Kızıl Büyücü

Kubbe 3

Ana binanın girişine gelince durdum içinden lanet olsun diye bağırmak geliyordu

İlk günden kendime bir düşman edinmiştim şimdilik güçsüzdüm ve kendine düşman edinmekten kaçınmak en iyisiydi olucaktı eski hayatında bu gibi durumlarla çok karşılaşmıştım ve ne zaman yumruklarıma başvursam daha kötü oluyordu kubbe yönetimi devreye girdiğinde onu destekliyicek bir ailem olmadığından ceza verilen taraf hep ben olurdum karşı taraf ise sadece uyarılırdı derin bir iç çekti

şu ana kadar kimse karşısında eğilmedim şuandan sonra da farklı olmuyucaktı o çocuk bunu haketmişti bi an çocuğun adı aklıma gelmedi poo muydu diye kendi kendime düşündüm aman neyse kimse kim

Karnımın gurultusu düşüncelerimden uzaklaştırdı şimdilik kantinden birşeyler atıştırıcağım. Öğleden sonraki dersleri hatırladım "ahhh umarım günüm daha da kötüleşmez"

Madam ester in gözünden:

Öğle arası yemek sonrası terasta kahvemi içiyordum kubbenin tavanından yansıyan ışıklar gözümü aldı. Uzun süredir burdayım yeni yükselen çocukları eğitiyorum bazıları çok beceriksiz olsa da en sinir olduğum öğrenci tipi disiplinsiz olanlar diye düşündü sonra

Bugün derste olanlar aklıma geldi o çocuk daha ilk günden dersine gelmemişti kibirli ve üşengeç duruşu bana onu hatırlattı diye iç geçirdi

Başka bir zaman olsa o öğrenciye bunun hesabını sorardı ama öğrencinin söylediği son söz onu bundan alıkoymuştu

Artık dünya sıralamasında 127. İdi ama bunu o kazanmamıştı bir sıra atlamasının sebebi şu ana kadarki en gurur duyduğu öğrencisinin ölmesiydi ona kızıl Büyücü yada mana yiyici diyorlardı ki o da mezun olduktan sonra ismini bir kenara bırakmıştı pek az yükselen onu ismiyle tanırdı

Kubbedeki yansıyan güneşe baktı ve buruk gülümsedi öyle değil mi alexander o çocuk aynı senin gibi küstahtı

Onu bu düşüncelerinden ayıran çalan telefondu açtı ve dinlemeye başladı ayaran kubbe disiplin konseyinden meslektaşı arnold du

-madam ester dedi bir problem var

-dinliyorum arnold

-2. Sınıflardan Boa isimli bir öğrenci bugün yemekhane de büyü ile saldırıya uğradığını söyledi

-hangi salak yemekhane de büyü kullanır ki arnold dedim kubbe binası içinde büyü kullanmak kesinlikle yasaktı ve cezası okuldan atılmaya kadar gidebilirdi

-bende onun için aradım çocuk büyü kullanmamış ve sizin sınıfınızdan

1. Sınıflarda pek çok iyi öğrenci vardı ama 2. Sınıf birini yenebiliceklerinden emin değildi özellikle boa isimli öğrenciyi duymuştu ümit veren gençlerden biriydi

- adı neymiş bu çocuğun diye sordum

- vayne salas madam

Bu ismi duyduktan sonra ayağa kalktım

-bekle beni geliyorum dedim ve telefonu kapattım

Elimdeki kahveden son bir yudum aldım ve kenara bıraktım gerçekten sana benziyor ha alex.

Vayne in gözünden :

Öğleden sonraki dersler başlıyıcaktı saha derslerinin ilk gününde bize mana korumalı kıyafetler dağıtıldı

onları giyip arena ya gitmemiz söylendi

antrenman sahasının dışında bütün 1. Sınıflar toplanmıştık her sene 320 yeni öğrenci kubbe ye gelirdi.

İçeriye sırayla giriyorduk ve herkes yaka kartını okutup içinde kıyafetlerin olduğu bir çantayı alıyordu.

Ardından o kabalıktan sınıflarımıza ayrılmaya başladık ve beklemeye başladık.

bugünün eğitmen hocası arnold du

"yeni gelen bir eğitmen olmalı dedim."

önceki hatıralarında öyle birini hatırlamıyordum ki bu düşünce biraz sonra aptalca gelmeye başladı. Eski hayatımda kubbe den mezun olalı 10 sene kadar olmuştu tabiki yeni öğretmenler ile karşılaşıcaktım.

Arnold un gelmesi beklenenden uzun sürmüştü o sıra etrafıma bakarken birkaç tane öğrenciyle göz göze geldik hem kendi sınıfımdan hem diğer sınıflardan

Lanet olsun haber çok hızlı yayılmış dedim içimden

Neden bana baktıkları belliydi ama çok takmıyordum birkaç güne unutulurdu

Sonra kapı açıldı ve tanıdık bir yüz ve yanında genç bir adam içeriye girdiler

"bayan ester" dedim içimden onun burda ne işi vardı bi an bayan ester ile göz göze geldik bakışları bende sabitlenmişti

Sonra yanındaki adam boğazını temizledi ve söze başladı

- hepiniz kubbe ye hoşgeldiniz ilk yıllar ben bugünkü eğitmeniniz Arnold A+ seviye bir toprak büyücüsüyüm yanımdaki bayan ise hepinizin tanıdığı dünya sıralaması 127 sis cadısı madam ester

Madam ester in adı duyulunca bir uğultu koptu sonuçta kubbedeki en tanınan hoca kendisiydi ve bizim sınıf hocamızdı

Arnold tekrardan söz aldı

- sessizlik. Bugün sizi buraya toplama sebebim seviyelerinizin ölçülücek olması bunun için yanımızda bir manaölçer getirdik

Gruplardan bir woow seni duyuldu

Arnold bu kesintinin ardından devam etti

-çoğunuzun manaölçer i ilk görüşü olucaktır ama bazıları kubbeye gelmeden çekirdek seviyelerini bize bildirdiler

Onların kim olduğunu merak ettim manaölçerler aşırı pahalı çihazlardı kullanımı için bile benim boyum kadar evrak imzalamak gerekirdi

Sonra Arnold açıklama yapmaya devam etti

-manaölçerleri basitçe tanınlamak istersem sizin vücutlarımızdaki manayı tespit edip onu sınıflandıran bir alet

Alet mananızı Sınıflandırıp onu G düzeyinden S düzeyine kadar harflerle belirticektir

Her harf kendi arasında 3 e ayrılıyor örneğin F- F Ve F+ şeklinde ortaya çıkan sonuç sizin şuanki potansiyelinizi göstericektir ve biz de bunu en iyi şekilde arttırıcak programlar oluşturucağız. Ayrıca kubbe mezun olunca C rütbe garantisi veren tek yükselen okulu olduğunu hatırlatıyim dedi

Arnold un konuşması Bitince vayne içimden

"kırmızı çekirdeğim şuan aşırı güçsüz olsa da en azından A+ sınırında A çıkar" bu ortaya çıkarsa bu yüzden sorgulanıcağım belki de en kötüsü konsey karşısına bile çıkartırlar

Yeşil çekirdeğim ise G ve G- çıkıcaktır. Ki bu seviyede bir mana çekirdeği 1. Sınıflar için ortalama olucaktır sonuçta alt seviyeler arasındaki fark az olsa da üst seviyelere çıktıkça güç farkı devasa oluyordu buna eşdeğer yükselmek de zorlaşırdı sanırım

Hangi çekirdeğimi kullanıcağım gayet ortada

Arnold kendi arasında tartışan kalabalığı ellerini birbirine çarptırarak susturdu

-evet hepinizin heyecanlı olduğunu biliyorum ama gerilmenizi gerektiricek bir durum yok isterseniz aranızda daha önce seviyesini ölçtürmüş bir arkadaşınızla başlayalım. Bizim sınıfımıza bakıp seslendi öğrenci eleine bana yardım eder misiniz

Grubumuzda siyah saçlı bir kız bir adım öne çıktı yüz ifadesi arnold u çiğ çiğ yiyecek gibi bakıyordu bu durumdan hiç hoşlanmadığı her halinden belliydi.

Sonra kafama dank etti bu kız o zaman çok dikkatli bakmasa koridorda ona yardım eden kişiydi

Demek adı eleine miş

Eleine arnold un yardımı ile sahneye çıktı tüp biçimindeki aletin içine girdi

Arnold

-şimdi eleine vücudundaki manayı serbest bırak gerisini makine haleldicek

Daha sorna eleine in vüducundan çıkan mana makineyi çalıştırdı yan tarafındaki ekranda G+ yazıyordu

Arnold tamamdır Eleine çıkabilirsin bir G+ düzeyisin tebrik ederim dedi

Eleine teşekkür bile etmeyip direk sınıf grubumuza katıldı tavrından arnold a sinir olduğunu açıkça belli etmişti sadece yanında onu tebrik eden arkadaşlarına teşekür ederek geçiştirdi

Arnold

-evet gördüğünüz gibi bu kadar basit bir işlem

1-5 grubundan başladık o grubu bitirelim

Sınıflandırılan gruplar yatakhanelerine dağılabilirler dedi

Bunun üzerinde diğer gruplardan hoşnutsuz sesler çıksa da kimse madam ester in yanında laf edemezdi o böyle bir kadındı

Daha sorna grubumdan çağırılanlar sırası ile manalarını ölçtürdüler

Ortalama G rürbesi olsa da araladında birkaç G+ çıkmıştı beni şaşırtan ise sarı saçlı bir çocuktu F- çıkmıştı bu gerçekten iyi bir dereceydi adına sett demişlerdi değil mi ismini unutmamak için aklımda birkaç kez tekrarladım.

Arnold daha sorna ismimi söyledi

"sıra bana geldi demek" diyip sahneye atladım tüpün içine girip sınıf grubuma baktım öğrencilerden hiçbiri benle ilgilenmiyor diye düşünürken 3 çift gözün bana baktığını fakettim F- çıkan sett

G+ çıkan eleine ve eleine in yanındaki gözlüklü bir kız pür dikkat çıkıcak sonuçla ilgileniyorlardı

Arnold hazır mısın diye sordu ona baş parmağımla ok işareti yapıp manamı serbest bıraktım