Gülce'nin ağzından... Elimdeki biram ile Anıl ile beraber parka gidiyorduk. Sarhoşluğun verdiği hissiyat ile savsak adımlar ile yürüsem de Anıl bana tökezlemem konusunda yardımcı oluyordu. Karanlıktı ve ben gerçekten yolumu kaybetmiş gibiydim. Ondan kopmak isterken bile o bana çekiyordu kendini. Git diyordum gitme , benimle kal der gibi. İstemiyorum diyordum kalbim onun adını çığlıklarla ruhuma haykırırken. Bırak diyordum bırakmayacağını bilerek. Bırakacağını bilseydim eğer söylemezdim o kelimeyi. Ağzıma mühür vurulur sustururdu beni. Ondan kopmak istemek benim yalanımdı. O beni çekse bile kendine , ben ondan hiç gitmiyordum ki. Ben bozulmuş bir saat gibi onda takılı kalmıştım. Saat çalışsa , zaman işlese bile onda döner dururdum. Parka geldiğimizde seslice gülerek banka

