Merhabalar....
Albert sinirle içeri girince ne var dercesine kafamı salladım. Direk balkona çıkıp sigara sindan bir dal çıkarıp ateşledi. Bugün pek görmediğim için özlemişmiydim yüzüne bakarken aptal kalbim yine hızlı hızlı attı
*Şu kalbini hızlandırma * diyince güldüm
*Çok yakışıklı birisin * diye yazdım verdim okudu dudağının kenarı kıvrıldı.
*Biliyorum* diyince oturup elime bugün ki bıraktığım çiçek defteri mi aldım bugün gece yine dışarıya bir yolculuk yapacaktım. Çünkü çok daraldim, yüzümde belli olmuş gibi Albert bana baktı
*Dışarıya çıkacaksan benimle çıkarsın anca *
*Tamammm * diye uzatarak yazdım ve verdim.
*Sana telefon aldım içinde sadece benim numaram kayıtlı her an mesaj at tamammı *
*Niye sen nere gidiyorsun ki * diye yazdim sözleri çok güzel di bana göre
*Bugün işlerim var*
*Ne işi * diye yazdığımda tahmin eder gibi bakmadı bile
*Merak iyi değil * diyince ben de umursamadım, çünkü kendi hakkında hiç bir şey demiyor du niye zorlayayim ki kalkıp kitap aldım ve geldim verdiği telefona hiç bakmadım bile bana ters ters bakarken hiç umursamadım.
*Kalk git ben yatacağım * diye yazdım
*Ee yat ben sana mâni mi oluyorum *
*Bura benim odam aloooi * diye yazdım birşey demedi kafamı sağa sola sallayarak kalktım gerçekten uykum gelmişti. Üzerimi değiştirmeye gittiğim de aklıma buraya kamera yerleştirmiş mıdır diye düştü hızla üzerimi değiştirip çıktım odadan
*Sen lavabo ya kamera ne yerleştirmedin demi * diye yazdım verdim
*İstersen yerleştiririm kadın * diye sinsice sırıttı pislik adam. Biz neydik onu bilmiyorum bu adam hep yanımda birşey olacak diye yanımdan ayrılmıyor peki ya ben böyle birşeye hazirmiydim .ki aşk olacak mıydı yoksa sadece benim korunmaya ihtiyacım olduğu için mi yanımda idi kalktım koltukta ki oturan adama baktım not defteri mi alıp aklımdan geçenleri yazdım
*Ben korunmaya ihtiyacım var diye mi yanımda duruyorsun ?
Bana karşı herhangi bir duygu besliyor musun ?* Diye yazdım verdim aldı okudu bı müddet düşündü bana baktı. Sessiz kaldı bu sessiz kalma evet mi demek ti bilmiyorum ama kalbimde bir yerler kırıldı önce suratım düştü sonra ise usulca arkamı döndüm.
*Sana zarar vermekten korkuyorum sana karşı ne duygu beslediğimi henüz bilmiyorum ama acıma hissi veyahut başka bir şey * diye kısaca birşey açıkladı ama birşey yazmadım sessizce uykunun gelmesini bekledim.
Sabah olduğunda yine liu başımda kitap okuyor du gözlerimi açmak istemedim ama çok sıkışmış tım yavaşça kalkıp günaydın bile demeden lavabo ya koştum elimi yüzümü de yıkayıp çıktığım da liu gülüyor du ben de güldüm bugün beraber kahvaltı yaptık liu yeni gelen kişiler den bahsetti biri çok yakışıklı imiş onu anlattı
*Eee beğendiysen ayarla sana aşk yasak değil nasıl olsa * diye hareket yaptım lui birden donuk laştı bana baktı
*Tatlım aşk çok güzel birşey benim mesleğimi biliyorsun ben kanlı hayatım la kimsenin hayatını mahf etmek istemiyorum sevmeyi ve sevilmeyi bende çok isterim ama işim engel bu duruma *bende şaşırarak baktım
*Eee hep böyle yarım mi olacaksın Lui sen de sevmeyi ve sevilmeyi hak ediyorsun * hareket lerime gülümsedi
*İşte öyle olmuyor tatlım ben burada çalışmasam annem bakıma muhtaç kalacak engelli kardeşim var görme engelli müdür Benjamin ona nakil için bakıyor yani bu işler aşk la bitmiyor ben mecburum ve yüksek bir maaş başka bir yerde alamam *
Anladım dercesine kafamı salladım, işte bazıları da başkalarının hayatları için kendi hayatından oluyor du
*Hayırlısı diye Türkçe de bir kelime var Lui senin içinde en hayırlısı neyse o olsun* diye yazdım verdim
*Hayırlısı ne demek * diye sordu
"Bir iyilik temennisi, memnuniyet, güzel dilek anlamında. O, hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsanız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi de seversiniz, halbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise sizin için hayırlı olanı bilir de siz bilmezsiniz. büyük dedem öğretmiş ti o zaman dan beri herşeye rağmen hayırlısı diyip geçiyorum Lui * diyerek uzunca yazdım verdim okudu gülümsedi
*Çok güzel kelime imiş * diyince güldüm oturduğu sandalye den kalkan Lui kahvaltı tepsisini aldı ve
*Hadi bakalım canım ilaçları nı iç ve dinlenmeye geç benim bir kaç evrak işlerim var onları bitirmem lazım, öğlen saatlerinde gelirim tamam mı * diyip gülümsedi bende tamam diyip pet şişede ki suyu açtım ilaçları tek tek avcuma da koydum biraz süre ile içtim hepsini bu ilaç lar gerçekten bedenimi uyuşturuyor du. Yapacak bir işim olmadığı için yatağıma uzandım yastığımın altına koyduğum kitabımı aradım ama elime akşam Albertin verdiği telefon geldi .
İnternet var mı diye hemen bir müzik sitesi ne girdim evet vardı orada bir müzik buldum 3 yıl dır telefon vs almiyordum elime . 25 tane mesaj atan Albert beye cevap verme gibi bir şey yapmayacağım .
Aslı Güngör aşk herşeye değer şarkısı nı açtım Türkçe şarkıları dinlemeyi seviyordum dedem Türkçe öğretmeni tutmuştu o yüzden Türkçe yi çok iyi konuşuyordum ingilizce ana dilim arapça da iyi düzeyde biliyorum. Türkçe yi neden öğrendim bilmiyorum dedem gerekli olacak dedi ama güne kadar hiç gerekli olmadı
Şarkıyı içimden söylerken 28. Mesaj da gelmişti mesaj gelen uygulamayı açtım ben diye kayıt edilmiş ti manyak psikopat dedim içimden zaten dışımdan istesem de söyleyemeyeceğim
*Uyandığında yanında olmayacagim ama işlerimi bitirip geleceğim şarj cihazı ni kütüphane de ki en sevdiğin kitabın arkasına koydum * 06:45
*Ha ilaçlarını içmeyi unutma* 07:25
*Uyanmadin mı sen daha * 10 : 36
*Kadın uyan artık : 11: 45 25 mesaj böyle uzayıp gidiyordu
*Sen uyandin madem neden yazmiyorsun* 12:50
*Ne dinliyorsun ve bana yazmiyormusun : 13 : 00
*Uyandım müzik dinliyorum* diye yazıp gönder dim
*Ne dinliyorsun o yabancı değil *
*Ben Türküm Albert*
*Biliyorum*
*Nereden biliyorsun kimseye söylemedim ki *
*Günlüğünü ortalık ta bırakma elif *
*Sen çok adi bir insansın *
*Evet *
*Uff git ya * diyip çıktım müziği başa sardım tekrar ve tekrar dinlerken paylaş kısmından Albert te gönderdim. Gönderir Ken heyecanlı idim ne diyecek tepkisi ne olacak diye
Öyle bir rüyaydın ki
Sadece bir kez gördüğüm
Denedim tutamadım
Rüzgarda savrulan bir küldün
Denedim tutamadım
Rüzgarda savrulan bir küldüm
Aşk, her şeye değer
Seninle anladım
Bin yıl geçse sürer
İçimde rüzgarın
Aşk herşeye değer
Seni seviyorum
Sevmek suçsa eğer
Kabul ediyorum
Öyle bir yalnızlık ki
Eşlik ediyor hayalin
Gözlerim, kapalı
Yanımdasın hala, sevgilim
Gözlerim, kapalı
Yanımda gibisin sevgilim
Aşk, her şeye değer
Seninle anladım
Bin yıl geçse sürer
İçimde rüzgarın
Aşk herşeye değer
Seni seviyorum
Sevmek suçsa eğer
Kabul ediyorum
Aşk, her şeye değer
Seninle anladım
Bin yıl geçse sürer
İçimde rüzgarın
Aşk her şeye değer (her şeye değer)
Seni seviyorum (seviyorum)
Sevmek suçsa eğer kabul ediyorum
Anında mavi tik olan mesaja birşey demedi biraz dinledi galiba sonra ben yazıyor yazıyor diye birşeyler çıktı ve gönderdiği mesaj
*Ben Türkçe bilmiyorum * du
*Git onu birilerine çeviri yaptır daha sonra yaz Albert bey iyi günler * diyip telefonu kökten kapattım yastığın içine soktum ve kitabımı aldım okumaya başladım uykum geliyor du biraz uyumak için gözlerimi kapadım . Açtığımda akşam olmuş hatta geceye doğru gidiyor du. Kalkıp ışıkları yaktım soğumuş yemek yine orada dururken birşey ler atıştırdım ilaçlarımı içtim balkona çıktım ki kapı tıklatıldı Eva idi bu gidip açtım eva sağına soluna baktı kulağıma eğilip
*Kızıl ilaçları topla gidiyoruz * diyince kafamı salladım bütün ilaçları sırt çantama doldurdum ve Eva ile çıktık bir kamyonet duruyor du Jasmin hâlâ tehlikeli desede kimse dinlemedi ve sessiz ve bindik ama huzursuz dum biz arabaya binince araba taşlı yollardan giderken herkesin gözünden kurtulduk nidasi çıkıyor gibiydi ama ben inanmıyordum böyle güvenlik li bir yerde elimizi kolumuzu sallayarak çıkamazdık. Ormanlık yolun sonuna doğru geldiğimiz de kamyonet durdu biz birbirimize çarparak durabildik birden arka kapı açıldı ellerinde silah olan bu adamlar bizi indirip sırıttı Robert bize ters ters bakıyor du iki adam olduğu için herhalde döverler di.
*Ne arıyorsunuz siz burada * diyen şişko adam ters ters bakıyor du sinirli bir hâlde yanımıza geldi Eva ya tokat atınca Robert adama saldırdı Robert'i döven adamlara bende bulduğum taşı fırlattım daha sonra Sarah ve Jasmin de atarken adam lar bizi ormanın içinde bırakıp kaçtılar ne yapacağız diye düşünürken siren sesi tüm orman da duyuldu ve biz oracıkta kaldık Robert bize gidin dedi ama hiç birimizin gitmeye niyeti yok tu. Roberti zorla bir büyük ağacın arkasına çektik. Bizde sessizce gitmelerini bekliyor duk sirenler uzaklaşınca başka tarafa geçmeye çalışırken. Siyah bir jip durdu önümüz de inen Albert ti yüzüme sinirle bakıyor ben ise birşey diyemedim. Kolumdan tutup beni arabaya çektiğinde gitmemek için direndim
*Kadın hadi benim sinirimi bozma * diyince omuz silkip baktım daha sonra Roberti ve kızları sıkış tepiş arabaya bindirip kaçtığımız yere geri döndük. Robertin sağ koluna Jasmin sol koluna ise Albert gitmişti herkes odasına dağıldı tabi Albert bey beni odaya gelirken ben koşarak odama geçtim kapıyı yüzüne kapadım ama maalesef parmak izi okuyucu sun da kendinin ki de kayıtlı olduğundan dolayı girdi ardından bir kaç ses daha gelirken Albert yanımda durmaya devam etti
Müdür Benjamin müdür yardımcısı Angelina cuo ve Lui ile gelip beni bir sürü azarlayip giderken liu durdu bana bakmadan
*Müdür Benjamin ben artık ros tan sorum lu olmak istemiyorum yerime başkasını geçirirsiniz sevinirim iyi geceler* içimi acıtmışti Lui nin bu sözleri bana bakmadan giderken arkasından gidecektim bana döndü ve
*Ros kalbini kırmak istemiyorum lütfen dur * diyince ağladım hepsi gidince Albert te idi sıra
*Kadın buradan gitmek istiyorum deseydin ben götürmez miydim seni *
*Ben tek gitmek istemiyorum Albert arkadaşlarım da var *
*Benim için sadece sen varsın seni o çantayı hazırlarken gördüğüm de korktum kadın sana birşey olacak diye neyine güvenerek gidiyordun ki bana o lanet şarkıyı gönderip hiç bir şey olmamış gibi gidecekmiydin elif inanamıyorum elif sana * Albert çıldırmış gibi bana bağırırken hiç bir yapamıyorum gözüm den yaş gelirken yumruklarını sıktı.
*Ağlama şimdi yatağına geç ve uyu * tamam diyerek kafamı salladım ve üzerimi giyinip yatağıma geçtim uykum hiç yoktu sahiden kacaysaydim ne yapacaktım ben ilaçlarım zaten ateş pahası kim bakacaktı Albert haklı idi ama bir kez olsun bu oda dışında ki yaşamı merak etmem çok mu kötüydü ki. Belki dedeme anneanme ulaşır beni kurtarma ları için birşey yaptırırdım ama 1 saat kacabilidik peki Robert, Jasmin,Sarah ve Eva ya ne oldu inşallah ceza almazlar .
* Uyu artık * diye ses gelince Albert e döndüm hâlâ sinirli idi. Koltuğa oturmuş telefonu ile ilgileniyor du yatağımın ucunda ki duran kağıt ve kalemi aldım .
*Ben çok özür dilerim, ama 3 yıldır bu odadayım. Çıkmak istedim birilerine ulaşmak istedim çünkü burası cennet değil bana cehennem Albert, anla ben 15 yaşıma kadar hep birşeyler den kaçırıldım ne çocukluğumu yaşadım ne de gençliğimi yaşıyorum inan burada olmak çok zor ve ben artık burada kalmak istemiyorum kimse kalmak istemiyor ben geçen gün o adam ölürken ben de öldüm bittim benim arkadaşlarıma da yapılacak o hazin ölüm ben onların öyle olmasını istemiyorum belki diyeceksin ne çabuk arkadaşlar ın oldu diye ama hiç arkadaşım olmadı Jasminin anne şefkati Robertin beni kız kardeşi gibi görmesi sarahin devamlı kizmasi ve Eva nin o tatlı kizmalari çok şey ifade ediyor evet hatalı idim sana söylemem lazım dı ama sen bana bir yandan öyle yakınsın ki bir yandan da aramızda dağlar var ne yapayım ha söyle şimdi ben çok üzgünüm ama bu aptal kalbim seni seviyor Albert ya şimdi gidersin birşey demeden yada su sayılı ömrümde hep yanımda kal şimdi seçim senin * diye uzunca yazdım içimi dökmek istedim aşk itirafı yaptım. Bana yasak olduğu hâlde ama artık yanımda birisinin olmasını gerçekten istiyorum uzattığım kağıdı alıp okuyan Albert bir süre düşündü ben ise arkamı döndüm utanmamış tım çünkü aşk bana göre utanılacak bir şey değildi .
*Eğer senin yanında olmamı istiyorsan benim işimi sorgulama çünkü yalan söylemeyi sevmiyorum ve söyleye nide sevmiyorum sana ilk tutuldugum gün hastalandığın zaman dı belki diyeceksin ben orada canımın derdinde iken sen neler düşündün diye ama bilmiyorum birşeyler oldu her daim yanında olmayı isterim ömrüm yettiğince yanında olacağım elif benden kaçma arkadaşları na gelecek olursak tamam onlara artık birşey demeyeceğim ama kimse sana haddinden fazla yaklasmayacak anlaşıldımı kadın * diyince kıkırdadım yataktan kalkıp kucağına oturdum Albert şaşırmış gibi bana bakarken yanağından öptüm. Heyecan içinde nefes alış verişlerim hızlanınca Albert beni resmen yatağa fırlattı
*Üstüme de atlamazsin * dediğin de acı içinde güldüm mutlu idim eve ilkkez mutluydum ilk aşkım bir katil di ama mutlu luluk hakkimdi
*Atlarım atlamam sanane * diye yazdım verdim sabır dilenen Albert te güldüm aklıma günlüğümü olduğu gelince
*Sen benim günlüğümü neden okudun *
*Merak ettim okudum elif * derken komik oluyor du ...