'Offf" gözyaşlarımı silmeye çalıştıkça daha çok akıyordu, bir şelale gibi. Odanın kapısı gürültüyle açıldı. Dönmedim arkamı biliyordum o geldi. Benliğime işleyen kokusunu hissetmiştim çünkü. Zemine sert basarak yaklaştı. Diz kapakları sırtıma değiyordu. Geri çekilip yere oturdu, alnını sırtıma yaslayıp derin nefes aldı. "Ağlama Nora; Kendine acı veriyorsun. Sen benimle mutlu olacaksın, sana söz veriyorum." Başımı iki yana sallayıp: "Bırak beni lütfen" dedim. "Seninle biz birlikte olamayız. Tamam, itiraf ediyorum seni seviyordum, Duygularımı sana yansıtmamak için elimden gelen tüm çabamı harcadım. Kendi kendime acaba o beni seviyor mudur dedim. Ya da sever mi? Ama şimdi diyemiyorum, çünkü seninle biz çok farklıyız Savaş. İstesek de olamayız." Alnını sırtıma deler gibi bastırıyordu. "Ağ

