ÖZEL İSTEK
KENAN
Otele girdiğimizde yorgunluktan tükenmiştik.
O muhteşem zaferin sarhoşluğu tüm hücrelerimde yankılanıyordu. Bu gece de kazanan taraf yine bizdik. Damarlarımda hükmetmenin kudreti dolaşıyor, adeta dünyanın zirvesinde olduğumu hissediyordum. Kenan Karahanlı adı artık bir marka olmuştu. Bu isim söylendiğinde insanlar hizaya geçiyor, otoriteme boyun eğiyordu. Bu güç, içimde eşsiz bir haz uyandırıyordu.
“Adamlara söyle toparlansınlar Çita 2 saat sonraki özel uçakla dönüyoruz Türkiye ye “ dedim sesimde yorgun ama gururlu bir tınıyla. Başarım artık sadece Türkiye de değil Orta doğu ve Asya da da yankılanacaktı.
Çita, alaycı bi kahkaha savurdu, “Tamam abi şimdi Rusya’yı da aldık bundan böyle dünyada kim durur karşımızda “
“Öyle koçum, öyle! Bu başarı hepimizin eseri,” diye ekledim, omzuna dostça bir şaplak indirirken.
Yıllarca dedemin sayesinde dişimle tırnağımla kazıya kazıya geldiğim bu noktada yanımdaki dostlarımı asla unutmadım. Gücün sırrı birlikte hareket etmekteydi; birlik, dirlik getirirdi.
Üzerimdeki kanlı gömleği çıkardım.
Banyoya gidip çöp kutusuna attığımda, zihnimdeki düşünceler bir an olsun durulmuyordu. Temizlik ekibi, bizden sonra her detayı hallederdi zaten. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.
“Patron, sıhhatler olsun.Ee..Kutluyor muyuz?”
Duştan çıktığımda Çitanın yorgun sesi karşıladı beni. Onu da ekibini de hayli zorlamıştım. Bi ödülü hakediyorlardı. Ama bu ödül hem madden hem manen doyurmalıydı. Yoksa adamların sadakati ve istikrarını sağlayamazdım.
“Gece kulüplerinden birini boşalt yarın buradaki ekibi oraya götürürsün hepsinin hesabına 50 bin dolar aktar “ dedim. Kulüptekiler bizim adamların geleceğini duyunca eğlence kurmasını iyi bilirlerdi.
“Sağol patron “ dedi, suratında 32 diş bi gülümsemeyle.
Ancak kendimi ödüllendirmeyi de asla ihmal etmezdim. Başarıya ulaştığımda, istediğim her şeyi denemek gibi bir huyum vardı. Bu kez farklı bir şey istiyordum, sıradan bir ödül yetmezdi.
“Ha Benim eğlencemi de unutma,” dedim, yüzüme şeytani bir gülümseme yerleşirken. “Bu sefer farklı olsun. Özel odaya istiyorum, her zamanki gibi gizlilik sözleşmesini imzalayın. Bu sefer zorla sahip olmak istiyorum.”
Çita, tereddüt etmeksizin başını salladı. “Tamam abi. Özel başka bir isteğin var mı?”
Gözlerim pencereden dışarı kaydı.Yeşili çok severdim.Memleketimin yemyeşil dağları ve dereleri burnumda tütüyordu. Uzun süredir Karadeniz’e gidememiştim. Ah babaanne yine arayınca ne laflar sokar kıçıma… Bir an iç çekip, hafif bir alayla ekledim:
“Yeşil bir elbise giysin.
