KARDELEN Boğazımda kurumuş bir yumruyu yutmaya çalıştım. İki dev, hastane kapısında savaş meydanına dönmüş gibiydi az önce. Gözleri hâlâ birbirine sinirli bakıyordu ama en azından yumruklar havada değil, ayakları sabitti. Gözlerim abimin yüzüne gitti. O kaşının kenarındaki morluk, dudağındaki açılmamış ama patlamaya hazır kesiği görünce içim burkuldu. İçten içe Cihan Ali’ye bakmamaya çalışıyordum. Burnunun kenarından hâlâ kan sızıyordu hafifçe. Ama aldırmadan o lanet sigarayı tüttürüyordu. Onu öyle görmek beni garip bir şekilde huzursuz etti. Ama onlar hallerinden gayet memnun gibiydiler. Bu adamlar az önce birbirinin ciğerini sökmeye çalıştı, şimdi de sanki beraber okul çıkışı çay içecek gibilerdi. Boğazımı temizledim. Sessizlik daha fazla dayanılacak gibi değildi. Gözlerimi kaçırara

