Acımasızlığını nasıl da görmemiştim? Üzerimden akıp giden onun insanlığına dair son umut kırıntılarıyla yumruklarımı sıktı. Ne yazık ki gözyaşlarım yanaklarımdan hızla süzüldü. Duvar gibi bana bakarken ruhsuz suratına bir tane vurmamak için tırnaklarımı avuçlarıma bastırdım. “Sen kimsin ki benim hayatım hakkında ahkam kesiyorsun?” diye kısık sesimle bağırdım. “Sen nesin? Sen kendini ne sanıyorsun? Benim yaşadıklarımı yaşadın mı? Benim çektiklerimi çektin mi ki bu kadar rahat konuşuyorsun? Ya sen kimsin?” Öfkem bütün bedenimi ele geçirirken kendime hakim olamadım ve ona doğru aksayan ve ağrımaya başlayan ayağımla yürüdüm. Tam karşısında taştan oyulmuş suratına “Benim bir katilden tavsiyelere ihtiyacım yok! Sen adam öldürmekten anlarsın ben ise yaşatmak için ölmeye göz yu

