Demir'le birbirimize baktık, yeni bir silah sesi daha geldi. Demir ayağa kalktı.
"Sakın yerinden bile kıpıldama, hemen geliyorum." başımı salladım. Ellerimi göğüslerimin üzerine koydum.
Demir'in kapıya doğru ilerledi, koltuktan doğruldum. Demir'in yere attığı gömleğini elime aldım, üzerime geçirdim. Bu şekilde duramazdım, korkuyordum.
Gömleği ilikleyip kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledim. Demir kapıyı açık bırakmıştı, dışardan sesler geliyordu. Gömleğinin önünü sıkıca tuttum. Korkuyla dışarıya doğru adım attım.
Demir'in etrafında bir sürü takım elbiseli adamlar vardı.
"Hepiniz şimdi burdan gidiyorsunuz, yoksa sik* sik* göndermesini iyi bilirim." Demir öfkeyle bağırdı. Sesi bütün bahçeyi inletmişti.
Bir adım atıp kapıdan çıktım, tam karşıdan olan adamın bakışları beni buldu.
