28

1457 Words

Ateş, nasıl fırsat bulduğunu bile anlamamıştı ama bir şekilde Ece’yle yalnız kalmayı başarmıştı. Bu düşünce genç adamı haylaz bir tebessümle neşesini belli etmeye itmişti. Genç kızın huysuzluğuna rağmen, kendini fazlasıyla mutlu hissediyordu. Sanki kader bile onun Ece’yle olmasını istiyormuş gibi önündeki kapıların altına küçük ışık huzmeleri serpiştiriyordu. Belki bu çok küçük, çok paranoyakça bir umut yöntemiydi ama onun için bunlar önemli değildi. Işık varsa umut da vardı. O kapıları açmak için her şeyi yapmaya hazırdı. “Burada olmamdan neden bu kadar rahatsızsın?” Ece’nin huysuzluğu sorduğu soruyla ikiye katlanmış gibiydi. Bir an derince soludu, ardından yüzüne ters ters bakıp elindeki işe geri döndü. Bahçedeki çiçekleri suluyordu genç kız ve taktığı hasır şapka mı gözlerinden büyü

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD