Ne hissediyordum ? Nasıl hissediyordum ? Hiçbir şey bilmiyordum. Daha okuyordum ve Ali denen o adamı sevmiyordum. Hiç konuşmuşluğumuz bile yoktu. Neye dayanarak gelmişlerdi ?
Olduğum yerde öylece duruyordum. Konuşmak istiyordum ama konuşamıyordum. Birilerinin bana seslendiğini anlıyordum ama cevap veremiyordum. Kitlenmiştim.
"Kızım sana soruyorum."
babamın sesiyle kendime geldim. Babama döndüm ve "Anlayamadım baba ne diyordunuz ?" dedim.
Sesim çıkmıyordu. Sesim oldukça kısık çıkıyordu.
"Kızım sen ne diyorsun ?" diyerek babam gözlerimin içine bakarak sordu.
Babam bana bu soruyu nasıl sorabilirdi ? Ne hissettiğimi gözlerime bakarak anlamalıydı.
Önce Ali abiye baktım. Bana olan bakışları hoşuma gitmiyordu. Ona baktığımda kalbim hızlanmıyordu. Sonra istemsizce Poyraz abiye baktım ama bakışlarını okuyamadım. Siyah gözleri uçsuz bucaksız bir sonsuzluk gibiydi. Durgun bakıyordu.
"Ahmet amca neler oluyor burada ?"
Poyraz abinin sorusuyla gözlerimi ondan çekmedim , çekemedim. İlk defa gözlerimi ondan çekmek zor geliyordu. O babama bakıyordu ben ona.
"Kadir amcanlar Cenneti istemeye gelmişler, sanıyorum ki Cennetin gönlü var ? Öyle değil mi kızım ? Varsa bundan neden bizim haberimiz yok."
Babamın sinirli olduğunu sesinden anladım. Sesi sert ve yüksekti.
"Baba Ali abiyle bu zamana kadar konuşmuşluğumuz yok. Nerden nasıl oldu ben anlamıyorum." diye hızlıca cevabımı verdim.
Gözlerim bu sefer anneme değdiğinde annemin de boş boş etrafa bakındığını gördüm. Annemde neler olduğunu anlamıyor gibi bakıyordu.
"Olmadı Kadir bey! Kızımın rızası bizim haberimiz olmadan buraya gelmeniz olmadı.!
Babam Kadir amcalara sert bir şekilde konuşmaya başladı.
"Kadir amca benim kardeşim okuyor. Ne evlenmesinden bahsediyorsunuz siz? delirtmeyin lan beni.!"
Abim bağırmaya başladığında irkildim. Ortalık çok gergin olmaya başladı. Poyraz abi hala ayakta dikiliyordu. Bedeni gergin gibi gözüküyordu. Ortam onu da germişti.
"Ben Yıldız hanıma haber vermiştim. Ne bu tavırlar Ahmet bey?"
Hayriye teyzenin sözleriyle herkesin gözleri anneme döndü.
"Hayriye sen bana önemli birşey için geleceğiz dedin. Hayırlı bir iş için geliyoruz demedin! Beni konuşturma!"
Akıllarınca aileme ve bana emrivaki yapacaklardı. Ailem her konuda benim yanımda olurdu. Ne sanmışlardı beni direk Ali abiye vereceklerini falan mı ?
Poyraz abiye gitti gözlerim. Boşluğa bakıyordu sonsuz bakan gözleriyle. Ne düşünüyordu anlamıyordum. Bende onun kardeşi gibiydim.
"Ali ne saçmalık bu ? Bana böyle birşeyden bahsetmemiştin!" Poyraz abinin sözleriyle Ali abi Poyraz Abiye baktı. Poyraz abi dişlerini alt dudağına geçirmişti. Ellerini sıkmış yumruk haline getirmişti.
"Kardeşim iki yıldır seviyorum Cenneti. Söylemeyemezdim anla işte söyleyemezdim." dediğinde , Poyraz abi derin bir nefes aldı.
Ali abi ve Poyraz abi yakın arkadaşlardı. Bahsetmemesine şaşırmış ama beni sevmesine daha çok şaşırmıştım.
"Ali abi ama biz seninle hiç karşı karşıya gelmedik ki. Tanımıyorsun bile beni."
Ali abi bana baktı. Gülerek bakıyordu mavi gözleri.
"Poyrazların dükkanına geliyorsun arada sırada , orada gördüm ilk seni. dedim bu kız işte , aradığım kız bu."
Ama o benim aradığım erkek değildi. Kalbim sevmeliydi, kalbim varlığını göğsümde hissettirmeliydi.
"Kardeşim deme bana!" diye tısladı Poyraz abi.
Poyraz abi çatık kaşları ile bakıyordu Ali abiye . Neler oluyordu ? Çok yakın arkadaşlar şuan neden böyleydi ?
"Biliyorum sana söylemem gerekirdi. Sonuçta Cennet senin kardeşin gibi. Gibiden fazlası kardeşin. Ama yapamadım. Kenana söylersin , herşeyi ters hala getirirsin sandım lan anla işte." diye bağırdı.
Poyraz abi sessizce "Kardeşim tabi." diye fısıldadı. Bunu sadece ben duymuştum.
"Kes lan! Kardeşime sevgini benim karşımda anlatamazsın! Sevemezsin bile lan! Daha küçük okuyor o!" deyip abim Alinin gözüne bir yumruk attı. Ali abi babasının üstüne düşüyordu ki kendini topladı.
Ortalık gerginleşince "Yeter artık!" diye bağırdım.
"Ali abi sevmiyorum , istemiyorum. Buraya haber vermeden gelmeniz olmadı. Haber verseydiniz de olmazdı. Şimdi lütfen gidin." diye bağırdım ve odama çıktım.
Ben odama çıktıktan sonra neler oldu hiç bilmiyordum doğrusu bilmekte istemiyordum.
Kendimi yatağıma attım , üstümü bile değiştiremedim. Direk uykuya daldım.
?
Aşağıdan sesler gelmeye başlayınca gözlerimi zar zor açtım. Banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Geceki kıyafetlerle olduğumu görünce kıyafetlerimi değiştirdim.Üstüme mor bir sade bluz altıma da siyah bir kot geçirdim.
Aşağıya indiğimde ailemin kahvaltı ettiğini ama kahvaltıdan asla ses gelmediğini gördüm. Masaya geçip oturdum ve tabağıma kahvaltılık birşeyler aldım.
"Cennet kızım bugün okulun var mı ?" Babamın sorusuyla gülümseyerek babama cevap verdim.
"Yok babacım dersim bir hafta sonra falan." Babam kafasını salladı.
"Yıldız bir daha o Hayriye denen kadını ve Kadir denen adamı bu eve almıyorsun."
Babamın söylediği ile gerildim. Kaşlarım çatıldı. Çay içtiğim boğazım yandı.
"Haklısın Ahmet. Dün bilsem onun için geleceklerini asla kabul etmezdim biliyorsun." Abim çatalı sertçe tabağa bıraktığında yerimden hopladım.
"Dün Poyraza da rezil olduk."
Abimin sözleri kalbimin küt küt atmasına neden oldu. Poyraz abi umarım yanlış anlamazdı.
"Poyraz oğlum yanlış anlamaz Kenan."
Annemde kafa sallayarak babama onay verdi. Abim hala gergindi.
"O Aliyi pataklamadan rahatlamayacağım."
"Abi lütfen! Yemek yemek istiyorum. Dün geceki konu kapansın artık."
Umarım bu konu mahallelilere ulaşmazdı.
Ev telefonu çaldığında annem telefona ilerledi ve birşeyler konuşmaya başladı. Bir on dakika sonra konuşmayı bıraktı ve masaya tekrar oturdu.
"Kızım yemeğini ye de Ayşe teyzenlere gidelim. Sarma saracakmış yardım istedi."
Anneme kafa salladım ve yemeğimi bitirmeye başladım.