediğinde Havva hanım genç kıza hayranlıkla bakıyordu. Gülşah kahveleri yapmak için ayağa kalktığında mutfağa gidip dolaptan isotu çıkarmıştı. "Kahveye tüküresim var." dediğinde Esma’nın bakışları ona dönerken, "Abla" dediğinde gözlerini devirdi. Kahveleri alıp tekrar üst katta çıkarken genç adamın ona bakmasıyla öylece donup kalmıştı. "Gülşah mesleğini bırakıp ev kadını olacak" dediğinde gözleri öfkeden deliye dönen Gülşah'ın derin bir nefes almıştı. "Çok beklersin." dediğinde kahveleri vermişti. Yavuz içtiği kahveyle kıpkırmızı olurken Gülşah sırıtarak bakmıştı. Hakkı Ağa'nın sesini duyan ona döndü. "Sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavriyle kızınızı oğluma istiyorum." dediğinde, "Kızım ne dersin?" diyerek sordu. "Sen ne dersen o olsun baba." dediğinde başını salladı. "Verdim gitti." dediğinde yüzüklerin takılmasıyla eller öpülürken Yavuz kızın kolundan tutup terasa götürdü. "Çek elini ağa" dediğinde gözleri öfkeyle bakmıştı. " Benimle yaşadığına pişman olacaksın. Mesleğini yapmana izin vermeyeceğim." dediğinde, "Sıkıyorsa yap bak ben sana neler yapıyorum. Sevdiğin kadını düşün." dediğinde genç adam şaşkınca bakıyordu. Gülşah aşağı inerken Yavuz'un ailesi de çıkmıştı. Derin bir nefes çekti. Başına geleceklerini tahmin ediyordu. Eğer engel olursa Asuman'ın başına gelecekleri belliydi. Kazım Ağa yaşlı adama bakarken," Yıllardır düşmanlık ettin ama asıl düşmanın Şahinbey aşireti oğluna kıyanlar." dediğinde gözleri doldu. Derin yaraları sarmak hiç kolay değildi. Havva hanım genç kıza baktığında, "Gurur duyuyorum seninle kızım sen şerefli ve onurlu bir iş yapıyorsun." dedi. Asuman sevdiği adamın başka bir kadınla olan nişanını izlemişti. Çaresizce kenarda köşede bakmak zorunda kalmıştı. Yavuz'un öfkeyle vurmasıyla, "Kendine gel artık kıza sakın engel olma." diyerek kızan annesine bakmıştı. "Hani düşmanın kızıydı. Almıyordunuz ne oldu?" diyerek sordu. Derin bir nefes alırken, "Düşmanın onlar değil oğlum Şahinbey aşireti abine kıyanlar." dedi. Yavuz'un şaşkın bakışları ailesine dönmüştü. Sevdiği kadının ailesi miydi? Buna inanmak istemiyordu. Derin bir nefes alırken bunu ona soracaktı. Mutlaka bir cevabı olmalıydı. Derin bir nefes alırken konağa gelmişti." Siz girin geleceğim. "dediğinde soluğu Asuman'ın yanında almıştı. Asuman onu heyecanla beklerken Yavuz'un öfkeyle gelmesiyle şaşkınca bakıyordu. " Sana tek bir şey soracağım ama bana doğru söyle "dediğinde genç kız ona korkuyla," Tamam "dedi. Yavuz derin soluk alıp," Abime kıyanlar senin ailen mi? Bugüne kadar bana yalan söylediniz. "dediğinde gözleri kadına bakmıştı." Yavuz hayır öyle bir şey olabilir mi? "diyerek itiraz ederken birinin sesini duydu." Var. "dedi. İkisinin bakışları gelen kadına bakmıştı. Gülşah" dedi. Gülşah karşısındaki kadına dönmüştü. "Yavuz'a doğruları söyle bunca zaman nasıl yalan söyledin. Senin yüzünden abisine nasıl tuzak kurup öldürdün." dediğinde gözleri doldu. "Gülşah sen ne diyorsun?" diyerek sordu. Artık kafayı yemek üzereydi. "Ben anlatayım mı?" dedi. "Yıllar önce abin Asuman'ı sevmişti. Düşmanlık yüzünden evlenmeleri imkansızdı. Ama Asuman o gece abine mesaj atmıştı. Gel kaçalım." diyerek sustuğunda abisinin yaşadıkları aklına geldikçe sinir krizine girdi. "O gece abinle kaçacaktı fakat ama olmadı. Çünkü Asuman'ın abisi tuzak kurmuş onu bekliyordu. Onu orada vuran onun abisiydi." dediğinde gözleri öfkeden deliye döndü. Abim o gece dışarıdaydı. Silah sesi duyunca koşarak geldiğinde abin yaralı haldeydi. Hastaneye gidene kadar ölmüştü. Şimdi sana soruyorum abini vuran hastaneye götürür mü?" diyerek sordu. Yavuz hayal kırıklığına uğramıştı." Yavuz berdel evlenmiş olabiliriz ama onun planı seni de vurmak olacaktı. "dediğinde genç kadın yediği kurşunla yere yığılacakken Yavuz'un onu tutmasıyla derin bir nefes almıştı. Kolundan tutup," Kaçmasına müsaade etme. "dediğinde silahını alıp ikisinin ayağından sıkmıştı. Arkasından yaralı kadına baktı." Gülşah aç gözünü. "diyerek bağırdı. Genç kadın gözleri kapanmıştı... Bölüm sonu
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD