2. Bölüm

1103 Words
Her gün olduğu gibi yine Borkan'ın evini toparlamış, akşam için yemek hazırlıyordu. Kendini evli bir kadın gibi hissediyordu aslında. Borkan ile yiyor içiyor, onun için temizlik yapıyor ve onun için yemek pişiriyordu. Sadece yatakları ayrıydı. Borkan onu görünmez bir kafese kapatmış ve gitmesine müsaade etmiyordu. Layla'yı kurtaracak tek şey ölüm gibi bir şeydi. Layla henüz 20 yaşında gençliğinin baharında, hayalleri olan bir kızdı. Aslında yetimhane den çıkana kadar görünmez bir kızdı ama Borkan ile bakışları bir kez kenetlenince olan olmuş, Borkan Layla'nın sahibi olduğunu ilan etmişti. O günden sonra çoğu şeyine yasak gelmişti. Sadece bir gün izni vardı onu da savunma sanatlarını öğrenmek için kullanıyordu. Karşısına erkek bir savaşçının geçmesi yasaktı. Yani spor yaparken bile layla'ya rahat yoktu. Bıkmıştı Borkan dan onun yüzünden kimse onunla arkadaş olmak istemiyor, doğru düzgün yüzüne bakmıyorlardı. Hakkında ki dedikoduları duyuyordu. Geleceğin Alfasını ayarttığını söylüyordu herkes. Sadece bir kaç kişinin merhamet gösterdiği bir kızdı Layla. Saçının çekiştirilmesiyle irkilerek kendine geldi. Hemen arkasına dönünce Borkan ile dudak dudağa geldi. Hızla kendini geriye çekince beli tezgaha çarptı. Biraz ağrısı olsa da kendini toparlayıp ona doğru yaklaşan Borkan'a baktı. Borkan tam önüne gelince korkuyla ellerini Borkan'ın göğsüne koyup onu itti. Borkan umursamayıp boynuna eğilip sanki eşsiz bir şeyi kokluyormuş gibi yemekle karışık hafif ter kokusunu içine çekti. Layla gerçek eşi bu şekilde davranmış olsaydı kesinlikle romantik bulurdu ama Borkan onun eşi değildi. Eş Layla için önemliydi. Dünyada layla'ya bir eş düşmemiş olsa bile Borkan ile olmazdı. Layla onun yüzünden sıkıntı çekiyordu. Kalbinde ona karşı en ufak bir sevgi kırıntısı yoktu. Henüz Alfa gücü olmadığı için ona karşı koymak kolaydı ama Alfa olunca Layla'nın hiç bir şansı yoktu. Eğer Alfa olursa ve Layla ile çiftleşmek isterse bu isteği geri çevrilemezdi. Omegası etrafında ki en güçlü Alfa'ya itaat ederdi. Layla'nın en büyük korkusu buydu. Borkan'ın sınırı yoktu, Layla istemese bile onunla olacağını biliyordu. "Lü-lütfen e-efendim" Yine kısa cümle kurmuştu anlaşılmak umudu ile. Borkan boynundan ayrılınca rahat bir nefes verdi. Borkan ellerini tezgahın iki kenarına koyup Layla'yı abluka altına alınca Layla'nın kalbi korkuyla hızlanmaya başladı. Arada onu sıkıştırıyordu ama henüz tecavüze yeltenmemişti. Borkan ona iyice yaklaşıp belini ona ittirip sertliğini Layla'nın kasıklarına sürtünce, Layla ne yapacağını bilemeyerek ağlamaya ve Borkan'a vurmaya başladı. Konuşmak için zaman harcamadan gelişi güzel vurmayı sürdürdü. Borkan ellerini tutup onu iyice tezgah ile arasına sıkıştırdı. "Bana alış Layla. Senin sahibin benim" "Bı-bırak" Layla kendini kurtarmaya çalışıyordu ama elbette ki başarılı olamıyordu. Korku her zerresini esir alırken gözlerinin karardığını hissetmeye başladı. Yavaş yavaş kendini bırakınca sinirli bir soluk doldu kulaklarına. "Lanet olsun" Duyduğu son cümle buydu. Borkan'ın tacizleri her geçen gün artıyordu ve sona geldiğini biliyordu. Bunun sonu tecavüz ve zoraki Borkan'ın lunası olmaktı. Uyanırken derin derin nefesler aldı. Gözlerini hiç açmak istemese bile açtı ve tavana baktı. Kendi odasında olduğunu anlayınca titrek bir nefes verdi. "Layla" Arkadaşı Anna'ın sesini duyunca bakışları onu buldu. Layla doğrulmaya çalışırken, Anna ona yardım etti. Layla'nın gözleri hemen doldu. "İyi misin canım?" "De-değilim" diye ağlamaya başladı. Anna ona anlayışla sarılıp "Her şey yoluna girecek Layla sana söz veriyorum. Senin için her şeyi göze alacağım" İşte her zaman ki Anna'ydı o. Her zaman Layla'yı sakinleştiren kişiydi. Anna'nın konumu iyiydi Beta'nın biricik kızıydı. Sürünün ikinci en önemli adamının kızıydı. "Be-beni sı-sıkıştırdı" Uzun konuşamıyordu Layla, hele üzgün olunca kelimeleri yan yana getirmeye zorlanıyordu. "Lanet olası Alfa'nın oğlu, onun gibi bir Alfa adayının sürüye faydası olacağını zannetmiyorum. Ruh eşinin önemini bilmeyen tacizcinin teki" "Bi-biri du-du-duyar" "O kadar sinirliyim ki... Güzel olan tüm kadınlar onun olsun istiyor. Etraftan duyuyorum bir çok çiftleşmemiş dişi ile çiftleşiyor. Sakın onun sözüne güvenip hayallere kapılma Layla. Seni kullanıp atacak bir kenara. Ona teslim olma" Layla başını sağa sola sallayıp "A-asla" "İki gün izinlisin canım. Bende seninle olacağım babamdan izin aldım. Değerli Alfa kılıklı Borkan bey izin verdi sana" Layla rahat bir nefes aldı iki gün bile olsa onu görmemek iyi gelecekti ona. Layla Anna'ya sarılıp ondan destek almak istedi. Anna sarılışına karşılık verip "Bu akşam yemekte bizdesin hiç itiraz istemiyorum. Aileme haber verdim bile" Layla'nın bu sürüde tek şükredeceği şey arkadaşıydı. Karşılıksız sevgiyi onunla tatmış, onun yanında mutlu olmuştu ilk defa. "Te-teşekkür ederim" Bazen kekelemeden konuştuğu da oluyordu elbette ama dediği gibi bazen. Layla bir süre daha Anna'nın onu yatıştıran sözlerini dinleyip, akşam yemeği için Anna ile sürü evinden çıktı. Layla rahatsız olmuş şekilde etrafını izlerken, Anna omuzunu destek verircesine sıkarak "Merak etme kokusu yakınlarda değil. Kendini kasmayı bırak" Layla derin bir nefes alıp başını yukarı aşağı sallayıp, Beta'nın evine doğru yürümeye başladı. Eve girince burnuna dolan mis gibi kokularla derin bir kaç nefes çekti içine. "Annem senin için döktürmüş yine Layla hanım. Bazen sen misin kızı, yoksa ben mi? Gerçekten bilemiyorum" Anna'nın tatlı sitemine Layla ukalaca gülümseyip omuzuyla Anna'yı dürttü. Anna homurdanınca daha fazla güldü. Sonunda keyfi yerine gelmişti. Bunu bu güzel aileye borçluydu hep. Mutfağa girip kollarını onun için açan Alexa'ya koştu. Alexa ona sıkıca sarılınca Layla huzurlu bir nefes aldı. "Hoşgeldin Layla. Senin için bir sürü güzel şey hazırladım" "E-ellerine sağ-sağlık" Kimse ondan uzun cümle beklemediği için şanslıydı Layla. Durumunu bildikleri için ona anlayışlı davranıyorlardı. Sürüde ki en iyi insanlar şüphesiz Anna ve ailesiydi. Mutfağa hızlı adımlarla hatta koşarak gelen Edward'ı görünce tekrar gülümsedi. "Oo hoşgeldin Layloş" Edward kocaman gülümserken diğerleri yüzlerini buruşturmuştu. Annesi Alexa dayanamayıp "Layloş nedir Edward Tanrı aşkına bizi layla'nın güzel isminden soğutacaksın" "Bu onunla benim aramda sen karışma anne" Annesinin tek kaşı havalansa da Edward umursamayıp kendisiyle aynı yaşta olan arkadaşına döndü. "Hoş-hoşbulduk" diyen arkadaşı layla'ya gülümsedi. "Hadi herkes masayı kurmaya yardım etsin birazdan babanız gelir. Burda tek torpilli olan Layla, misafir olduğu için ona göre" Layla kendisini gösterip ukalaca gülümsedi "Ben" Herkes gülümseyip masayı hazırlamaya başladı. Layla da durmadı yardım etti elbette. Onlar için bir şeyler yapmak hoşuna gidiyordu. Belki de burda ki son günleri yada aylarıydı kim bilir? Borkan'ın ona huzur vermeyeceği kesin olduğu için kaçmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. Beta Antonio gelince hep birlikte masaya oturdular. Antonio sert bir adam olsa da sevgi ve ilgisini sonuna kadar verirdi sevdiklerine. Layla başta alışmakta zorlanmıştı onun bu hallerine ama artık oda alışmıştı. Beta Antonio aslında Layla'yı korumak istiyordu. Borkan konusunu defalarca kez Alfa ile konuşmuş olmasına rağmen Alfa dan olumsuz cevap almıştı. Alfa'ya göre Borkan istediği dişiyi alabilirdi. Baba ve oğul için kural yoktu nasıl olsa... Yemek güzel bir sohbet eşliğinde bitmişti. Beta Antonio yorgun olduğu için erkenden yatmıştı. Hemen ardından Alexa yatmaya çıkınca gençler kendi aralarında sinema gecesi yapmıştı, ses çıkarmamaya özen göstererek. Ama ne mümkündü? Kanları deli akıyordu. Aslında Borkan Edward evde olunca Layla'nın onlara gitmesine karışıyordu ama bu iki gün Layla ona bulaşmayacağına emindi. O yüzden rahat rahat iki gün geçirecekti. İki gün sonra ne olacağını bilmiyordu elbette ama düşünmekte istemiyordu. Düşünmenin kimseye bir faydası yoktu. Her şeyi zamana bırakmaktan başka çare yoktu...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD