Yüzüme yaklaşmayı dudaklarımda nefesini hissedene kadar devam ettiğinde sustum bir an ve o devam etti. “Yoksa diye bir şey yok Azade. Senin en iyi seçimin benim.” Seçim hakkım olsaydı ondan çok uzağa gitmeyi seçerdim. Ama haklıydı benim bir seçim hakkı olmadığı için de ona mecbur kalmıştım. Fakat her ressamın fırça izi farklıdır. Benim de hangi tuvalde hangi resimde olursa olsun fırça izim olacaktı. “Senin de tek çaren benim.” dedim bana attığı adıma karı karşılık vererek. “Hele bu saatten sonra başın daha çok ağrıyacak. Bana her zamankinden daha çok ihtiyacın varken beni korkutup kaçırmaya çalışman senin zararına.” “İnsan bir ameliyat sersemi olur.” dedi mavi gözleri zaferimle parlarken. Her zaman dişli olup tek lokmada beni yutamadığında keyfi daha çok yerine geliyordu. “

