Kahve piştiği yerde Pişip taştığı yerde Güzel çirkin olur mu Gönül düştüğü yerde *** Necati'nin elinin öpmesi beklediği bir şey değildi Gülseren'in. Yirmi altı yıldır bilirdi bu genç adamı amma bir kez bile gelip kendi isteği ile yoktan sebeplerle el öpmüşlüğü yoktu. Yüreği bir tuhaf oldu, sevmezdi Necati'yi ama bu davranışı kanını ısıtmıştı az biraz. Elini çekti, koydu masanın üzerine. "Sağolasın Necati, geç otur." Yüzünde zoraki gülümsemesi ile genç adama odaklandı. "Zahide beyine de bir kahve yap!" Zahide, hanımını onaylanıp, bakır cezveye kahveyi ayarlayıp, mangala çektiği közün üstüne yerleştirdi bakır cezveyi. Kulağı hanımında sanki hiç alakası onlarla yokmuş gibi görünmeye çalışarak, kahveyi ağır ateşte pişirip beyinin önüne koydu. Geri geri çekilip bir kenarda bekledi Za

