1. Bölüm ( Açığa Çıkmak )

1635 Words
Arkamdaki şerefsizin sesini duyduğumda daldığım düşüncelerden çıktım . " Roja , başkan seni çağırıyor . Ayrıca iyi misin ? Bir süredir boş boş gökyüzüne bakıyorsun . " dedi endişeli olan sesiyle ve iğrenç türkçesiyle . Ahhh önemseyesi gelmiş olmalı . Kampın çoğu benimle birlikte olmak istiyordu . Tabi hepsi uçkuruna düşkün kişilerdi . Kamptaki tek kadın olmanın sorunlarından biriydi bu . Şerefsizlerin ağzına elimle çarpasın vardı ama açığa çıkamazdım . Açığa çıkarsam hiç hoş şeyler olmazdı . İstemeyerekte olsa güzel türkçemi bozarak " İyiyim heval . Geliyorum . " dedim . Arkasını döndüğünde yavaşça ayağa kalktım . İnşallah beklediğim haberi alırdım . 1 yıldır burada şerefsizlerin içindeydim . Görevim bitmek üzereydi . 23 Nisan da olacak büyük bir patlamayla ilgili üstlere bilgi vermeliydim . Nerede yapılacağını bilmiyorduk . Maalesef Gözsüz bana hala bilgi vermemişti . Hala öğrenememem canımı sıkarken sıkıntılı bir nefes verdim . Yarın 23 Nisan dı ve elimde bir bok yoktu . Bunu öğrendikten hemen sonra da esir alınan askerlerimin yerini bulmaktı işim . 1 hafta önce bütün istihbaharatçılara acil kod gönderilmişti . 2 askerimiz bu şeref yoksunlarının elindeydi . Ve hiç kimse yerini bilmiyordu . 2 haber hakkında da bir bok bilmemek canımı sıkarken Gözsüzün odasına gelmiştim . Odanın önünde durup üstümü süzdüm . Kahverengi saçlarım 1.78 boyumla oldukça güzel denebilecek bir kadındım . Normalde renki maviyle yeşil arası ama maviye daha yakın göz rengim vardı ama buraya gelmeden önce lens takmıştım . Şuan gözlerim elaydı . Kafamı hafif sallayarak kendime geldim . Gözsüzün kapısını çalıp odaya girdiğimde bana gülümseyerek bakıyordu . Kendimi zorlayarak gülümserken o bunu fark edemeyecek kadar salaktı . Ayrıca kendimi övmek gibi olmasın ama duygularımıda çok iyi gizlerdim . Maşallah bana . Beyni olsa bile anlamazdı . Sesini duymaya sabrımın olmadığı şerefsiz " Roja , gel bakayım yarın hakkında konuşalım . Yarın o türkler kana bulanacak ! " dedi türkçeyi katlederek . En büyük hayalim bu şerefsizin çenesini kırmaktı . Ama sabretmeliydim . " Öyle mi başkan dinliyorum seni " dedim onun oturduğu masaya giderken . Kendimden iğrenmeye başlamıştım bu 1 yılda . Şanlı üniformamı özlemiştim . Masaya yaklaştığımda Ankarada kutlamaların olduğu bir arazide canlı bomba olucağını anladım . Yerini ve canlı bomba sayısını incelerken aynı zamanda onu da dinliyordum . 1 saat kadar bana anlattıktan sonra bana dönüp " Sen şimdi git dinlen . Yarın büyük gün " dedi tipine tükürdüğüm şerefsiz . 1 yıldır ona düzgün bir hitap şekli bulamadığım için her sesini duyduğumda farklı bir şey diyordum bu şerefsize . Bu biraz da olsa beni eğlendiriyordu . Onun o çenesini kırmamak için kendimi zorlarken " Peki başkan . Yarın çok güzel olucak . Hak eden hakettiğini bulucak " dedim en içten sesimle . Yarın bu şerefsizin çenesini kırıcaktım . Odadan çıkıp giderken etrafı inceliyordum . Burayı nasıl yok edeceğimi düşünüyordum . Etrafa baktığımda bir çok yere bomba saklayabileceğimi düşünüyordum . Kolay kolay belli olmazdı . Ama askerler hakkında bilgi etmeden patlatamazdım maalesef . Odamın önüne geldiğimde etrafı süzdüm . Buraya bakan yoktu . Daha doğrusu yakınlarda kimse yoktu . Odama girdiğimde hemen sakladığım telefonumu çıkarıp albayı aradım . " Albayım Ankara daki Seğmenler parkında 2 canlı bomba , 2 bomba olucak . Bombalar heykelin etrafına ve çocuk parkının içine konulacak . Canlı bombalardan biri arenaya diğeri çocuklar için düzenlenen şişme oyun yerinin etrafına olucak . Hedefin çoğunluğu çocuklar komutanım. " dediğimde albaydan bir süre ses gelmedi . " Tamam Aysima . Görevin bitti ama askerleri daha bulamadık . Onlar hakkında bir haber gelene kadar oradasın . Geldiği gibi de çıkıcaksın oradan . Anlaşıldı mı asker ? " dediğinde sessizce " Emredersiniz komutanım " dedim ve kapattım . Telefonu yine sakladıktan sonra kendimi sert yatağa attım . Şaka şaka atmadım . Yavaşça bıraktım . Yavaşça oturunca bile canım acıyor . Atarsam kemiklerim kırılırdı. Albaya bütün bilgileri vermenin rahatlığıyla gözlerimi kapatıp yattığımda ailemi düşündüm . Erkek kardeşim bu yıl bölüm seçmiş olmalıydı . Annemler kim bilir ne yapıyordu . Peki yaa kızlar . Onları da çok özlemiştim . Hepsini ayrı ayrı seviyordum ve özlemiştim . Bunları düşünürken uykuya daldım . Sabah gelen bağırış sesleri ile kalktığımda saate baktım . Ya bombalar patlamıştı ya da biz patlamadan durdurmuştuk . Sakladığım telefonumu çıkarıp baktığımda albaydan gelen mesajın bütün canlı bombaların imha edildiğiyle ilgili okdupunu gördüm . Rahat bir nefes alırken diğer mesaja baktığımda istihbaharatçılardan birinin askerlerin yerini bulduğu yazıyordu . Yani görevim bitmişti . Beren in de görevi bitmişti . Doktorluğa geri dönücekti . Ben de bu akşam çıkıp gidecektim sabah çıkmam sorun teşkil edeceği için . Şuan çıksam kampı halledemezdim . Telefonu kapatıp yine sakladıktan sonra tam dışarı çıkıyordum ki içeri Gözsüz ve 5 adamı girdi . Ben onlara anlamazca bakarken o arkadakilere işaret verdiklerinde bana yaklaştılar ve ellerindeki silah dedikleri keleşleri bana doğrulttular . Ben ona şokla bakarken Gözsüz malı konuşmaya başladı . " Demek sen bir ajandın he Roja . Anlamalıydım zaten . Roja diye isim mi olur her gelen ajan Roja veya Rojda ismini kullanıyor " dedi . Ben ne dediğini idrak edince gülmeye başladım . Karnım ağrımaya başlamıştı . Şerefsizler bana akıl hastası görmüş gibi bakarken Gözsüz hemen onlara emir verdi . Onlar bana yaklaşırken en yakınımdakinin elindeki silaha tekme attım . O geriye düşerken bana silah doğrultanın elindeki silahın dipçiğini yüzüne geçirdim . O sırada bir silah sesi duyarken eş zamanlı olarak karnımda bir sızı hissettim . Karnıma bakmama gerek olmadan vurulduğumu anlamıştım . Sırtımdan girip karnımdan çıkmıştı . Allahtan boşluğuma gelmişti ama çok kan kaybediyordum . Şerefsiz delmişti beni . Beni yaaa . Bu güzelliği . Ama ben bunu onun yanına bırakmam . Hızla arkamı dönüp beni vuranın elindeki silahı yere doğrultmasını sağlayıp boynunu kırdım . Silahı karşımdaki diğer ikiliye doğrulttuğum gibi ikisini de vurdum . Ensemde bir sızı hissederken içimden küfürler yağdırıyordum . Gözlerim kararırken kendimi bıraktım . Birisini beni tutarken içimden küfür etmeyi de bırakmadım . Beren in ağzından ; Kamptan çıkmak için hazırlanıyordum . Birazdan askerler gelip esir olan 2 askerimizi kurtaracaktı . Biraz hırpalanmışlardı ama ciddi bir yarası yoktu . Telefonum çaldığında hemen açtım başkan arıyordu . " Beren Aysima ya dün sabahtan beri ulaşamıyoruz . " dediğinde durdum . O da devam etti " Geri dön Aysima yı buradan arayacağız . Birazdan askerler gelicek . Onlardan önce çık " dedi ve kapattı . Özcan başkanın yüze kapatma tiki vardı . Buna eminim . Bir insan her seferinde mi yüze kapatır . Neyse konuya dönelim . Benim hemen çıkmam lazımdı ama önceliğim Aysimaydı . Hızlıca Tilki nin çadırına gittim . " Tilki biliyorsun bomba işi olmadı . Gözsüz sözünü tutmadı ne yapacağız ? " diye sorduğumda yüzünü sıvazlayıp " Gözsüzün kampında hain varmış . Ama merak etme Gözsüz yakaladı onu . Halledicek . " dediğinde kafamı salladım . Ağzından laf almaya çalışıcaktım ama direk söylemişti bana . Kafamı sallayıp odadan çıktım . Odama geldikten hemen sonra eşyalarımı topladım . Kamptan çıkıp gecenin karanlığına karıştığımda silah sesleri gelmeye başlamıştı . Tim gelmişti anladığım kadarıyla . Başkanı aradım . " Başkanım Aysima nın kampta bir hain çıkmış ve yakaladıkları bilgisine ulaştım . Kamptan çıktım geliyorum . Tim zaten geldi " dediğimde hızla " Tamam ben ayarlayacağım Aysima yı . Sen yakalanmadan gel " diyip yine ve yine yüzüme kapattı . Kapattığında daha da hızlandım . Arabamın olduğu yere doğru yürüdüm . Arabamın yanına geldiğimde bir an ben bile unutuyordum nerede olduğunu . Maşallah bana . Çok güzel gizlemişim . Arabayı alıp hızla şehrin dışındaki Aysimayla ortak sığınağımıza sürerken aynı zamanda Aysimayı düşünüyordum . İnşallah uzun süre geçmeden oradan çıkarılırdı. Çünkü Gözsüz ün daha önce bir haini bilgi almaya çalıştığını sonrada yakarak öldürdüğünü söylemişti . İçimdeki huzursuzluğun ve kafamı dağıtmak için şarkı açıp yola odaklandım . Aysima'dan ; Yüzüme vurulan sert suyla gözlerimi açtığımda ne beklediğimi biliyordum . 1 gündür yapmadığı şey kalmamıştı . Galiba ayağımı çatlatmıştı . Onu nasıl yaptığına gelirsek sinirini alamayıp tekme atmıştı . Sinirim bozulduğu için bende gülmüştüm . Bacağımda yanıklar vardı . Vücudumun her yeri morarmıştı . Kaşım yarılmıştı . Karnımdaki kurşun yarasını da ölmeyeyim diye sadece sarmıştı . Gözsüz ün iğrenç sesini duyduğumda kafamı kaldırmıştım . İğrenç bir sırıtmayla bakıyordu . Ağzını açtığında ne diyeceğini tahmin etmiştim . Tahmin ettiğim gibi " Uykunu aldın mı asker ? " demişti . 1 yıldır içlerinde olduğum için çözmüştüm haliyle . Ona yine boş gözlerle bakınca bu sefer gelip saçımı çekerek " Bugün konuşmaya karar verdin mi ? " diye sormuştu . Bunu dediğinde kahkaha atmıştım . Kendimi durduğumda " Yaklaş söyleyeceğim " dedim . Gerizekalı buna inanıp yaklaştı . Bunlar ne kadar salaklar ya diye düşünürken burnuna kafa attım . Büyük bir çıt sesinden sonra sendeleyip düşerken burnundan kan geliyordu . Galiba kırmıştım . Çenesini kıramadım ama olsun burnuyla da idare edebilirim . Ben ona bakarak sırıtırken o bana sinirle bakıyordu . Kapıya bakıp birine seslendi . İçin su olan bir varil ve kablolar gelince ne yapacağını anlamıştım . Varili önüme bıraktıktan sonra çıkmıştı . Yarım saat kadar bekledikten sonra geldiğinde burnu sarılıydı ama yinede sırıtıryordu . Bende sırıttığımda yüzündeki ifade soldu onun yerine sinirli bir ifade geldi . Hızla kafamı suya soktuğunda tahmin ettiğim için ilk başlarda bir şey olmamıştı . Derin nefes almıştım . Ama zamanla havam biterken nefessiz kalmıştım . Kafamı çıkarttığında nefes almaya çalışıyordum . Habire aynı şeyi sorup cevap alamayınca suya sokuyordu kafamı . Bir zaman sonra ondan sıkılmış olacak ki . Kabloları bana bağlamalarını istedi . Adamlar vücuduma bağladıktan sonra geri çekilmişlerdi . Bu sefer de elektrik vermeye başlamıştı . Dışardan gelen silah sesleri ile timlerden birinin geldiğini anlamıştım . Gözsüze bakıp gülerken adamlarına dönüp " Acele edin . Gizli geçidi açın " diye bağırdı telaşla . Adamlar hızla duvara giderken Gözsüz bana silahını doğrultmuştu . Silahı sıktığında göğsümde sızı hissettim . Kalbimden vurmuştu beni . Gözlerim kararırken Gözsüz gizli geçitten geçip kapıyı kapatmıştı . Kapıdan gelen sesle oraya dönerken şanlı üniformamı ve askerlerimi gördüm . Yavaş yavaş görüşüm bulanıklaşırken şehadet getirdim . Başımdaki asker bir şey derken kendimi bıraktım .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD