KENAN Sanırım Mihrimah yeni bir sinir krizi geçiriyordu. Gelen seslerden odayı altüst etmiş olabileceğini anlıyordum. Adamlarıma söyledim, ikisi Mihrimah’ın kapısında nöbet tutuyordu. İçeride neler olduğunu tahmin etmek zordu, ama her geçen saniye durumun daha da karmaşıklaştığını hissediyordum. Lobide Barbaros’la imzalamam gereken belgeleri hallediyordum. Çita benim karanlık işlerdeki sağ kolumsa, Barbaros da evrak ve prosedür işlerinde sol kolumdu. Onlar olmadan işlerin yürümesi zordu. “Abi, iki gündür kendini odaya kapattın, seni görmüyoruz,” dedi Barbaros merakla. “Öyle olması gerekiyordu,” dedim, fazla detaya girmeden. Her haltı bilmesine gerek yoktu. Çita biraz çekingen ama yüzünde şeytani bir gülümsemeyle, “Abi, geçen gece için kusura bakma ama bu sefer öyle bir afet-i devra

