2. Bölüm ( Ameliyat )

2582 Words
Yazar ın ağzından ; Süleyman albay time harekat odasına çağırdığında tim görev emri geldiğini anlamıştı . Tim içeri girip hemen yerlerine oturdular . Süleyman albayda sıkıntıyla ve düşünceli bir şekilde odaya girdiğinde herkes ayağa kalktı . Süleyman albay oturmalarını söyleyip hemen konuya girdi . Telaşlı olsada göstermeden " Çocuklar bir istihbaharatçımızdan haber alamıyoruz . Kesin bir bilgi geldiği gibi çıkıcaksınız . Hazırlıklı olun ve alaydan çıkmayın . " dedi . Tim hızla kafasını sallarken istihbaratçıyı düşünüyorlardı . Hepsinin aklından zamanında yetişip şehit olmadan alıp buraya getirmek vardı . Timin aklına şehit olmuş olma düşüncesi gelirken aynanda şuanki durumunu da düşünmüşlerdi . Acaba yaralı mıydı ? İşkenceye mi maruz kalmıştı ? Aynı zamanda Güçlü ailesinde ise durum çok farklıydı . Şuan anne ve baba evde film izliyor gibi gözüksede ikisinin de aklında kızları Aysima vardı . Kızlarından en son 1 yıl önce haber almışlardı . Küçük kardeş ise sevgilisiyle ders çalışıyordu . Bedenen ne kadar ders çalışıyormuş gibi gözüksede kafası ablasındaydı . Anne baba endişeliyken küçük kardeş kızgındı . Çünkü en güzel zamanlarında ablası yoktu . Eğlenip , gezip , tozacağı , aşık olduğu zaman söyleyeceği evin içinde habire inatlaşın kavga edeceği ablası ne kadar vatanını korumak için gitsede yoktu . Mesela aşık olmuştu ama ilk paylaştığı kişi aşık olduğu kız olmuştu . Ona bu durum çok gülünç geliyordu . Ona göre aşık olduğunu ilk söylediği kişiyi ablasıyla paylaşmalı sonra ablasına kızlarla ilgili soru sormalıydı . Ya da ablası onu okuldan almalı ve o ablasının asker oluşuyla arkadaşlarına hava atmalıydı . Bunların hiç birini yapamıyordu işte tam da bu yüzden kızgındı ablasına . Ama bu kızgınlık mesleğine değil onları bırakıp gittiği içindi . Belki onların olduğu şehire tayin isteyebilirdi . Ablasının başarılı bir subay olduğunu biliyordu . Üslerin bunu kabul edeceğini de düşünüyordu . Bütün bu kızgınlık , öfke duygusunu şuan ablasının yaşam savaşı verdiğini bilse yine hisseder miydi ? Hissetmezdi . Ablasına ne kadar kızsada ablası onun kahramanıydı . Her ne olursa olsun hayran olduğu , yıkılmayan , güçlü duran , küçükken anlatılan masallarda günü her zaman kurtaran süper bir kahraman . Saatler geçmişti hiç bir haber yokken albay MİT ten gelen haberle hızla timin hazırlanmalarını ve helikopterin de kalkışa hazır duruma getirilmesini istedi . Süleyman albayın içinde bir umut ışığı yanarken tim gelen harekat emriyle hemen mühimmat odasına koştu . Hazırlandıktan sonra hemen helikoptere bindiler . Komutanları olan Kenan helikopterde haritayı açıp hepsine hitaben " Kampın etrafını sarıcaz olabildiğimiz kadar hızlı halledip istihbaharatçıyı almalıyız . " dedikten sonra timdeki kişilerin yerlerini ayarladı . Şuan da tek hedefleri istihbaharatçıyı sağ salim alabilmek ve kayıp vermeden geri dönmekti . Helikopter onları kampın 3 kilometre gerisine bırakıp gittikten sonra tim hızlı ve büyük adımlarla kamda doğru ilerlediler. Bir süre yürüdükten sonra kampa ulaştılar. Kampa geldikleri gibi yerleştiler ve böylece çatışma başlamış oldu . Çatışma olurken timin aklında istihbaharatçı vardı . Kalabalık bir kamp olmasa kendileri içeri adam gönderip önce istihbaharatçıyı alırlardı ama kamp kalabalık bir kamptı ayrıca sabah olmasıda içeri biri sızmaya çalışırsa direk gözükmelerini sağlardı . Hiç biri istihbaharat konusunda uzman olmadığından komutanları olan Kenan bu riski göze almayıp etrafını sararak halletmek istemişti . Çatışma tüm hızıyla devam ederken çoktan Gözsüz Aysima yı vurmuştu . Aynı anda Güçlü ailesinin içindeki huzursuzluk büyüdü . Küçük kardeş sanki hissetmiş gibi elinde içinde meyve suyu olan bardağı yere düşürüp kırdı . Ailenin içinde anlamlandıramadıkları bir acı oluşmuştu . Timin keskin nişancısı Asel kampın içinde gördüğü hareketlilikle " Komutanım içerde bir hareketlilik var . Nedenini tam göremiyorum ama istihbaharatçıya bir şey yapmış olabilirler . " demişti endişeli bir sesle aynı anda gördüğünü indirmeye çalışarak . Bunu duyan tim komutanı Kenan ise " Hadi , az kişi kaldı dikkatli ve temkinli adımlarla çıkıyoruz . Acele edin" diyip yerinden çıkmaya başladı . Timde onun dediğiyle yerlerinden çıkmaya başladılar . Beren çoktan sığınağa ulaşmıştı . Çıkmak için hazırdı ama içindeki kötü his yüzünden başkandan haber bekliyordu Aysima durumu hakkında . Özcan başkan ise içinden kendi kendine yetiştirdiği Aysima için dualar ediyordu . Onu en zor şartlara bile hazırlamıştı . En iyilerden yapmıştı . Ama içindeki korku ya yeterli değilse demekten geri durmuyordu . Tim ise dışardaki şerefsizler bitinci arkalarında keskin nişancıyla beraber üç kişi bırakıp içeri girdiler . İçeri girip odalara bakarken bir odaya girdiklerinde oldukları yerde bir süre durdular . İlk kendine gelen sıhhıyecisi olan Çağlar olup hızla zincirlerle bağlı olan ve bütün kıyafetinde kan olmayan bir yeri olmayan Aysima ya doğru ilerledi . Timin komutanı Kenan ne kadar duraksasada hızla albayı arayıp durumu bildirdi ve helikopter istedikten sonra bir şeyler bulmak umuduyla hızla etrafı aramaya başladı . Dışardakiler etraf güvenliği alırken timin sıhhiyecisi Çağlar ise istihbaharatçıya bakarken durumun kötü olduğunu anladı . Kanamayı durdurmak elinden geleni yaparken Aysima nın vücudundaki diğer yaralar , Aysima nın durumunu olduğundan da kötü yapıyordu . Tim içerde bir şey bulamayacaklarını anlayıp hızla çıkarken helikopterin onları alacağı gittiler . Gittiklerinde hazır bekleyen helikoptere bindiler . Helikopterde hâla Aysima ya müdahale eden sıhhıyeci Çağlar Aysimanın kalbinin durmasıyla yerinde dikleşip harekete geçti . Tim bu hareketlenmeyle onlarda hızla dikleşip Aysima ya baktılar . Bütün tim endişeli bir şekilde bakarken sıhhıyeci sonunda küçük bir tebessümle durdu . Diğerleri bu tebessümle şehit olduğunu düşünürken sıhhıyeci Çağlar ın onlara dönüp " Döndü " deyişiyle fark etmeden tuttukları nefeslerini bıraktılar . Aysima nın olduğu helikopter hızla hastaneye iniş yaparken hastanede bir koşuşturmaca vardı . Ağır yaralı bir askerin getiriliceğini duyan Genel Cerrah Efe ve Kalp Cerrahı Alperen hızlı bir şekilde hazırlanıp ameliyathaneyi hazırlattılar . Sedyeyle gelen Aysima yı hızla ameliyata götürürlerken ayrıca Aysima için kan istiyorlardı . Karnındaki yara boşluğuna geldiği için genel cerrah çok zorlamazken sadece kan kaybı sıkıntıydı onun için . Ama kalbindeki yara kalbin 1 cm altındaydı ve kalp cerrahını zorluyordu . Kalp cerrahı Alperen dikkatli bir şekilde kurşunu çıkardığında monitörden gelen ses kalbinin durduğunu haber verirken genç adam hızla defibrilatörü hazırlamalarını söyledi . Hızla elektro şok verirken monitöre baktı . Hayatana dönmediğinde arttırmalarını söyledi hızlıca yine şok verirken monitöre baktı . Hala kalbi atmıyordu . Bir süre sonra herkes umudunu kaybetmişken genç adam son bir umutla bir kez daha hazırlamalarını istedi . Bir hemşire endişeyle " Hocam hastayı kaybettik " dediğinde genç adam sinirle ve otoriter bir sesle " Bir daha hazırla " dedi . Hemşire hemen hazırlayıp verdiğinde Aysima ya son kez daha şok verdi . Herkes nefeslerini tutup monitöre bakarken monitörde düzelen kalp atışlarıyla hepsi şaşırırken kalp cerrahı Alperen gülümseyerek defibrilatörü hemşireye verip dikiş atmak için hazırlandı . Ameliyathanenin önünde bir tek tim beklerken Güçlü ailesine haber verilmemişti . Aysima ölmediği sürece ailesine haber verilmemesini istemişti çünkü ailesinin nasıl üzüleceklerini biliyordu . Bu yüzden bir şey olursa haber verilmesi için Beren nin adını vermişti . Beren de zaten görevini bitirmiş bir şekilde Aysima dan gelicek haberi bekliyordu . Gelen haberle yola çıkmıştı . Beren o kadar endişeliydi ki nasıl bu ara hastaneye geldiğini bile anlamamıştı . Hastaneye geldiği gibi arabayı rastgele park edip arabadan indi . Danışmaya gidip Aysimayı sormuştu . Aysima için endişeleniyordu ama onun ne kadar inatçı olabileceğini biliyordu . Ameliyathaneye çıktığında gördüğü timi umursamayarak beklemeye başladı . Timin sıhhıyecisi Çağlar bilgilendirmek adına Beren e yaklaşıp kolunu tuttuğunda Beren olduğu yerde dolanmalı bırakıp ona baktı . Sıhhıyeciyle göz göze gelince onun yeşil gözlerine bakakaldı . Kendi gözlerindeki yeşimsi elayı sevsede karşısındaki muhteşem yeşille kalmıştı . Onu kendine getiren ameliyathaneden doktorun çıkması oldu . Genel cerrah Efe çıktıktan sonra Beren in önün gelip " Karnındaki kurşunu çıkarttım o sorun teşkil etmiyor zaten boşluğuna gelmiş ama hâla kalbine yakın olan kurşun için ameliyat devam ediyor . Meslektaşım ameliyat bitince daha detaylı bilgi vericektir . " diyip timin keskin nişancısı olan Asel in yanına gidip sarılmıştı . Beren doktorun timin bir üyesiyle sarıldığını görünce durdu . Sevgili olduklarını düşündü bir an ama tavırları daha fazla olduğunu düşündürüyordu . İkisinin elinde helli olan alyansla anladı . Nişanlı olduklarını . Tim ise ikiliyi rahatsız etmemek için bakmıyordu . Beren hiç kimseyi umursamadan bakmaya devam ederdi normal bir zamanda . Ama şuan normal bir zamanda değildi . Yeniden koridorda ileri gitmeye başladı . Timin sağlıkçısı Çağlar ise hiç kimseyi umursamadan onu izliyordu . Göz göze gelince bir şey hissetmişti ne kadar kabullenmesede . Bir süre sonra diğer doktor çıktığında hızla yanına giden Berenle herkes doktorun etrafına toplanmıştı . Beren in ağzından ; Doktoru gördüğümde yüzündeki sıkıntılı ifade endişelendirmişti . Aysima ikizim gibiydi . Hiç onunla abla kardeş gibi olmamıştık . Ama zaten aramızda altı üstü 1 yaş vardı . Doktorun yanına hızla gittiğimde " Aysimanın durumu nasıl ? " diye sordum . Doktor bana sorgulayıcı bir bakış atıp kim olduğumu sordu . Sinir katsayım artıyordu . Konumuz bu mu şimdi . Tek kaşımı kaldırıp " Kardeşim gibi . Neden sordunuz ? " diye sorduğumda bana şüpheli bir bakış atarak " Aysima hanım bir asker ayrıca asker olmasada yine de ailesini dışında hiç kimseye bilgi veremeyiz " dediğinde içimden sabır çekmiştim . Sakinleşmek adına biraz nefes aldım . Ne de olsa bende doktordum ve bende aynı kuralı uyguluyordum . Ne kadar işini yapsada beni rahatsız etmişti . Hasta yakını olunca çok daha farklı olduğunu bir kez daha anlamıştım . Derin nefeslerin işe yarayıp sakinleştiğimi düşünerekten " Aysima yaralanırsa bana haber verilmesini istemişti . " dedim . Bir kaç derin nefes alıp iyice üstümdeki gerginliği attıktan sonra " Durumu nasıl doktor bey ? " diye sordum sakin bir sesle . Bana bakıp " Karnındaki kurşun delip geçmiş . Onu diktiler . " dedikten sonra arkamdaki doktora baktı . Sonra yeniden bana dönüp " Bunu zaten söylemişlerdir . Beni ilgilendiren kısım kalbindeki kurşundu . Maalesef kalbindeki kurşun , kalbin 1 cm aşağısındaydı . O bizi çok zorladı ama çıkarttık . Ameliyatta 1 kere kalbi durdu ama döndürdük . Yoğun bakıma alıcaz . 1 hafta sonrada çıkartıcaz . Normalde 2 gün alıcaktım ama vücudundaki izlerde çok kötü ve kendini çok az bile zorlasa bizi zora sokar . Bu yüzden biraz vücudunun kendini toparlamasını beklicez " dedi . Ben düşünceli bir şekildr baş selamı verirken geçmiş olsun dileyip gitti . Arkamdaki timin dağıldığını hissettiğimde arkamı döndüm . Herkes geçmiş olsun dileyip giderken yeşil gözleri görmek için hepsine baksam da bir türlü görememiştim . Yanımda hissettiğim kişiyle bakışlarım ona gitti . Aradığım gözleri bulduğumda iyice gerginliğimin azaldığını hissettim . Bana bakıp " Ben Çağlar güzel bayan . Bu arada çok geçmiş olsun . " dediğinde büyülenmiş gibiydim . Hiç bir şey demediğini fark edince bana bakıp süzdükten sonra arkasını dönüp giderken bende aynı onun gibi onu süzdüm . 1.90 boylarındaydı . Kumral saçları yeşil gözleri ve kalın pembe dudakları çok güzel bir şekilde bütünleşiyordu . Koridordan çıktıktan sonra hâla baktığımı fark ederek önüme dönerken Aysima yı beklemeye başladım . Doktor gittikten 5 dk sonra Aysima çıkarıldı . Yüzü bembeyaz olmuştu . Buğday teninin artık beyaz olduğuna emindim . Hep beyaz tenli olmak isterdi . Salak artık beyaz tenli olarak devam edicek hayata . Dudakları mosmordu . Buna da üzülür o dudaklarının pembesini seviyordu. Yüzünde ve kollarında bir sürü morluk vardı . Ben geç kalmıştım . Belki 1 gün önce öğrenmiş olsaydım şuanda bu durumda olmayacaktı . Lan ben ne diyorum . Sanki kız öldü . Psikoloji gitti bende . Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Çiğdem teyzeleri arayıp haber vermekle vermemek arasında kalmıştım . Çiğdem teyzeyi biliyordum çok üzülecekti . Kendini yiyip bitiricekti . Ayrı olarak Ceyhun amcada yıkılacaktı . Ne kadar kavga etselerde Aysima tek kızlarıydı . Tabi birde Arın vardı . Küçük afacan . Ona anlatmak daha zor olucaktı . Kabullenmeyecekti . Kafamı iki yana salladım . Ben niye ölmüş gibi konuşuyorum ya . En mantıklısı 1 hafta sonra durumu kötüye giderse söyleyecektim . Zaten yoğun bakımdan 1 haftaya çıkıcaktı . Kötüye gideceğini de düşünmüyordum. Şimdilik yine görevde sanmaları en iyisiydi . Ayrıca bakımı da vardı . Kurşun kötü bir yerdeydi . Uzun bir süre bakıma ihtiyacı olucaktı . Bu yüzden hızla hastaneden ayrılıp hızla depoya sürdüm . Depoya vardığımda tayinimi buraya istediğimi yazıp gönderdim Özcan başkana . Zaten Aysimanın bu görevden sonra tayini buraya çıkmıştı . Normalde Ankaradaydık ama artık burada yani Hakkari de kalıcaktık . Özcan başkanın cevabını beklerken Aysimaya ev bakıyordum . Özcan başkan büyük ihtimalle kabul edecekti. Beni çok severdi . Tabi benden önce zaten Aysima ile tanıştığı için onu kızı gibi görüyordu ama beni de severdi . Zaten bu yıl tercih hakkım vardı . Güzel bir mahallede 3 katlı 4 daireli bir ev buldum 2 . kattaki daireler dubleksti . Dışı gayet güzel bir şekilde kahverengi ve bej renginden oluşuyordu . Hoş durmasını sağlayan motifler vardı . En üst kattaki evlerden biri boştu . İçide gayet temizdi evin . Onu tutmak için gerekli dosyaları hazırladım ve ev sahibini aradım . 1 hafta sonra ... Alperen in ağzından ; Bugün Aysima hanımın normal odaya almıştık . Yaraları hızla iyileşiyordu . Yanında Beren hanım vardı ve uyanınca çağırıcaktı bizi . Odama girdiğimde kendimi koltuğuma bıraktım . Yorgunluktan başım ağrıyordu . Gözlerimi kapatıp alnımı ovalarken telefonum çaldı . Telefonuma baktığımda Bal gözlüm arıyordu . Hızlıca telefonumu açıp " Efendim meleğim " dedim . Bana kıkırdarken karşı taraftan " Abiii " diye heyecanlı sesi geldi . Acaba yine beni sinir edecek ne söyleyecekti . Beni sinir edeceğini bilsemde uysal bir sesle " Söyle birtanem " dedim . Bir süre ses gelmediğinde benim kızıcağım bir şey olduğunu net bir şekilde anladım . Endişeli sesiyle ve çekingen gelen bir sesle " Şey abi benim 1 ay iznim var benim iznim bitince de yeni tayin olduğum yere yani Hakkari ye gelicem " dedi . NEY . NEREYE . Bir süre sustuktan sonra kahkaha atmaya başladım . Şaka yapıyordu . Bir an gerçekten inanıyordum . Gülerek " Güzel şakaydı meleğim . Bir an gerçekten inanıyordum sana " dedim . Ondan da aynısını beklerken ses bir süre gelmeyince ciddileştim . " Beyza ne diyorsun sen . Burası tehlikeli , olmaz . İstanbulda güzel güzel gez , toz , eğlen . Niye buraya geliyorsun ? " dedim sinirle . Bir süre ses gelmeyince katı bir sesle " Beyza ! " dedim uyarırcasına . O da sinirlenmiş olmalı ki " Tayinim oraya çıktı çünkü . Ayrıca orada abim var . Ve ben oraya gelicem . İstediğin kadar kız . Ama neyse uçağım kalkıcak biraz sonra 1 ay yurtdışında tatil yapıcam " dedi ve suratıma kapattı telefonu . Ben onun için endişelenirken onun yaptığına bak . Bu seferde sinirden başım ağrırken sinirimi atmak için yine gözlerimi kapatıp masaj yapmaya başladım . Kapıdı çalınmadan açıldığında hızla doğruldum . İçeri hemşire girdiğinde ona sorgulayan bakışlarımı atıyordum . O da anlamış olacakki hemen konuşmaya başladı . " Hocam Aysima hanım uyandı . Haber vermemi istemiştiniz " dedi . Hızla ayağı kalkıp ilk önce testeleri aldım . Sonra da odaya doğru yürümeye başladım . Odanın kapısını geldiğimde gördüğüm Genel cerrah Efe ile durdum . O da yanıma geldiğinde ondan onay alıp kapıyı çalıp girdiğimde Aysima hanım mavi gözlerini bana dikmişti ama yorgun olduğunu buradan bile görebiliyordum . Bedensel olarak yorgun olduğunu bilsemde ruhsal olarakta yorgun olduğu gözlerinden okunuyordu . Yanına gidip bir kaç soru sorduğumuzda her şey yolundaydı . Son olarak 3 hafta burada kalması gerektiğini söylediğimde bakışları değişti . LAN BU PSİKOPATA BAĞLADI . SERİ KATİL GİBİ BAKIYOR . Askerler için hastaneden nefret ettiklerini hatta , azılı düşmanlıkları olduğunu duymuştum ama ciddiye almamıştım . Görende hastane Aysima hanımı 3 çocukla ortada bıraktı sanar . Ayrıca acaba evli midir ki ? Yok değildir . Ne de olsa yüzük yok elinde . Askerler çalışırken yüzük takamıyorlardı dimi . Ama evli olsaydı kocası gelirdi heralde . Evli midir ki acaba ? Diye düşünürken yandan gelen dürtüklenmeyle Efe ye döndüm . Kafamı ne var anlamında salladığımda gözleriyle Aysima hanımı işaret ettiğini nedenini anlamıştım . İkna etmeyi bana bırakıyordu . Sağ ol Efe . Çok sağ ol .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD