Bölüm|6

1359 Words
Herkes odasına çekilip ortalık sakinleştiğinde Ömür'ü uyandırmamak için salona geçti Kader. Üstündeki pikeyle üçlü koltuğun ortasına oturup titreyen ellerinin izin verdiği ölçüde cep telefonundan internet bankacılığına bağlandı. Şifresini girerken neredeyse heyecandan ölmek üzereydi. Ekranda dönen logo telefonu kırıp parçalama talebi uyandırırken nihayet görüntülenen ekrandan hesaplarına bakıp önüne serilen 0 lira bakiyeyle donakaldı. Ondan bağımsız yanaklarını ıslatan yaşlar, telefonuna düşerken o boş gözlerle bakmayı sürdürdü. Silkelenerek kendine gelebildiğinde hesap hareketlerine bakabilmek için telefon ekranını üstündeki pikeye sildi. Hesabının Türkiye'ye döndükten bir gün sonra boşaltıldığını öğrendiğinde tekrardan ağlamaya başladı. "Allah benim belamı versin ... Ne yaptım ben?" diye kendine serzenişte bulunan genç kız hıçkırıklarını pikeyi üstüne çekerek bastırmaya çalıştı. "Allah'ım ben ne yapacağım şimdi?" diye sorup daha kuvvetli bir şekilde ağlamaya başladı. Yarı uyanık yarı uyur bir şekilde uzandığı yerde sayıklarken, yüzünü kapatan saçlarını kenara çekti ve başucuna çömelmiş onu seyreden Devrim ile karşılaştı. Devrim, genç kadının yanağına yapışmış, ıslak saçlarını kulağının arkasına itip "İyi misin?" diye sordu. Başını olumsuz yönde sallayan Kader, uzandığı yerde toparlanmayı denedi. "Şş tamam anlatmak istemiyorsan anlarım ama sadece başım ağrıyor yalanını sakla," diyen adamla burnunu çekti. "Ben ... dolandırıldım ... o ... o ... yüzden ..." deyip tekrar ağlamaya hazır kız, yanına oturan adamın "Sakin ol hadi. Bu gözyaşlarının kimseye faydası yok," telkiniyle başını olumlu anlamda salladı ve avuç içleriyle yüzünü silip burnunu çekti. "Evet ... evet haklısın ağlamak yok," diyerek üstünü düzeltti ve onu izleyen adama döndü. "Daha iyi misin?" sorusuyla genç kız "Şahaneyim," diyerek aslında tam tersini ima ediyordu. "Sana yardımcı olabilirim eğer..." derken "Olmaz, bana kimse yardımcı olamaz," diyen Kader ile sustu Devrim. "Ben... banka kartımı düşürmüşüm. Fark ettiğimde hesabımı kontrol ettim ve tüm paramın çekildiğini gördüm..." "Olur mu öyle şey? Şifresi var kartların. Kolay mı şifreyi kırmak? Acaba şifreyi bilen biri yapmış olabilir mi?" Göz pınarlarını zorlayan yaşları parmak uçlarının baskısıyla yok edip "Eğer salaksan her şey çok kolay. Çok sık unuttuğum için şifreyi kartın üstüne yazmıştım," deyip yumruk yapığı elinin parmaklarını başına vurarak devam etti: "Salak ... salak ... salak ... Geri zekâlıyım ben. Başıma ne geldiyse hak ediyorum. Ceviz kadar beyin yok bende..." Bir süre sonra ellerinin Devrim'in avucuna hapsedilmesiyle durmak zorunda kaldı. "Para kazanılır Kader, beyin hücrelerinin geri geleceğini sanmıyorum özellikle saf olduğunu söylerken daha dikkatli olmalısın," diyen adamla gözleri doldu. "Beni aşağılamayan bir sen kalmıştın... Gerçi geçmişimizi düşünürsek çok iyimser bir laf ettim." "Yanılıyorsun, seni aşağılamıyorum," derken avuçlarının içinde olan elleri okşadı Devrim. "Sadece kendine salak diyen biri için daha salakça bir şey yapmanı engelliyorum." Ellerinin karıncalandığını hisseden genç kız, ellerini Devrim'den kurtarıp hemen oturduğu koltuğun yanındaki sehpadaki aydınlatmayı yaktı. Odanın aydınlanmasıyla gözleri kamaşan ikili gözlerinin karanlığa alışmasını beklerken Devrim, Kader'i izliyordu. Kader ise salona göz gezdirirken o gün öğlen saatlerinde kendi eczanesinden Devrim'in aldığı ve evin baş kösesinde varlığına yer bulan kolonya şişesine uzandı. Avuçlarına döküp ferahlayana kadar iyice üstüne serpiştirdi. Yanındaki adamın onu dürtüp "Canım çekti biraz da ben alayım," demesiyle tüm acısına rağmen tebessüm etti. "Zaten içsem kesmez beni, al bakalım," deyip Devrim'in avuçlarına tuttu kolonyayı. Sonra elindeki şişenin etiketine bakıp tanıdık markayla "Bizde satıyoruz bundan. Kaliteli," diye mırıldandı. "Evet, senin eczaneden aldım zaten," diyen adamla gözleri büyüdü genç kızın. Devrim'e dönüp "Sen eczaneyi nereden biliyorsun?" diye sordu. "Gizli bir bilgi miydi? Buraya gelirken yol üstündeki eczaneye uğradım. Senin olduğunu öğrendim böylece. Bende elim boş çıkmamayayım dedim," diyen adamla tebessüm etti ardından eczaneye getirteceği ilaçların parasını ve daha önemlisi eczanenin kirasını Cihan'a kaptırdığı hatırladı. "Allah'ım mahvoldum ben," derken kolonya şişesi yeri boylamış avuçları yüzünü kapatmıştı. Devrimde yerdeki şişeyi alıp sehpaya koydu. Sonra kadının yanından yere, dizlerinin üstüne çöküp Kader'in yüzünü kapatan ellerini bileklerinden kavrayıp çekti. Genç kızın çaresiz ve bitap yüzü kötü hissetmesine neden olmuştu. "Kader neyse derdin lütfen söyle birlikte çare arayalım," diyen adama titreyen dudaklarını büzerken baktı. Bir çocuktan farkı yoktu şu an. Bir an ona Cihan'dan bahsetmek istedi ancak daha fazla rezil olmak, genç adam karşısında küçük düşmek istemiyordu. "Eczanenin kirasıyla sipariş verdiğim ilaçların parası da çalındı. Ben... ben nasıl toparlarım o parayı?.. Babam özellikle annem öğrenirse mahvolurum," diyen kıza anlayışla başını salladı. "Tamam," deyip önce yerden kalktı ardından salondan çıktı. "Tamam mı?" diye mırıldanıp şaşkınca salondan çıkan adamın bıraktığı boşluğa baktı genç kız. Bir süre sonra önüne tutulan bardakla silkelenerek daldığı düşüncelerden çıktı. Devrim'in ona uzattığı bardakta sadece su olduğunu görünce avuçlarının arasına alıp kana kana içti suyu. Yüreği biraz olsun ferahlarken dudaklarından akan suları da elinin tersiyle sildi. "Yarasın," diyen adamın moral verici haline tebessümle karşılık verdi. "İçim yanmış teşekkür ederim," deyip boş bardağı sehpaya bıraktı. "Afiyet olsun," deyip tekrar yanına oturan adamın "İznin olursa sana borç vermek istiyorum," demesiyle başını olumsuz anlamda sallayıp "Hayır, olmaz," demesi bir oldu. "Hibe demiyorum Kader, önümüzdeki aylarda geri ödemen şartıyla sana borç veriyorum." Koltukta Devrim'e dönüp "Ben kabul edemem" dedi. Kader'in gözlerine bakan genç adam, ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözler içinde bir yere dokunduğundan başını boşluğa çevirdi ve "Borcuna sadık biri olduğunu düşünmesem sana böyle bir teklifte bulunmazdım. Sabah ilk iş bankamatik kartını iptal ettirelim. Tabii karakola gidip şikayetçi de olalım diyeceğim ama faydası olduğunu sanmıyorum," diyerek bitirdi cümlesini. İlk başta Devrim'e muhtaç olma düşüncesi onu rahatsız etse de şimdi yanında oturan adamın yıllar önce hayatlarında olan o genç olduğunu biliyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp ağlamamak için gözlerini tavana dikti. Kendinde konuşabilme gücü bulduğunda "Teşekkür ederim. Bu iyiliğini ömrümce unutmayacağım" dedi. Kaşlarını çatan adam, "Sadece borç veriyorum. Geri ödememezlik yaparsan kapına dayanırım," deyince kıkırdadı genç kız. "Tüh adresi de biliyorsun," diyen Kader ile gülümsediler. "İşte böyle gülümse. Hayat düşündüğümüzden daha kısa," diyen adamın boşluğa dalan gözleri içini burktu. 'Her şey yalan, ölüm gerçek,' düşüncesiyle derin bir iç çekip duvardaki saate baktı. "Oo saat 3 olmuş. Sen benim sesime mi uyandın yoksa?" diye sordu Kader. Başını olumsuz yönde sallayan adam, "Öyle çok uykuyu seven biri değilim. Yerimi de yadırgadım sanırım," diyerek ayağa kalktı ve "Neredeyse sabah olacak yatalım mı artık?" diye sordu. "Olur. Tekrar teşekkür ederim her şey için," diyerek salondan ayrılan Kader'in ardından ona ayrılan odaya geçti Devrim de. *** Sabah erkenden evden çıkan Kader, önce bankaya uğramış hesabını kapattıktan sonra da yeni bir hesap açmıştı. Sonra tıp fakültesinden tanıdığı doktor bir arkadaşının yanına hastaneye gitmiş ve tek sırdaşı olan arkadaşına başından geçenleri anlatmıştı. Aldığı tavsiyelerle birlikte Devrim'e verdiği söz aklına gelince tomografi çektirip sonuçlarla evin yolunu tutmuştu. Anahtarla açmak üzere olduğu kapı açılınca şaşırarak doğruldu. Evden çıkmak üzere olan Devrim'i görünce tebessüm etti. "Günaydın," diyerek içeri geçip ayakkabılarını çıkardı. "Günaydın. Sabah erkenden çıkmışsın. Daha iyi misin bugün?" Başını olumlu anlamda sallayıp "Evet, daha iyiyim. Al bu da senin ..." diyerek elindekini Devrim'e uzattı. Genç adam şaşkınlıkla eline verdi dosyaya bakarken "Söz verdiğim gibi çektirdim tomografiyi. Sapasağlamım," diyen Kader ile dudaklarını birbirine bastırdı ve derin bir iç çekip "Benimle evlenir misin?" diye sordu. "Ayy evet!" diye bağıran Kader değil Kevser'di. "Canlarım benim çok mutlu oldum, Allah bir yastıkta kocatsın inşallah," derken iki gencin arasına girip ellerini bellerine sarmıştı. "Aaaanne ..." "Kader'immm güzel kızım benim dünyaları verdiniz bana," deyip kızını yanaklarından öptü ardından Devrim'e dönüp "Oğlum Allah utandırmasın, yolunuz bahtınız açık olsun," diyerek genç adamı kucakladı. Sonra kızına söz hakkı tanımadan "Gelin bakayım şöyle," diyerek kızının koluna girerek onu salona sürükledi ve üçlü koltukta küçük oğlu Kadir ile kitap okuyan Salih'e doğru yürüyüp "Salih'im hazırlan düğünümüz var!" diyerek müjdeyi verdi. "Hayırdır hanım kim evleniyor?" diye soran adam, karısının kızını bir adım öne itmesiyle kaşlarını çattı. Kapının girişindeki Devrim'i de kolundan çekerek kızının yanına hizalayan Kevser, ikilinin arasına girip "Kızımızla Devrim oğlumuz evleniyor," diyerek açıklama yaptı. "Anne bir dakika," diye araya giren Kader devam edemeden Devrim'in "Abi özür dilerim böyle acelece önüne gelmek uygun düşmedi," diyerek araya girmesiyle lafı ağzında kaldı. Tam "Ama ..." diyerek devam edecekti ki ayağa kalkan babasının "Oğlum yol yordam bilmiyor değilsin ya hepsinin sırası var. Hakkınızda hayırlısı olsun. Bu ailenin damadı değil oğlusun. Hep de öyleydin," demesiyle dumura uğradı. "Canlarım benim 41 kere maşallah," deyip yüzüne doğru "Tü tü tü tü," yapan annesiyle yüzünü sıvazlayan genç kız "Yarabbi şükür," diye mırıldandı. "Ayy bunun üstüne birer kahve içeriz değil mi?" diyen Kevser, "Hadi kızım âdettendir kahveler senden," diyerek Kader'i salondan çıkardı. Dakikalar içinde müdahale edememenin şaşkınlığıyla kalan genç kız, karmakarışık duygularla mutfağın yolunu tuttu. Zaten evli bir kadın olarak bir daha evlenemeyeceğinin bilinciyle kahveleri yapmaya başladı. Bir yandan da müsait bir zamanda, uygun bir dille durumu açıklamak için kafasında cümleleri toparlıyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD