66

703 Words

Sabahın erken saatlerinde havaalanına geldik, havanın soğukluğu içime kadar işlemişti. Demir ceketini omuzlarımın üzerine bıraktı. Ceketine sıkıca sarıldım, özel uçak çoktan hazırlanmış bizi bekliyordu. Demir elimi elleri arasına aldı, sıcacık eliyle bedenim ısınmıştı. Dudaklarına götürüp küçük bir buse kondurdu. "Neden bu kadar çok üşüdün, küçüğüm?" beni kendine doğru çekti, omuzlarımı sıvazladı. "Senden uzak kalınca üşüyorum, sevgilim. Beni hep böyle ısıtman gerekecek." Demir yandan bir bakış attı. Uçağa çoktan binmiştik. "Seni ısıtmak için farklı ve çok daha zevkli yollar biliyorum. Deneyebiliriz." başımı sağa sola sağlayıp gülümsedim. Cam kenarına oturmadım, Demir önümden geçip cam kenarına oturdu. "Yükseklik korkun olduğunu biliyorum. Bunu birlikte yeneceğiz. Bu hayatta ben ya

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD