bc

GRIFTER

book_age12+
467
FOLLOW
1.5K
READ
bxg
like
intro-logo
Blurb

"Sen büyük bir üçkağıtçısın."

Elini saçlarına daldırıp yamuk bir gülümseme sundu.

"Sanırım cezanı ben keseceğim."

......

Bir adam kendisini dolandıran kadına aşık olursa ne olur? Peki ya bu kadının onu dolandıran kadın olduğunu öğrenirse ne olur?

chap-preview
Free preview
1
Ellerimi kafamın iki yanına getirerek hafifçe ovaladım. Saatlerce telefonla konuşmak bir yana insanları ikna edebilmek adına söylediğim türlü yalanlar beynimi yormuştu. "Bugünün hasılatı iyi. Bence bırakabiliriz." Bakışlarım Jimin'e kaydığında kafamla onu onayladım. Cidden tek bir arama daha yapacak halde değildim. "Pizza mı söylesek?" Jungkook'a bakıp suratımı buruşturdum. Kesinlikle pizza yemek istemiyordum, bıkmıştım. "Ben hamburger yiyeceğim." Taehyung'a katılmak adına elimi havaya kaldırdığımda Taehyung ve jungkook sipariş vermek için telefonlarını çıkarmıştı. Jimin,  büyük bir dikkatle bilgisayara bakarken ne yaptığını aslında biliyordum. Her gün sonunda yaptığı gibi gün içinde kullandığımız tüm hatları iptal ediyordu, tabi öncesinde hatların sinyallerinin son alındığı yeri değiştiriyordu. Bu konuda uzmandı ve ben onun bu yeteneklerine hayrandım. Tıpkı tipine de bir miktar hayran olduğum gibi. Ona aşık falan değildim, hoşlantı da denemezdi ama beğeniyordum işte. "Sonunda bitti." Bakışlarını bana çevirdiğinde hafifçe gülümsedim. "Aferin sana zeki çocuk." Omuzunu patpatladığımda suratını buruşturarak telefonunu eline aldı ve bir şeyler yazdı. "Hera ile görüşmem lazım. Bana yemek siparişi vermeyin." Oturduğu yerden kalktığında gülümseyerek ona el salladım. Hera, jimin'in bir süredir beraber olduğu sevgilisiydi ve açıkçası güzel kızdı. Jimin'i sadece beğendiğimi hoşlanmadığımı tam olarak o kızla sevgili olduğunda anlamıştım, o zamana kadar hoşlandığımı düşünüyordum açıkçası. Ama kızı kıskanmamış aksine sevmiştim. Zaten jimin ile liseden beri beraberdik ve ondan hoşlansam mutlaka bu zamana kadar fark ederdim. Benimki sadece bir hayranlıkdı. Özellikle hacker olduğu için ona saygı bile duyuyordum. "Nereye gidiyorsun?" Namjoon'un sesini duyduğumda bakışlarımı kapıya çevirdim. "Çok yorulduk ve bıraktık hyung. Yarın devam ederiz, bugün iyi para kaldırdık." Bizi bir araya toplayan Namjoon'du ve aramızda ast üst ilişkisi olmasa bile onu liderimiz olarak görüyorduk. Jimin, bu nedenle ona detaylıca açıklama yapıyordu. "Bir şey konuşmamız lazım. Toplantı masasına geçin." Oturduğum yerden kalkıp geniş masaya ilerlerken Jungkook ve Taehyung'un isyanlarına gülümsedim. Yemek yiyemeyecekleri için oldukça üzgünlerdi. "Yemek gelene kadar toplantı biter. Kapatın çenenizi." Namjoon'un uyaran sesi ile ikisi de süt dökmüş kediyi gibi sandalyelerine yerleşince kıkırdadım. "Birini buldum, kişisel bilgilerine ulaşmak oldukça zor oldu. Epey bir para harcadım." Biz büyük bir dikkatle onu dinlerken bakışlarını bizim üzerimizde gezdirip devam etti. "Oldukça paralı biri, hesabında çok yüklü miktarlar olduğunu düşünüyorum." "Bakmamı ister misin hyung?" Jimin'in sorusu ile Namjoon kafasını iki yana salladı. "Buna gerek bile yok, adam o kadar zengin ki bize yetecek paranın tamamının hesabında olduğuna eminim." "Ne yapmamız gerekiyor?" Sorduğum soru ile Namjoon'un bakışları beni buldu. Basit telefon dolandırıcılığı yapan bir ekiptik. İnsanları bankadan aradığımıza ikna edip onlardan banka hesap bilgilerini türlü yöntemlerle alıp, internet bankacılığı kullanarak hesaplarına giriyorduk ve paralarını başka hesaplara aktarıyorduk. Jimin, bunu tek tuşla yapabilecek iken bizim bunlarla uğraşmamızın tek nedeni insanlar banka hesaplarına kendileri girmiş ve parayı kendileri göndermiş gibi görünmesiydi. Bu durumda şikayetleri sonuçsuz kalıyordu. Gerçi şikayet etseler dahi arkamızda hiçbir iz bırakmıyorduk ama kendimizi sağlama alma gibi bir ilkemiz vardı. Daha önce hiç  çok yüksek meblağlar barındıran hesaplara girmediğimiz için şu an ne yapacağımızı kestiremiyordum. Parayı aktarmak da sorun olmazdı ama parayı çekerken büyük sıkıntı çıkabilirdi. Hesaplardan aktardığımız paraları anlaşmalı olduğumuz başka hesaplara gönderiyorduk ve onlara komisyon veriyorduk. Adam hesapları nereden buluyordu nasıl yakalanmıyordu hiçbir fikrimiz yoktu. O da biz de alacağımız paraya bakıyorduk. Zaten adamı kimse görmemişti daha önce tabi o da bizi. Yalnızca çok yüksek miktarı tek bir hesaba göndermemiz konusunda tembihliydik ve ne yapacağımızı bilemiyordum. "Ben de bunu düşünüyorum. Biliyorsunuz tek bir hesaba çok fazla para gönderemiyoruz, bankadan parayı çekerken sıkıntı oluyor ve dikkat çekiyor." Hepimiz onu onayladığımızda sıkıntıyla saçlarını karıştırdı. "Bir çözüm bulmamız lazım, o hesaptaki paraları kaybetmemeliyiz." Herkes sessizliğe gömüldüğünde derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Bu konulara genelde pek dahil olmazdım, benim işim telefonla konuşup bilgi almaktı. "Peki kim bu zengin şanslı?" Jimin, sırıtarak konuştuğunda Namjoon omuz silkti. "Tanıyacak mısın?" Namjoon'un iğneleyici konuşması ile göz devirdi. "Ne var yani? Benim zengin tanıdığım olamaz mı?" "Zengin tanıdığın olsa burada bizimle işin ne?" Taehyung, dalga geçercesine konuştuğumda Jimin bozulmuş ama belli etmemeye çalışıyordu. Hiçbirimiz zengin insanlar değildik ama yoksul da değildik. Herkesin bir evi arabası ve cebinde yeterli parası vardı, fazlası yoktu ve kimse daha fazlasını da istemiyordu. Bu işe başladığımızda birbirimize bir söz vermiştik 'kimse ihtiyacından fazlasını almayacak ve lüks bir hayat sürmeyecek'. Herkes bu sözü gayet güzel tutuyordu. "Hilda'nın zengin akrabaları var ama o burada." Jungkook'un söylediği şey ile tüm bakışlar bana döndüğünde bıkkın bir nefes verdim. "Aptal mısın? Hangisi ile görüşüyorum?" Homurdanarak konuştuğumda Taehyung araya girdi. "Görüşsene belki bir faydaları dokunur." Kafamı anında iki yana salladım. Onlarla görüşmek bir yana dursun asla hiçbirinden para almazdım. Ayrıca İngiltere'ye dönmek gibi bir niyetim de asla yoktu. "Gitmemi falan mı istiyorsunuz?" Taehyung ve jungkook aynı anda kafasını iki yana salladığında gülümsedim. "Yıllardır görüşmediğim akrabalarımdan telefonda para falan istemeyemem. Burada olan akrabalarımında maddi durumu belli." İkisi de kafasıyla beni onayladığında bakışlarımı Namjoon'a çevirdim. "Başka bir yöntemle para koparmaya çalışsak?" Joon, bıkkın bir nefes verip arkasına yasladı. "Bizim işimiz telefonla daha önce hiç sahaya çıkmadık. Üstesinden gelebileceğimizi sanmıyorum." "Yine de bir kaç plan yapıp üzerine düşünülebilir." Jimin'in konuşmasını desteklemek adına kafamı aşağı yukarı salladım. Kesinlikle bir şeyler düşünülebilirdi. Bakışlarımız Namjoon'u bulduğunda kafasıyla bizi onayladı. "Adamımızım adı Min Yoongi. Araştırıp neler yapabileceğimize bakalım."

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

KIRIK ANILAR MAHZENİ

read
1.7K
bc

PRENSİN KORUMASI

read
8.8K
bc

O KIZA ŞİMDİ BAK

read
4.1K
bc

GECE GÜNEŞİ

read
2.2K
bc

Zor Ajanlar

read
1K
bc

KARANLIĞIN GÖLGESİ

read
2.5K
bc

GİZ

read
6.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook