7. Bölüm

2015 Words
Merhaba larrr.  ..... Bugün sabah uyandığımda Albert yanımda uyuyor idi koltukta uyuya kalmış eli saçlarım da garip bir şekilde uyuyor du kalktım hemen yanağına yine bir öpücük. Kondurdum anında gözlerini açtı kafasını sağa sola çevirdi ben de hipnoz gibi bakıyordum. O sırada kapı tıklatıldı Albert kalktı kapıya baktı. Kapının önünde ki doktor afallamiş gibi Albert te bakarken *Dostum odanı şaşırdın galiba * diyen doktor güldü  *Ben şaşırmadım da sen şaşırmış gibisin Richard *  *Yoo bende şaşırmadım artık ros la ben ilgileneceğim * diyen doktor güldü ve içeri girdi bana elini uzatan doktora Albert uyarı manasında yalan dan bir öksürük le karşılık verdi Richard ellerini havaya kaldırdı *Tamam dostum o zaman uzaktan tanıtayım kendimi ben ric aslında Richard da ric diyorlar artık senin le ben ilgileneceğim şimdi kalkıp hazırlan ros yemekhane ye ineceğiz * diyince kağıt ve kalemi aldım * Ama Lui bana inmemin tehlikeli olduğunu söyledi* *Artık Lui yok yani onun kuralları da yok şimdi kalkıp hazırlan bakalım *  diyince hızlıca kalktım üzerimi seçip lavabo ya koştum yazlık askılı yeşil renkte olan elbisemi giydim saçlarımın bir kısmını yeşil fiyonklu tokamla tutturup altta kalan kısmını da biraz biraz öne verdim saçlarım bu hastalık tan etkilenmeyen tek yerdi çıktığım da ric gülümsedi sırt çantamı da aldım ve beraber ce indik aşağı Albert telefon geldiği için gitmek zorunda kalmış öyle dedi ric  Yemekhane ye indiğimiz de çok heyecanlı idim ne yapacağımı bilmiyordum ric aniden durunca bende durdum bana döndü ve  * Bak ros korktuğunu ve heyecanlı olduğunu belli etme sanki devam li burada yemek yiyor mussun gibi anlaştık mı * diyince tereddüt le kafamı salladım ve kapıyı açtı  Bir anda herkes susup bana döndü ric yanimda olduğu için kafam yukarda giderken herkesten farklı sesler çıkmaya başladı *Aaa bu  herkesin Aradigu kız değil mi * *Bu dünyaca aranan kız roz burada olduğunu biliyordum *  vesaire vesaire uzayıp gidiyor du anlamıyorum bu insanları konuşamıyorum ama kulağım duyuyordu.  *Bak ros bura infazcı ların masaları * dönüp baktığımda bir sürü doktor vardı ve Lui de bana bakıyordu hiç umursamadım ve 4 sıra olan masa lar dolu idi  * Bu bölüm ise güvenlik lerin bölümü onlar dönüşümlü olarak yemek yediği için bu kadar az masaya sahipler * az dediği masalar 7 sıra idi orayı da geçip başka bölüme geçtik masalar hep sıra sıra idi ama aralarında boşluk vardı. *Burası mahkûm ların masaları bak burası güçlü mahkumların masaları * tam 10 sıra idi ve hepsi iri kalıplı insanlar dı. Ve hepsi ters ters bakıyor du en ilk sıra da başta ki sandalye de Albert oturuyor du bana bakıyor ve elinde sigara ki sigarayı çekti içine  İlerlemeye devam ederken sırası ile herkesin masaları ve bölümünü tanıttı en son bölüm de ise karma mahkûm lar oluyormuş  *Burasıda infazına az kalan Mahkumların infaz günü ne kadar burada kalıyor * diyince durdum yüzüne baktım birşey demeden bana baktı  *Hadi artık kahvaltı ya başlayalım mı* dediğinde kafamı salladım elime tepsi biraz kruvasan aldım poğaça aldım ve kahve alarak durdum . Şimdi hangi masaya geçecektim ric te anlamış gibi bana baktı ve *Artık seçim senin ros hadi bakalım hangi masaya geçersen o masa nin ekibinde oluyorsun ve oranın korumasında oluyor sun * dediğinde baktım o anda el sallayan birilerini gördüm . Gülümsedim onlara doğru giderken Albert ters ters baktı onuda umursamadım ve onların yanına koşar adım gittim . Sarah dahil herkes sarılınca oturdum yanlarına  *Kızım seni aramızda görmekten mutluluk duyduk *  *Ah gerçekten tatlım nasıl oldu da geldin * *Çürük harbiden ne yapıp ettin geldin *  *İyiki burada ama * diyen çocuklara gülümsedim  çünkü gerçekten mutlu olmuştum  *Bende çok sevindim burada olduğuma dün birşey olmadı demi Robert iyimisin * Diye yazıp verdim Eva aldı cevap ladı daha sonra da Robert cevap verdi. *Dün akşam inanirmisin kimseye hiç bir şekilde birşey söylemediler konu yu kapattılar * *Evet canım iyiyim Jasmin pansuman etti şimdilik bir sıkıntı yok sana bir şey dediler mi * *Çok sevindim bana Lui çok kızdı hatta benimle ilgilenmeyi bile bıraktı bugün yerine Richard geldi artık onun kuralları geçerli imiş o inme me vesile oldu * diye yazdığım kağıdı uzattım *İyi ki gitmiş Lui * diyen Eva ya güldüm Sarah bize ters ters baktı önüne dön dedi korku ile Jasmine döndüm Jasmin ise  *Sarah * diye uyarıda bulundu gülerek eğlenerek kahkaha atarak kahvaltı yapıyorduk 3 yıldan beri ilkkez mutlu bir kahvaltı yapıyordum . Kahvaltı yi yaptığımız da ric bana arkadaşlarım la dışarı çıkabileceğimi söyleyince daha çok sevindim sarahin koluna girdim çekmeye çalışsa da kolunu iyice sarıldım koluna  *Çürük * diye güldü kamelya ların yanına giderken hafif bir sıcak vardı meltem usul usul esiyor çok güzel di hava  oturduğumuz da banklara Eva nin gözleri bir yere takılmıştı bende döndüm baktım ufak  kulübe de nöbet değişimi yapan guvenliklere bakıyordu . *Ne oldu David * diyen Robert Eva ya baktı Eva ise baktığı yerden gözlerini ayırmadan konuştu * Şu kulübenin ne gibi bir özelliği var da orda günlük iki kişi nöbet tutuyor* diyince herkes oraya bakmaya başladı. Sarah ise birşeyler düşünüyor du  "Ne oldu Sarah " diye yazdım verdim okudu ama cevap vermedi hala düşünüyor du . Bu kez de Jasmin sordu ama yine cevap yoktu. Birden bize baktı ve *Dün akşam dan beri aklımda neden bizi görmezden geldiler oysaki en ufak hata da bile 1 hafta hücre cezası veriyorlar neden bize hiç bir şey demediler de sadece rosa kizdilar * *Aslında benim de aklımdan çıkmıyor ya büyük bir planları var yâda bize birşey denemelerinin sebebi kimsenin haberi olmadan kapatmak istiyorlar çünkü güvenlik çok yüksek kaçma ya imkân yok ya ondan olabilir mi * diyen Eva da haklıydı  "Ne planları olacak ki " diye yazdım verdim okudular bu kez konuşan Jasmin di  *Bana kalırsa Eva haklı çünkü kimse yi burdan çıkamayacak ları na inandirmiş gibi duruyorlar o yüzden de duyulmadan konu kapandı, başka teoris ise geçen iki güvenlik aralarında konuşuyor du müdür Benjamin büyük bir defile hazırlığın da imiş duyulur sa vaz geçme ihtimali olabilir diye ki ros da zaten bu güne kadar dışarı çıkmadığı için ve kalbi değerli bir hazine olarak gördükleri için kızmış olabilir ler * Sarah durgundu çünkü hâlâ aklinda birşeyler planlıyor gibiydi  *Ah bilmiyorum ben susadım su alacağım sizde istiyor musunuz* ben elimi kaldırdım David istedi Jasmin de isteyince düşünceli hâlde gitti Sarah  *Sizce bu Sarah birşeyler mi biliyor * diyen Roberte baktım öylece  *Benim de öyleme geldi *  dedi Eva ama Sarah kimseye birşey demedi belki de sadece bizim kuruntumuz du. Burnuma Albertin kokusu doldu burnuma arkamı döndüğümde tüm heybeti ile geliyor du . Benden biraz uzakta durdu, bana baktı Robert te bize bakıp sırıttı  *Siz hayırdır * dediğin de Albert onu hiç aldırmadı  *Kadın sen odana gitmeyi düşünmüyor musun * Hayır diye kafamı salladım çünkü hava çok güzeldi yıllardır bugünün hayalî ni kuruyordum bu güzel kokuları içime çekmek öyle güzel di ki  *Hadi dinlen artık çık odana * *Sana ne birader ister çıkar. İster çıkmaz keyfinin kahyası senmisin * diyen Robert te bu kez öldürücü bir bakış attı ama Robert te ondan kalır yanı yoktu Jasmin koluna yapıştı ama Robert te dikilmiş ti karşısı na  *O benim ve evet keyfinin kahyası da benim şimdi çekil yolumdan * Robert bir yumruk çaktı burnuna ama etkilenmemiş gibiydi. Kıvrıldı suratı ve o da burnuna bir yumruk vurdu. Dün den sopa yiyen Robertin burnu kanarken Jasmin ağlıyor du. Ben hemen koluna yapıştım Albertin gözleri ne baktım kaldırdığı kolunu indirdi ve bıraktı Roberti ağladım ve ona not yazıp verdim *Ben sana onlar benim için değerli dediğim halde kavga ediyorsun helal olsun böyle devam et * diyip ağlayarak çıktım odama ardımdan bağırdı ama duymadım kapımı kapatıp kendimi lavabo ya attım ilkkez birileri bana değer verdi ama ilk günden kayıp ettim arkadaşlarımı  *Çık şuraya * dediğin de kapıya yumruk attım  *Elin ağrıtacaksın çık şuradan yoksa bende geliyorum * dediğinde kapıyı açtım ne var diye baktım  *Sinirini sevdiğim * diyince güldüm ilk defa sevdiğim dediği için not defteri ni çıkardım  *Gerçekten sevdiğin miyim * *Tek konu bumu*  evet anlamında kafamı salladım güldü bende gülüyordum ama yaptıkları aklıma gelince bende zıplayıp suratına bir şamar attım ne olduğunu şaşıran Albert  kahkaha atmaya başladı. *Bir daha yapsana elif * diye gülerken sinirlendim çünkü 160 boyum var di onun boyun 190 di yanında küçücük kalıyordum. Yerimde tepindim ve yatağıma oturdum Albert o sert görünümünün arkasında çok naif bir adam yatıyor du. Sakladigim telefonu çıkardım acayip hayvanlara benziyor sun diye bir şarkı açtım Albert dinleme başladı ama anlamıyor du  *Anlamı ne * *Acayip hayvanlara benzeyen insalari anlatıyor * diye yazdım verdim suratı şekilden şekile girerken birşey demedi sinirlendi  *Sen bana hayvan mi diyorsun kadın * dediğinden elimi elime vurup kahkaha attım beni birden kucağına alınca kahkaha atarak etrafımda döndürüyor du yavaş yavaş kalbim ağrımaya başlıyor du ama ses etmeden bekliyordum Albert anlamış gibi bıraktı. Gülüşümüz yarım kaldı spreyi alıp sıkınca nefesim düzene girdi ve durdum ona baktım .  Birşey demiyordu not defteri ni yine elime aldım  *Albert gitmekte serbest sin bu kalbim yüzünden hep bir saniye yarışında olacağız,  o yüzden sen ne istersen ben saygı duyarım *  Diye verdim kağıdı alıp okudu kaşlarını çattı yanıma gelip durdu olduğu yere çömeldi ve  *Elif ben buna razı gelmeye çalışıyorum ne olur sen de git diyip durma  senden uzak durmak istemiyorum evet kalbin bize engel ama birşeyler yapacağız *. Dediğinde sarıldım ona sarilmam ile yere düştük Albert in bakışı derinleşti bende bakarken hâlâ sariliyordum Albert beni birden üzerinden attı  *Kadın sende utanma yok mu hiç * dediğin de elimi ağzıma koydum ve kıkırdadım hayır anlamında kafamı salladım.  İki hafta sonra ... İki haftadır Albert yoktu burada ric 'e iyice alışmıştım ona ama olmayınca insanın kalbi acır ya öyle birşeyler oluyor du bana, dostluğumuz iki haftada bayağı ilerlemişti zaten beni başından beri benimseyen Eva, Jasmin, Robert gerçekten kardeşim gibiydirler Sarah da seviyor du ama benim Eva da gözüm olduğunu sanıyor ve kıskanıyordu aslında ben bu olayı onaylamıyordum ama Sarah mutlu idi  üzülüyor dum ona küçük yaşta tecavüze uğramış ve kimse ona. İnanmamış Jasmin ise yetiştirme yurdun da büyümüş yaşı gelince apar topar atmışlar. Oda haliyle kötü işlere bulaşmış sonucu ise bura olmuş. Robert kardeşine tecavüz edeni öldürmüş adamın eli kolu uzun olduğu için oda buraya atılmış. Neden hep bizler  toplumdan soyutlanmış birileri olmak zorunda idik . Neden hep hayat nerde eli kolu uzun insanlar varsa onlar herşeyi para ile halledip bizler hep böyle yerlerde idik, kimse de demiyor du ki bunlar suçsuz neden kimse demiyor asıl suçlu üste olanlar neden Allah'ın verdiği canı yine kulu alıyor, kimse bu düzene dur demedikce insanlar paraları nı konuşturup suçsuz insanların üzerinde oyun oynamaya devam edecek  ben burada ki herkes suçsuz demiyorum ama hepsi de suçlu demiyorum.  Bir söz okumuştum birden o aklıma geldi aynen şöyle idi  *Paranın öldürdüğü ruhlar, demirin öldürdüğü bedenden daha çoktur.*  Çok haklı degilmi kimi ailesi için kendinden vaz geçiyor.  *Ne düşünüyorsun kadın * o güzel sesi duydum yüzüm de gülücükler oluştu arkamı döndüm Kagidi kalemi çıkaracak Ken  *Ağzını oynat artık anlıyorum * *Nasıl yani * diye sesim çıkmıyor du ama dudağım kıpırdanmalar oluştu.  *Nasıl yani canım kursa gittim iki hafta ve artık dediklerini anlıyorum * *Albert * dedim ve sıkaca sarıldım boynuna kalbim Ağrısa dâhi umrumda bile değildi ama Albert beni uzaklaştırdı . *Her fırsatta bana sarılmayı bıraksan diyorum * *Sen özlemedin mı beni yoksa * dedim ellerim dudaklarıma gitti sanki konuşuyor hissi veriyor du bu kıpırdanma ama sessiz sinema oynuyorduk sanki  *Özleyip özlememe değil önemli olan sensin * dedi  Çocuklar yanımıza gelirken Robert ters ters bakıyor du Alberte Eva gülümsedi, Jasmin sevgilisine vuran adama  baktı ters ters bana bakıp gülümsedi  *Canım nasılsın birazdan akşam yemeği ne gideceğiz geç kalma * *Teşekkür ederim iyiyim canım tamam gidelim gerçekten acıkmıştım * diye yazdım verdim ve  elimi karnıma koydum  herkes gülünce yemekhane ye ilerledik yine tip tip bakan insanlar dedikodu yapanlar derken aldırmıyorum artık . Yemeğimizi yerken ric geldi yanımıza iki hafta da bayağı ilerme olmuştu bizde. *Afiyet olsun gençler ros hanim artık içeri girmez oldunuz Lui hanım senin dışarıda gezmene razı değilmiş müdürle konuşuyor du yine seninle ilgilenmek istediğini söyledi * *Nasıl yani ya *diye yazdım verdim  *Evet maalesef öyle şimdi müdür Benjamin gelip soru soracak galiba * *Ben seni seciyorum kahraman * diye yazdım verdim güldü ric te arkasını dönüp gitti Eva bana baktı  *Eee şimdi Lui gelirse yine mi odanda olacaksın * *Hayır gelmeyecek çünkü istemiyorum * diye sinirle yazdım verdim 
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD