Telefonumun alarmı ile uyandım
Dün odama gelince olanlar bütün gecemi mahvetmişti.
Kollarını iyice açıp esnedim.
"bugün berbat ... Hayır hayır bugün mükemmel bir gün olucak iyi düşün iyi olsun vayne"
Kalkıp eşyalarımı topladım okulumuzun mavi üzerine sarı çizgili üniformasını giydim ve kitaplarımı çantama koydum tam odadan çıkıcaktım ki biyografim gözüme takıldı onu yere fırlatmıştım eğilip kaldırdım. İç çekip
-senin yerin burası değil
Kitabı Odamın içindeki çöp kutuna atıp
-evet işte senin yerin tam burası
Dedim ve ana binaya doğru yola çıktım
* * *
Sınıfın içine girdiğimde herkes bana ucubeymişim gibi bakıyordu sesizce aralarından geçip en arka yerime oturdum
Bu hayatta da yalnızdım
"bazı şeyler hiç değişmez ha vayne" dedim
Sorna hiç beklenmedik birşey oldu
Sınıfın ön sıralarından biri kalkıp çantasını aldı ve sınıfın arkasına doğru yürüdü yanıma gelip konuştu
- burası boş mu?
Çocuğun kim olduğu hakkında bir fikrim vardı çekirdek seviyesi F- olan sarı saclı çocuktu adı neydi ha sett benimle konuşmasını tek ben garip bulamamıştım sınıftaki diğer kişiler de garip bir şekilde ikimize bakıyorlardı
-evet boş
Sett bu cevabım üzerine yanıma oturdu ve kitaplarını masaya çıkardı
Ona yakından bakınca sarı saçlarını alnını açılacak şekilde iki yana ayırmıştı sarıya çalan kahverengi gözleri uzaklara bakıyor gibiydi. yüzü birşey söylemek isteyip nasıl yapıcağına karar veremeyen birini andırıyordu. Daha sorna bi anda bana döndü elini uzattı " şey dedi "
-adım sett turner
elini sıkıp
-vayne salas tanıştığıma memnun oldum sett
Sorna elini çekti ve önüne döndü çok konuşkan gibi değil diye düşündüm
"Turner " ha dedim biryerden tanıdık geliyor
Tam o anda madam ester içeri girmişti başını bana çevirip bir göz attı. Hala geç kaldığım için kızgın olmalı dedim muhtemelen. Artık onun siyah defterine adım yazılmıştı
"Beni bekleyen tek şey kötü gü... Hayır iyi günler iyi günler bekliyor"
Yanımda duran sett bana baktı
-birşey mi dedin vayne?
-hayır diye cevap verdim birşey demedim
Sett önüne dönerken oma şüpheli bir bakış attım düşüncelerimi mi okuyordu.
* * *
Nihayet dersler bitmişti
Geçirdiğimiz 3 ders boyu sett ile başka bir konuşmamız olmamıştı şimdi öğle arasına girmiştik
Ayağa kalktım ve yemekhaneye gidicektim sett arkamdan seslendi
-vayne şey yemekhane ye gidiyorsan birlikte yiyelim mi?
Tek kaşımı kaldırdım
-emin misin dedim
Eğer benim yanımda görülürse bu onu potansiyel hedef haline getirirdi
- sorun yok dedi
Ve birlikte yemekhaneye çıktık
Yol boyu ne sett ne de ben konuşuyorduk yemeklerimizi aldık ve oturduk
Yemeği ağzıma atınca iç çekip
-yemekler hala aynı tatsızlıktalar
Bunu duyan sett gülümsedi
- daha 2. Gün oldu vayne biraz hızlı sıkılmadın mı?
Bende aynı şekilde gülüp
-ahh dedim evet haklısın
" bu yemeği 10 yıldır yiyorum ve hala aynı tatta o aşçı hala ölmedi mi diye" düşündüm onu son hatırladığında 70 yaşındaydı şu an 80 inde olmalı eğer emekli olmayı düşünmüyorsa ben bunu ona zorla yaptırıcaktım.
Yemeğimizi yerken masamıza 2 kişi daha geldi onlardan birini hemen tanıdım eleine di ismi diğeri onun yanındaki gözlüklü kızı ismini hatırlamıyordu artık öğrense bile aklında eleine in yanındaki gözlüklü kız olarak kalıcaktı
Eleine elindeki yemeklerle bana bakıp boş mu dedi
Sett eleine in yüzüne bakmıyordu bile
Topu bana atmıştı
- evet boş
Eleine bunu dememin ardından yemeklerini masaya koydu ve yanıma geçip oturdu yanındaki gözlüklü kız da sett in yanına geçti
Az önce sakin bir şekilde yemek yediğimiz ortam bi anda soğumaya başladı ki bunun kaynağı ben değildim
Herkes sesizce yemeklerini yemeğe odaklandı kimse konuşma başlatmıyordu biraz garip dedim içimden birbirlerini tanıyorlar mıydı?
Tam o sırada yanımızdan Boa adlı üst sınıf ve onun tayfası geçti
Yüzünde bana açıkça beslediği öfkeyi hissediyordum gelip bana bugün de bulaşmasını beklerken çaprazımdaki gözlüklü kız konuştu.
-merak etme onunla konuştum artık sana bulaşmıyıcak
Bu haraketi karşışında şaşırdım tek söyleyebileceğim
-teşekkür ederim oldu
İç geçirdim bu iyi bir haberdi sonunda yolunda giden bazı şeyler vardı
"teşekkür ederim eleine in yanındaki gözlüklü kız"