Derin bir kuyunun soğuk ve yankılanan yalnızlığı içinde kaybolmuş gibiydi genç adam. Omzundaki kurşun yarasından yayılan acı, varlığını yakıcı bir şekilde hissettiriyordu ama onun zihni, acısından çok daha büyük bir endişeyle doluydu. Gözleri kararırken, onu tutan adamların kollarından sıyrılmaya çalıştı, her hareketi, ölümle yaşam arasındaki savaşın bir yansımasıydı.
Arabadan zorlukla aşağı indi, adeta hayatın her saniyesini son nefes gibi yaşıyordu. Adamlar arabalarına doğru koşarken, o, silahını ve mermilerini hızla topladı, eli titreyerek mermileri silahına sürdü. Hayatta kalma içgüdüsü, onu sürükleyen tek kuvvetti.
Arabaların hızla uzaklaşmasını izlerken, en arkadaki araca nişan aldı ve tetiği çekti. Kontrolden çıkan araç yolda savrulup durdu. Hızla arabanın yanına koştu, şoför kolt
