Asil kremi sürüp gittikten sonra, odanın sessizliğine gömüldüm. Yatağa kıvrılıp, kara kara düşünmeye başladım. Arda’nın benim kuzenim olduğunu söyleyememiştim. O zehirli dilinden, Irmak’ı tehdit etmekten asla çekinmezdi. En ufak bir şeyde, “O güzel, iyileşmeye çalışan kardeşine bir sürpriz yaparım,” derdi. Ve Irmak, dışarıda benim korumamın uzağında kaldığı sürece, asla tam anlamıyla güvende değildi. Bu düşünce, midemi bulandırıyordu. İçimden homurdandım. “Gerçi bu adam mafya... İstedi mi onun her şeyini öğrenir.” Bu daha büyük bir korku getirdi. Asil, eğer gerçekleri öğrenirse, Irmak’ı da bir tehdit olarak görür müydü? Ya da beni, onun dünyası için bir güvenlik açığı? Karnımdaki morlukların acısı, bu korkuyla birleşip içimi kemiriyordu. Yatağa daha derince kıvrıldım, yorganı boynuma kad

