1. Bölüm

1005 Words
Her sabah olduğu gibi hizmetçi başının sert sesiyle uyandı. Yatağından kendini sürüyerek ayaklarını indirip, hemen üzerini giyindi. Üzerinde ki hizmetçi elbisesi dizine kadar uzun, önü beyaz, arkası lacivert bir kumaştan dikilmişti. Saçını biraz tarayıp gelişi güzel bir topuz yaptı. Derin bir nefes alıp odadan çıktı. Ortak banyoya girip rutin işlerini halledip yüzünü kurularken, aynaya baktı. Bu güne kadar ona güzel olduğunu söyleyen hiç kimse olmamıştı arkadaşı Anna dışında. Güzel miydi, yoksa değil miydi? Emin değildi. Herkes ona dilsiz diyordu, çünkü kendini bildi bileli kekeleyerek konuşuyordu. O yüzden konuşmak istemiyor, işaret yoluyla bir şeyler anlatıyordu.Geçmişinde bazı karanlık gölgeler onu takip ediyor gibi hissediyordu ama ne olduklarını kendisi de bilmiyordu. Konuşurken kekelemesinin illa ki bir nedeni vardı ama kendisi de bu nedeni bilmiyordu. Hizmetçi başını daha fazla sinirlendirmemek için adımlarını hızlı tutup her zaman ki yerine giderek diğer kızların yanında sıraya girdi. Yaşadığı sürü gerçekten çok büyük ve ihtişamlıydı. Bölgenin en güçlü Alfasının sürüsüydü, bu sürü. Alfanın sapık oğlu ona gözünü dikmişti. O yüzden onu sıkıştırmaya çalışıp onunla çiftleşmeye zorluyordu. Alfa'nın oğlu olduğu için kimse ona bir şey demiyordu. Alfa da bu durumu görmezden geliyordu. Gün içinde genellikle Alfa'nın oğluna hizmet ediyordu. Çünkü piç kurusu Layla dışında hiç bir hizmetçiyi kabul etmiyordu. Layla 20 yaşına gelmiş bir kurt kadın olsa da kurdu onu henüz bulamamıştı. O yüzden diğerlerine karşı savunmasızdı. Her zaman ki gibi kendini yetersiz ve bir hiç gibi hissediyordu. 2 senedir eşini arıyordu. Yani arıyor dediğimiz sürüye gelen bir kaç kişiye bakıp eşi olmadıklarını öğrenince hayal kırıklığına uğruyordu. Alfa'nın oğlu ona sürü dışına çıkmayı yasaklamıştı. Yani ormanda koşmak veya yeni yerlere gitmek ona yasaktı. Bu sürüden memnun olmasa bile yaşamak için bu sürüde kalmak zorundaydı. "Sen bay Borkan'ın hizmetini yapacaksın Layla. Hemen git bay Borkan sinirlenmesin" Layla bıkkın bir nefes bırakıp başını yukarı aşağı sallayıp Alfa'nın oğlu Borkan'ın evine doğru yürümeye başladı. Onun tek yürüyebildiği uzaklık buydu sürü evi ve Alfa'nın oğlunun evi arası kadar. Oda farklı yerler görmek istiyordu. Başka yerlerde çalışmak. Bay Borkan'ı hiç görmemek istiyordu. Bir gün istediğini yapıp ona sahip olacak diye korkuyordu. Layla ruh eşini bekliyordu. Kendini ona saklıyordu. Layla eşine sadakatle bağlıydı, onu hiç tanımasa bile. Borkan'ın evine giderken iç çekiyordu. Onu Borkan'ın elinden kurtarabilecek tek kişi eşiydi. Eğer eşi onu bulursa kimse Layla'yı ondan alamazdı. 'Sen gelip beni bulana kadar direneceğim sevgili eşim' diye geçirdi içinden. Borkan'ın evinin önüne gelince kapının dibinde bekledi bir süre. Borkan 26 yaşında güçlü kuvvetli, kaslı ve çok yakışıklı bir adamdı. Zampara olması dışında hiç bir sorun yoktu. Keşke kendi ruh eşini reddetmeseydi yada onunla çiftleşmek isteyen kadınlarla çiftleşip kendisini bıraksaydı. İstemiyordu eşinin dışında hiç kimseyi. Kızgınlık dönemine girince ilaç içip sakinleşiyor Borkan ile çiftleşmeyi reddediyordu. Layla'ya Borkan dışında yan gözle bile bakabilecek bir babayiğit yoktu. Çünkü Borkan geleceğin Alfasıydı ve sürüde ki herkes layla'ya olan takıntısını bilirdi. Layla bir tek bu konuda şanslı hissediyordu. Onun dışında şanslı olduğu hiç bir alan yoktu ona göre. Dakikalarca bekledi kapıda ama korkunun ecele faydası yoktu. Kapıyı açıp içeriye girince kulaklarını havaya dikerek sesleri dinlemeye başladı. Belki kurt kadına dönüşmüyordu ama o kurt kanı onun damarlarında geziyordu. Normal bir insandan iki kat daha güçlü ve uzuvları insanlardan kat be kat daha iyi durumdaydı. İnsanlardan üstün olsa da kendi türüne göre zayıf ve görünmezdi. Yavaşça mutfağa girip Borkan'ın sevdiği yemekleri yapmaya başladı. Bir süre sonra arkasından ona yaklaşan Borkan'ı hissedince çatık kaşlarla ona döndü. Elini Borkan'a gösterip yaklaşmaması konusunda onu uyardı kendince. "Sana dokunmama neden izin vermiyorsun Layla? Bana evet dersen seni prensesler gibi yaşatacağı mı biliyorsun. Beni neden reddediyorsun? Konuşamıyor olmanı bile umursamıyorum. Koskoca Alfa'yı reddetmek senin için normal bir durum mu?" "Be-be-ben si-sizi i-i-iste-miyorum" diyebildi dönmeyen diline lanet ederek. Konuşmak bile konuşamıyor olmak onu gerçekten yetersiz hissettiriyordu. "Ben seni istiyorsam senin fikrinin bir önemi yok Layla. Benim olmak zorundasın" "Ru-ruh e-eşi" Uzatamıyordu cümleleri. "Ruh eşimi reddettiğimi biliyorsun. O gerçekten çirkin bir kızdı bana hitap etmediği için onu reddettim. Şu an yaşayıp yaşamaması bile umrumda değil. Seni sürünün lunası yapacağım" Layla başını sağa sola sallayıp Borkan'ın teklifini reddetti. Borkan sinirle kolunu kavrayıp nefesini yüzüne verdi. "Benim olduğunu kabul et. Yakında alfa olacağım ve sende benim Lunam olacaksın. Seni istiyorum" Layla başını sağa sola sallayıp onu reddederek ağlıyordu. Sürünün yetimhanesin de büyümüştü. Ailesi hakkında en ufak bir fikri yoktu. Kimse ona bu konu da bir şey söylememişti. Yetimhane den çıkınca onu ayak işleri ve hizmetleri için kullanmaya başladılar. Layla mecburdu hizmet etmeye. Çünkü başka seçeneği yoktu bu sürüye mecburdu. Okuma yazmayı bile arkadaşı Anna sayesinde öğrenmişti. Anna onu koşulsuz seven tek insandı. Onun arkadaşlığı olmasaydı akıl sağlığını koruyamaz kafayı yerdi. Elini kurtarınca Borkan'ın ondan uzaklaştığına emin olduktan sonra elinin tersiyle gözyaşlarını silip kaldığı yerden kahvaltıyı hazırlamaya devam etti. Kahvaltıyı hazırlarken son derece stresliydi. Borkan'ın onu izlediğini biliyordu. Kendisini hiç rahat hissetmese bile bu işleri yapmak zorundaydı. Borkan ile ilgili olan tek iyi şey Layla'nın izni olmadan ona dokunmamış olmasıydı. Ama yine de ona güvenemezdi. Layla Borkan'a yüz vermedikçe Borkan daha da öfkeleniyor etrafta ki herkese zorluk çıkarıyordu. Kimse Alfa'nın oğluna ve gelecekte ki Alfa'ya karşı gelemediği için Layla'yı ona yem ediyorlardı. Layla'nın Tanrıdan başka koruyucusu yoktu şu anda. Borkan'ın tacizci bakışları arasında masayı hazırlamaya başladı. Yiyecekleri masaya koyarken Borkan dan uzak durmayı ihmal etmiyordu. Layla'nın Borkan dışında yemek yeme ihtimali yoktu. Sürü evinde yemek yemesi yasaktı. O yüzden yemeğini Borkan ile yemek zorunda kalıyordu. Borkan'ın kahvaltısını verdikten sonra kendi tabağını hazırladı. Onunla yemeye alışmış olsa da çekinerek sandalyesine oturdu. Borkan o masaya oturmadan genellikle başlamıyordu. Layla yerine oturunca derin bir iç çekip yemeye başladı. Onun yemesini fırsat bilen Layla yemek yemeye başladı. Layla yemek yerken Borkan'ın onu izlemesin den nefret etse de elinden bir şey gelmiyordu. Borkan'ın sinirini üzerine çekip kendisiyle daha fazla uğraşmasını istemediği için bazı konularda sessiz kalıyordu. Hızla yemeğini bitirip Borkan'ı beklemeye başladı. Borkan masadan kalkmadan onun kalkması da yasaktı. Hayatında ne kadar çok yasak vardı değil mi? Bıkmış olsa da birşey diyemiyordu. Borkan ayağa kalkıp "Eline sağlık bebeğim" dedi Layla ona bebeğim demesini istemese de yapacak bir şey yoktu. Başını yukarı aşağı sallayıp onu başından savdı. Borkan gidince masayı toplayıp bulaşıkları yıkadı. Ardından derin bir nefes alıp sandalyeye oturarak pencereden dışarıyı izlemeye başladı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD