“Biraz konuşmak istedim.” dedim konuya girmek için. Aytekin de gözlerini üzerime dikmiş konuşmamı bekliyordu. Arada bakışları dudaklarıma kayıyor gibiydi ama dikkatimi dağıtmasına izin vermemek için bir bardak su almak üzere arkamı döndüm. “Aslında çok da uzatmak istemiyorum. Yani onların ikimizin arasında yapmaya çalıştığı şey… Kısaca ben yakın zamanda, muhtemelen önümüzdeki en az beş yıl evlenmeyi düşünmüyorum.” Beş mi? On yıldan beş yıla mı düşmüştüm ben? Bunda Kayıp’ın payı olduğundan hiç şüphem yoktu. Her neyse! Kafamı toplamalı ve konuşmaya devam etmeliydim. Belimi tezgâha dayayıp yeniden onunla yüz yüze geldim. “Yani anladığım kadarıyla sen ve benim için bir plan yapmışlar ama benim bu plana dahil olmayı düşünmediğimi bilmeni isterim.” Onu kırmamak ama aynı zamanda umut da vermemek

