Şöminenin önünde oturuyordum, gözlerim alevlerin dansına kilitlenmiş, kafamda yaşadıklarım dönüp duruyordu. İnsanlar nasıl bu kadar iki yüzlü olabilir? Kayınvalidemle yaşadığım kavga, onun sözleri, tehditleri aklımdan çıkmıyordu. O kadar ustalıkla rol yapmıştı ki, ben gerçekten onun iyi bir insan olduğuna inanmıştım. Ama gerçek çok başkaydı; o, bir canavardı, bir oyunbazdı. Oğlunun yuvasını yıkmak, onu benden soğutmak için büyü yapmayı düşünecek kadar kötü biri nasıl olur? Gözlerim şöminedeki alevlere dalmışken, içimdeki öfke ve hayal kırıklığı birleşerek içimi kemiriyordu. Sadece kötü niyetli değil, aynı zamanda vicdansız bir kadındı. “Ben ne yaptım ki böyle bir muameleye maruz kaldım?” diye sordum kendi kendime gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken. Bu evde, bu hayatta benim de bir yeri

