Sabah gülümseyerek uyandım, çünkü neredeyse ilk defa uykumu alarak uyanmıştım. Gözlerimi açtığımda Ateş'in kafası göğsümdeydi. Üzerimden kalkıp yan tarafıma yatmıştı ama sarmaş dolaştık. Ellerim yumuşacık saçlarındaydı. Onun eli ise tişörtümün altında karnımdaydı. Siktir, güya Ateş uyuyunca uyanıp yataktan kalkıcaktım ama şuan bütünleşmiş bir vaziyette yatıyorduk. Saate baktım 4'e geliyordu. Neden bu kadar erken uyanmama rağmen uykumu tam almış gibiydim. Kalkmak için biraz yana kaydım ama Ateş beni daha da çok kendine çekip sarılmıştı. Onu uyandırmalı mıydım? Bu halde daha fazla uyuyamazdık. "Ateş" diye fısıldadım. Ateş duymuyordu bile. "Ateş" Hala duymuyordu, sesimi çok hafif yükselttim. "Ateş?" "Hı?" "Gitmem gerek" Gözünü açıp bana baktı. "Nereye?" "Aşağı" Saate baktı. "Saat daha

